|
|
|
Çağın çarklarına karşı
Mustafa Armağan, yeni kitabı 'Kır Zincirlerini Osmanlı'yla bize, ona göre hâlâ yaşıyor olan Osmanlı'dan örneklerle, yaşadığımız çağın çarklarına karşı dik bir duruşla karşı koyabilmenin yollarını gösteriyor.
HALE KAPLAN ÖZ
Mustafa Armağan'ın geçtiğimiz yıl yayınladığı "Osmanlı: İnsanlığın Son Adası" isimli kitabının ikinci cildi "Kır Zincirlerini Osmanlı" Ufuk Kitapları arasından çıktı. Son yıllarda sessiz sedasız bir devrim yaşayan Osmanlı tarihini, içine konulan kafesten çıkarmayı hedefleyen kitap, tarihinin bilinmeyen sayfalarını açıyor okur önüne. Haksız yere horlanmış bir tarihin kefaretini ödeyen yazar, ona göre hâlâ canlı olan Osmanlı'dan örneklerle, bize küresel çağın çarklarına karşı dik bir duruşla karşı koyup, varolabilmemiz için yollar gösteriyor. Tarihe Sığınmak, Son Ümit, Bir Tarihimiz Bile Yok ve Osmanlı: Bir Dünya Tarihi Olmak üzere dört ana bölümden oluşan kitabın alt başlıklarında birbirinden ilginç, tarihi ama hâlâ güncel konular masaya yatırılıyor.
Hamaset sayılsa bile..
Kır Zincirlerini Osmanlı, Osmanlı'nın gizli özgürleşme potansiyelini açığa çıkaran ve önemli mesajları olan bir kitap. "Söylemek isteyip de söyleyemediğim ne varsa bu bu sözde gizli" diyor Armağan: "Kır Zincirlerini Osmanlı... Kendi tarihinden utanıp sıkılan ve onu bir hayal perdesinde, çarpık çurpuk resimlerinden izlemeyi tercih eden aydınların yaşadığı bir ülkede bu sözü söylemek dahi 'hamaset yapmak' sayılsa da."
Biz değiliz ama kafalarımız sömürge
Mustafa Armağan, son kitabında tarihimizle aramızdaki kopukluğun bizi sürüklediği felaketlere dikkat çekiyor. Bizi biz yapan unsurları utanç nesneleri haline getirdiğimize değinen Armağan bu durumun beyinlemizin sömürgeleşmesine sebep olduğunu söylüyor:
"Bu toprakları bize miras bırakan Osmanlı'yı bir kalemde Türkiye toprakları ve Türk halkı üzerinde bir işgalci ilan ettik. Dahası, hâlâ edenlerimiz de var. 'Osmanlı sadece talan etmesini bilirdi. Talan edemez duruma gelince çöktü' diyen akademisyenlerimiz, romancılarımız ve köşe yazarlarımız bütün İkinci Cumhuriyetçi söylemlerine rağmen, farkına varmadan en 'derin devletçi' söylemin içine ve oryantalizmin Engelsçi versiyonuna batmıyorlar mı boğazlarına kadar. Türkiye sömürge ülkesi olmadı ama kafalarımız sömürgeleştirildi. Kültürümüz tarihimiz, edebiyatımız sömürgeleştirildi. Bizi biz yapan unsurlar, utanç nesneleri haline getirildi. Aslında Kanuni'den sonraki tarihimizi bilmeyişimizin, bilmek dahi istemeyişimizin altında bu köklü komplekslerimiz yatıyor. Çünkü orada her şeyimizle 'biz' varız.Fatih Sultan Mehmet'in bir elinde Homeros'un İlyada'sını öbür elinde Gazali'nin Tehafüt'ünü tuttuğu niçin unutturuldu bize dersiniz? Abdülaziz'in Wagner'e opera binası yapması için, II. Abdülhamid'in Pastör'e laboratuvarını geliştirmesi için para gönderdiğini öğrenmek neden bu kadar zor acaba?"
|
|
Jiyana Nü, Gırav
ile sahnede
Teatra Jiyana Nü (Yeni Yaşam Tiyatrosu) sezonun ilk Kürtçe oyunu olan Gırav'ı sahneliyor. 10 Aralık'ta Güneydoğu turnesine çıkacak olan grubun ilk durağı Muş.
Kar New York Times'in
100 romanı içine girdi
New York Times'in yılın en beğenilen 100 romanı sıralmasında "Kar" romanı da da var.
Ne İstersen İste
Elif Uras'ın güncel yaşamı sahneleyen istek, performans ve gösteriş üzerine yapılanmış günümüz görsel kültüründen esinlenen resimleri, 9 Aralık'ta Galerist'te sergilenmeye başla-yacak. 8 Ocak 2005 tarihine kadar izlenebilecek "Ne İstersen İste'', sanatçının Türkiye'de açtığı ilk kişisel sergisi. Uras, çarpıcı ve göz alıcı renkler, atmosferik etkiler, ve değişik stil ve yöntemler kullanarak, boyanın muhtelif fiziksel özelliklerini sergilemeyi amaçlar. Peyzaj ve iç mekanlar, sıradan algılamanın sınırlarının ötesinde şekillendirilmiş perspektif kimi zaman bilinçli olarak çarpıtılmştır. Uras'ın resimleri ilk bakışta romantizmin ufukları zorlayan sınırsızlığını ve görkemini çağrıştıran bir dünyaya açılan pencere işlevi görür. Fakat resimler bir müddet sonra tanıdıklaşır sanatçının, insan kırılganlığı, güçsüzlüğü ve ölümlülük hakkındaki gözlemlerini dışa vurur...
|
|
|
|