AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Personell'in konuştuklarına bakın!..

Avea'nın "Personell" tarifesi reklamlarını gördünüz mü?

Kurumsal Abonelik Paketi olarak özetlenen bu hizmet, adından tahmin edileceği üzere, kamu ve özel sektördeki kurumların personellerine yönelik.

Bunu tercih eden kurumlarda çalışanlar, iş arkadaşları ve sevdikleriyle "korkmadan" konuşabiliyor.

Çok önemli bir husus.

Korka korka konuşmak, dayanılır gibi değil gerçekten.

Dahası var; o tarife sayesinde hem patronlar, hem çalışanlar mutlu oluyormuş.

Ne iyi.

Yalnız, yine kılçıklı bir taraf göze çarpıyor bu reklamda.

Bir bayan personel telefonda konuştuğu kişiye ürün testleriyle ilgili bilgi verirken, bir diğer bayan da toplantı saatinin erkene alındığını bildiriyor.

Buna mukabil reklamdaki iki erkekten biri, "annelerin sultanı"na bu akşam hangi yemeği pişirdiğini soruyor. Diğeri ise telefondaki arkadaşına akşamki maça gelip gelemeyeceğini.

Gelin de gıcık kapmayın.

Kadınlar "iş" konuşuyor, erkeklerse maç gibi, yemek gibi iş dışında, tamamen özel konuları!..

Ayıptır ayıp!

Tamamen yanlış, tamamen gerçek dışı ve maksatlı. O maksat ki hiç de iyi cinsten değil. Apaçık kötü maksat!

Bu reklamı hazırlayanları bir bacağından asmalı, Kızılderili usulü.

Asıp sallandıracaksın, bak bir daha yapıyorlar mı!

Bir de şunu sormak lazım:

Personel, ne zamandan beri "Personell" oldu?

Kaşla göz arasında mı, kulakla burun arasında mı?

Dahası, nasıl oldu?

"AMİRAL BATTI"

Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral İlhami Erdil ile ilgili habere tam sayfa ayıran Vatan Gazetesi, "Diğer gazeteler bu müthiş haberi Vatan'dan öğrendi" notunu ekleyerek "Amiral battı" manşetiyle verdi. 18 yıl hapsi istendiği, iddianamenin 14 ayda hazırlandığı ve ilk duruşmanın 21 Aralık'ta yapılacağı belirtilen Oramiral Erdil hakkındaki suçlamalar da şu şekilde sıralanmaktaydı:

"1 milyon 250 bin dolarlık iki lüks daireyi nasıl aldığını açıklayamıyor. Eşi bazı özel harcamaları devlete ödetti. Kızı paravan şirketle askeri ihalelere girdi."

İlk sayfanın altında, geçen yılın ağustos ayında aynı konuyla ilgili olarak attıkları manşetler hatırlatılıyordu.

"Donanmada fırtına".

"Emir subayına 1 milyon $ rüşvet". "Deniz Kuvvetleri eski komutanına ağır suçlama".

"Paşa sessiz".

"Nereden buldun paşam".

Diğer gazetelere baktığımızda, kiminde yarım sürmanşet şeklinde, kimindeyse iç sayfalarda küçük ve ayrıntısız yayınlandığını görüyoruz.

Sayfalarında bu habere hiç yer vermeyen gazeteler de var.

Bir haberin önem derecesi, neye göre belirlenir?

Daha önce gazete tarafından işlenmiş ya da işlenmemiş olması mı, haberin bizatihi kendisi mi?

SAĞMAL İNEK

Bazı sanayicilerimizin, süt besiciliği için Yeni Zelanda ve Güney Amerika'da sağmal inek aradıklarını duyduk.

Ne kadar yanlış!

Bunun için Türkiye'den uygun ülke mi olur!.. Bürokrat, yönetici ve sanayicilerimizin önemli bir kısmı, vatandaşları yıllardır sağmal inek gibi görmüyorlar mıydı? Yoksa durum değişti mi artık? (Rıfat Yörük)

GÖYNÜM AYAKTA

Orhan Şaik Gökyay'ı anma programında (TRT 2) talebelerinden biri, Kastamonu'da başından geçen bir hadiseyi anlatıyordu. Mutfakta kadınlar yemek hazırlığı içindeyken hoca ziyaret ediyor. "Bereketli olsun hanım" diye selam veri-yor mutfaktakilere.

Hanımın, yaptığı iş sebebiyle ayağa kalkması mümkün değil. Oturduğu yerden şöyle cevap veriyor: "Hocam, kendim ayağa galkameyom ama göynüm ayakta."

RA RA RASPUTİN

Putin geldi, gidiyor.

Bu kısa ziyaret boyunca yapılan yoğun görüşmelerin iki ülke adına da iyi geçmiş olmasını umarız.

"Çok boyutlu geliştirilmiş ortaklık" düzeyine ulaşır belki aradaki ilişki.

Karşılama töreni sırasında, bir zamanların o meşhur parçası "Rasputin"i çalsaydık keşke!

Ama devlet işleri "ciddiyet" ister değil mi?

Öyle parçayla marçayla sulandırmaya gelmez!

VEBAL

Sakarya'dan Aziz Ramazan Boran, bir tarihçi olarak meslekî sıkıntılarından birine işaret ediyor.

"Hakimler mesleklerinin en veballi iş olduğunu söyler ya, biz tarihçiler ne yapalım? Her gün ölülerin arkasından ileri-geri konuşuyoruz!"

Neylersiniz ki sağlar hakkında konuşmak, tarihin konularına dahil değil.

O, dedikodu sayılıyor.

GÜNÜN SÖZÜ

Balet Tan Sağtürk, bale sanatını benimsettiklerini ve yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirterek, "Müslüman ülkesinde salyangoz satıyoruz" dedi. Yorumu içinde.


7 Aralık 2004
Salı
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED