AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Büyük çöküş: Amerika için kıyamet kapıda...!

Rusya lideri Vladimir Putin'in Ankara ziyareti, Türk-Rus ilişkilerinin ötesinde küresel anlamlar içeriyor. Ziyaretin ABD'den, Avrupa Birliği'nden, Asya'daki gelişmelerden ve Ortadoğu'daki krizden bağımsız olmadığı bir gerçek. Son iki haftada yaşananlar bile, dünyanın ABD saldırganlığına karşı dayanışma arzularını ortaya koymaya yetti. Latin Amerika'da ABD karşıtı yakınlaşma güç kazanıyor. Laos'ta toplanan ASEAN ülkeleriyle Çin, Japonya ve Güney Kore, "dünyanın en büyük ortak pazarı"nı kurma konusunda anlaştı. ABD'nin jandarmaları olan Avustralya ve Yeni Zelanda'yı dışlayan ve 2 milyarlık nüfusu içine alan dev ortaklık ABD'nin bölgesel nüfuzuna ağır darbe indirecek. Neo-con'ların ABD'nin en yakın müttefiklerinden Güney Kore'yi hedef gösteren son çıkışına dikkat! AB'nin küresel aktör olma yolundaki tırmanışına girmeyeceğim. Rusya ve Çin, Pasifik'ten Doğu Avrupa ve Ortadoğu'ya uzanan hatta ABD ile çatışıyor.

İkinci Bush yönetimi, sadece İslam coğrafyasına karşı değil, dünyanın tamamına karşı medeniyet eksenli saldırı eğilimi içine girerken, Karadeniz'deki savaş Doğu Avrupa'da, Kafkaslar/Orta Asya'da, Afganistan/Güney Asya'da, Nijerya/Orta Afrika'da, Kızıldeniz'de, Doğu Akdeniz'de, Basra Körfezi'nde tüm şiddetiyle devam ediyor.

Sadece Irak'ta, Felluce'de değil, bütün dünyada küresel iktidarı paylaşmaya aday aktörlerin merkezinde yer aldığı, bölgesel güçlerin sık taraf değiştirdiği bir savaş var. İspanya'da patlayan bombalardan, S. Arabistan'daki çatışmalara, petrol fiyatlarından dolar/euro savaşına, ekümenlik krizinden Türkiye'nin AB ile pazarlıklarına, Putin'in Ankara ziyaretinden Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in Çin ziyaretine, bölgesel krizlerden küresel gerginliklere kadar, dostları düşman eden, düşmanları ortaklığa iten bir savaş bu.

Yeni kriz alanlarının, yeni ortaklıkların, yeni düşmanlıkların temeli birkaç yıl içinde atılmış olacak. Böyle bir dönemde Türkiye, bütün manevraların merkezinde yer alıyor. Türkiye aynı anda hem ABD, hem AB, hem Rusya, hem İslam dünyası ve hem de Asya'ya yönelik kıvrak politikalar izlemek, merkez konumunu kaybetmemek, bu becerisini küresel bir rolle süslemek zorunda.

Kaynaklar ve pazarlar üzerinde yürütülen büyük ekonomik savaşta Latin Amerika, Ortadoğu ve Asya ABD'nin askeri saldırganlığına karşı ciddi bir meydan okumaya girişti. Washington'daki ideolojik kadro, dünyayı askeri güçle dize getireceğini sanıyor. Yanılıyor. ABD'nin iştahı sınırsız olsa da gücü sınırsız değil. Dünya bu gücü durdurmayı bilecek. Nasıl mı? Rakamlarla!

İşte kıyametin alametleri!

Amerikalı gazetecilerin "The American Reporter" adıyla elektronik ortamda yayınladığı gazetenin 5 Aralık sayısındaki Economic Armageddon? It May Come Sooner Than You Think başlıklı Randolph T. Holhut imzalı yazı, Amerika'nın dünyaya yaydığı korkudan daha büyük bir korku içinde olduğunu ortaya koyuyor.

İkinci Bush döneminde ABD'nin büyük bir ekonomik felaketle yüzleşeceğini belirten yazar, ekonomistlerin bu durumu "çöküş", "Armageddon", "muz cumhuriyeti" gibi terimlerle ifade ettiklerine dikkat çekiyor. Yazar, Morgan Stanley'nin baş ekonomisti Stephan Roach'un bir kapalı oturumda aktardığı şu ifadelere atıfta bulunuyor:

"Amerika'nın topyekün bir ekonomik çöküşten kurtulma şansı sadece onda bir. Bu çöküşten sonra kendini vuracak ekonomik gerilemeden kurtulma şansı onda üç. Ardından (üçüncü aşama) gelecek karmaşadan sonra nihai anlamda ekonomik kıyametten (Armageddon) kurtulma şansı ise onda altı." Devam edelim:

ABD'nin 2003 yılındaki ticaret açığı 549 milyar dolar. Bunun 124 milyar doları Çin-ABD ticaretinden kaynaklanıyor. 2004 rakamı çok daha kötü olacak. ABD bu açığı kapatmak için her yıl dünyaya 550 milyar dolar borçlanıyor. Ancak dolar düşüyor, düşüyor. ABD halkının bel bağladığı ithal ürünler hızla pahalanıyor. Açık büyüdükçe dolar rezervi düşecek ve yatırımcıların ABD'ye ilgisi azalacak. Açık büyüdükçe devlet daha çok borçlanacak. Bu da enflasyonu arttıracak. Faiz oranları yükselecek, tüketim düşecek, işsizlik artacak ve açık daha da büyüyecek.

Princeton Üniversitesi'nden Paul Krugman, "ABD ekonomisinin 1990'lardaki Arjantin ekonomisine benzediğine dikkat çekerek, dolardaki değer kaybı ticaret ve bütçe açıklarıyla birleşince Bush yönetiminin ekonomik bir felaketle yüzleşeceğine" dikkat çekiyor ve "Muz cumhuriyetine dönüyoruz" uyarısı yapıyor.

Amerikan Kongresi Bütçe Ofisi'nin öngördüğü rakamlar ürkütücü: ABD'nin 2010 yılı bütçesi 5,6 trilyon dolar olacak. Bütçe açığı ise tam 3 trilyon dolar!!!

Ve son uyarı:

"Eğer yabancı yatırımcılar Amerika'yı, açığı gelirinden hızlı artan, ekonomik olarak dengesiz bir muz cumhuriyeti gibi görmeye başlarsa, Amerika'ya borç para bile vermeyecekler."

Savaş sadece askerlerle, silahla yapılmıyor. Dünya büyük bir ekonomik savaşa hazırlanıyor. Asya ve Avrupa'nın ABD'ye karşı en büyük savunması ekonomik savaş olacak. Dünya ABD'den acı bir intikam alıyor. Amerika çöküşün eşiğinde!!!


7 Aralık 2004
Salı
 
İBRAHİM KARAGÜL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED