AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S P O R
Fanatizmin çiçekleri

Devlet, Futbol Federasyonu, kulüpler, sağduyulu taraftarlar ve medyanın, Türk futbolunu, teröre asla kurban etmeyeceği görüşünü savunuyor ve destekliyoruz.

Taraftar kimliği taşımanın, kazanılan zaferleri onurla yaşamanın, huzurlu, mutlu bir toplum olmanın kan ve canla ödenen bir bedeli olmamalı. Bunun için çalışmalar başladı. Mesleğimizin duayenlerinden Kahraman Babçum'un 2002 Ekim'in de "Sporda Şiddet ve Fanatizm" konulu seminerde yaptığı söylevi, bugünleri önceden görme ustalığını taşıyor. Sevgili ustamın ellerinden öperek hatırlatmak istiyorum;

Bugün psikoloji ve sosyal psikoloji ilimleri insanın en kuvvetli içgüdüsü olarak "yaşama" içgüdüsünü gösterirler. Doğrudur. Ne var ki, madalyonun öteki yüzüne baktığınızda bunun aynı zamanda "savaşma" içgüdüsü olduğunu görürsünüz. Evet, insanlık için savaşmak, yaşamakla eşdeğerde olan bir içgüdüdür. Bu içgüdüyü silahsız ve ölümsüz tatmin etmek için insanlığın ortaya çıkardığı en büyük eser "SPOR"dur.

Vahşetten kurtuluş

Savaşları doğuran sebepler ortadan kalkmamış olsa bile, SPOR insanlığın vahşetten ve dehşetten kurtuluşudur. Öte yandan, fanatizmin sporun vazgeçilmezi olduğu gerçeğine de sırtımızı dönemeyiz. Çünkü spor, çarpıştığı veya yarıştığı kişiyle dost olmak, ya da dost olduğu kişiyle çarpışmak gibi insanlığa en çok yakışan bir eylemdir. Şiddet ise sporun en kesin biçimde reddedilmesidir. Vahşettir, ilkelliğe dönüştür. İşte bugün kullanmakta olduğumuz terimle ifadesi "Spordaki şiddet, terördür..." Terör hoşgörülemez. Çünkü doğrudan toplum düzenine yönelmiş bir suçtur. Ve toplum tüm gücü ve tüm örgütleriyle terörün önüne geçmek zorundadır.

Fener'in ışığı parlak

Fenerbahçe'nin puan farkını artırması ve rekabeti nasıl etkileyeceği önümüzdeki haftalarda daha net ortaya çıkacak. Zengin kadronun meyvelerini toplayan Sarı-Lacivertli takımın Ankaragücü'nü 5-0 gibi net ve farklı bir skorla yenmesi Manchester maçı öncesi, taraftarlarını umutlandırdı. Bu maç ülke puanı açısından gerçekten çok önemli. Şimdi her Fenerbahçeli kendisini 2. Manchester zaferine hazır hissediyor. Ancak hafta sonu oynanacak Galatasaray derbisi de var. Fenerbahçe Manchester'i yenerse, Galatasaray'ı da geçer diye düşünüyorum.

Galatasaray'ın hedefi derbi

Sampiyonluk yarışında F.Bahçe'yi zorlayacak tek takım olarak görünen G.Saray'da hedef derbi. Gençlerbirliği'ni 3-1 yenen ve attığı kadar da kaçıran Sarı-kırmızılı takımın, sakat ve cezalı oyuncusu da bulunmuyor. 5 puan farkı kapatacağına inanan Hagi'nin son maçtan sonra verdiği demeç derbinin son yılların en iyi karşılaşması olacağı sinyallerini veriyor. Hagi "yenemeyeceğimiz takım yok" derken kuşkusuz oyuncularının performansına güveniyor. Hakan ve Necati'nin gol orucunu bozmaları, F.Bahçe'nin güven vermeyen savunmasına da bir gönderme niteliğinde.

Beşiktaş çok geç uyandı

İstanbulspor maçının en çarpıcı görüntüsü, her halde bu sayfanın göbeğindeki büyük fotoğraftır. Boş tribünler arasına serpiştirilen çiçekler, kuşkusuz toprağa verilen bir genci geri getirmeyecek. Ama, karşılaşmayı şeref localarından izleyen yöneticiler, yüreklerindeki yaranın kapanması için uğraş vereceklerdir. Buna inanmak istiyoruz. Beşiktaş ile ilgili her öngörüşümüzde yanılgıya düştük. Gerek Del Basque, gerekse takımın kadrosu ve performansı bir sonraki hafta için net bir görüş vermemize olanak tanımadı. Kazanılan maçlar ve üst sıralara tırmanan Beşiktaş için bu yüzden şu veya bu olur diyemiyoruz. İki haftadır Tümer taşıyor. Diğerlerinin de katılmasını hasretle bekliyoruz.

Trabzon inanmalı

Türkiye Futbol Liglerinde her halde her şeyden bu kadar etkilenen başka bir takım yoktur. Yönetiminde en ufak bir boşluk olsa, ya da yanlış bir adım atılsa Trabzonspor puan kaybediyor. Galiba futbolcusu da kendisini yönetici gibi hissediyor. Böyle olunca taraftar da kendisini futbolcunun yerine koyuyor. Bu zincirleme etkileşim Bordo-Mavili ekibi doğal olarak olumsuzluğa itiyor . Tez canlı taraftarın hata yapan her futbolcusunu defterden silmesine de bir anlam veremiyorum. Her oyuncunun kötü günü olur. Türk Futbolunda "Gökdeniz"ler kolay yetişmiyor. Galiba herşeyin başı sağlıklı bir yönetim. Trabzon inanmalı ve yarışa yeniden asılmalı...

  • Haftanın Yorumu: Salih Sezer



  • 7 Aralık 2004
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED