Mevlana'nın 731. Vuslat Yıldönümü Anma Törenleri süresince sema gösterisi yapan topluluk üyeleri, her gösteri öncesi abdest alıyor, tüm kıyafetlerine "sevgi ve aşkını" gönül diliyle ifade edip, giyselerini öperek giyiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu'nda postnişin olan Mustafa Holat, sema gösterisinin sadece şekilden ibaret olmadığını, Mevlevilik'te semanın Tanrı'ya daha yakın olmak için yapılan bir yakarış anlamına geldiğini söyledi. Kurucusu Mevlana olan Mevlevilik anlayışında, kullanılan giysilerde bile Tanrı'nın insana hizmet etmek için yaratıldığı anlayışının hakim olduğunu ifade eden Holat, "Bu nedenle her semazen başındaki sikkeden beline bağladığı kuşağa ve giydiği hırkaya kadar tüm giysilerine gönül diliyle "sevgi ve aşkını" ifade edip, onları öperek giyer. Semazen bu giyinme işlemi başlamadan önce de mutlaka abdest alınır" dedi.

Tennure kefen, sikke mezar taşı

Semazen kıyafetine bürünmenin, semaya hazırlık için en önemli aşamalardan birini oluşturduğunu anlatan Holat, şunları kaydetti: "Tüm semazenler, sema ayininden yaklaşık bir saat önce, birazdan Tanrı'nın huzuruna çıkacakları bilinciyle edebe uygun olarak giyinirler. En altta vücudun açılan etekten görünmemesi için yün bir altlık giyilir. Ardından da kıyafetinin altına 'kefeni' sembolize eden tennure (tek parça uzun elbise) giyer. Tennure, bele düzgünce yapışması için tığbent denilen iple bele bağlanır. Bir başka grup üyesi tarafından yapılan tığbent bağlama sırasında, tennurenin kişinin üzerine tam olarak oturması için semazen ellerini başının üzerinde birleştirerek bekler. Üzerine güldeste olarak adlandırılan yeleğin giyilmesi, eliflamed denilen siyah kuşağın bağlanması ve mezar taşı anlamına gelen sikkenin başa takılmasıyla giyinme işlemi sona erer."

Siyah hırka: Siyah toprak

Holat, semazenin, bu kıyafetlerinin ardından üzerine siyah hırka giydiğini, bunun anlamının ise kefeni giyen ve mezar taşını başına takan semazenin üzerine siyah toprak örtülmesi anlamına geldiğini sözlerine ekledi.