AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Bir millet müzakereyi öğreniyor

Koşar adım gitmekte olduğumuz 17 Aralık, Türkiye'ye daha önce gündeminde olmayan bazı modelleri uygulamalı olarak gösteriyor. Tarihi karara giden meşakkatli yolda toplum, birçok şeyi görerek, tartışarak öğreniyor. Üyesi olmak istediği Avrupa Birliği'nin; geniş anlamda da Avrupa'nın ortak bir karara varmak için uzlaşma ve tartışma yöntemlerini tanıyor.

Özellikle, son birkaç haftanın malzemeleri Türkiye ile Batı arasındaki ilişkiler külliyatını daha da zenginleştirecek kadar çoktur. Avrupa'ya, Batı'ya yaklaşımda on yıllardır nasıl düşünüyor ve ilişkimizi hangi cümleler üzerinden tanımlıyorsak bugün yaşamakta olduklarımız da o tanımların bir uzantısından başka bir şey değildir.

Hatta 17 Aralık sonuçta, yıllardır dilimize pelesenk olan, "Türkün Türkten başka dostu yoktur" cümlesi ekseninde bir sürecin adıdır.

AB olumsuz bir tavır sergiler ve Türkiye'yi dışlayan bir karar alırsa bu deyim haklılık kazanacaktır. Tersine, istediğimiz sonucu alırsak; Fransa'nın, Avusturya'nın, Yunanistan'ın muhalefetine rağmen bunu kendi bilek gücümüzle elde ettiğimiz için aynı yargı yine doğrulanmış olacaktır!

Oysa, bütün bu hareketli günler geçtikten ve toz bulutu indikten sonra eğer biraz soğukkanlı olabilirsek bambaşka ve daha basit bir gerçeği öğrenmiş olacağız. Aslında, konjonktürel istisnalar hariç dünyada kimsenin kendinden başka dostu yoktur. Her ülke kendi varlığı ve çıkarı için adım atmaktadır, ötesi hayaldir. Böyle olduğu için 17 Aralık kararı, başarısızlıklarımızı "dostumuz yok" mazeretiyle örtbas etme dönemini geride bırakmak için en kritik tarihi eşiktir. Gelmeyecek dostları beklemek ve suçu onlara atmak yerine; gücü, müzakere becerisini, zekayı ve özgüveni ikame etme fırsatıdır.

Avrupa bugün, Türkiye'ye karşı birçok şart sürmekte, problemler üretmekte ve engeller çıkarmaktadır. Bir tanesi hariç gerisi önemli değildir. O da Fransa'nın temsil ettiği ve Türkiye'yi tam üyelik altında bir statüye razı etme girişimidir. Yani Gümrük Birliği'nin görece üstünde stabil bir pozisyonla Ankara'yı Avrupa'ya bağlı tutma niyetidir.

AB merkez güçleri, Cuma günü çıkacak kararı geri dönüşsüz bir metinle değil, gerek duyduklarında süreci durduracak bir referansla bağlamak niyetindedir. Çünkü; Avrupa'nın bir bölümü Türkiye'ye tümüyle karşı, bir bölümü de taraftar olmasına rağmen "acaba?"lardan arınamamış durumdadır. Sadece küçük bir bölümü bu konuda ikna olmuştur ama, onların da nefesi Türkiye'yi tatmin eden bir perspektif üretmeye yetmemektedir.

Bütün bunların dostlukla düşmanlıkla ilgisi yoktur. Avrupa, Türkiye'nin üyeliğine "Bir ülke daha Kopenhag Kriterleri'ne uysun. Türkiye'de demokrasi olsun" saflığıyla asla bakmamaktadır. Askeri güç, güvenlik ihtiyacı, Türkiye'yi ABD'ye tümüyle kaptırıp kaptırmama, ekonomik pazar imkanları vs. gibi sorunları zihninde çözemediği için zaman kazanmaya çalışmaktadır.

Netice itibariyle Türkiye de benzer bir fayda-maliyet analizi yapmaktadır. 41 yıl önce birliğe üye olmak niyetimiz ilan edildiğinde, ortada medeniyetlerin ne çatışması ne de buluşması ihtiyacı vardı. Geride kalan yıllarda üstüne üstlük bir de soğuk savaş problemi tasfiye oldu. Türkiye o gün de bugün de; daha muteber, ekonomisi daha güvenli ve güvenlik riskleri azalmış bir ülke olma hedefiyle birleştirdiği için yönünü Brüksel'e çevirmiştir. Elbette, bizim birliğe dahil olmamızla birlikte Avrupa bugüne değin yaşamadığı bazı sorunlarla yüzleşecektir. Elbette uzun bir süre, ekonomik katkı almadan kaynaklarını 70 milyon yeni misafirle paylaşmak ve siyasi dengelerde Ankara lehine değişikliğe gitmek zorunda kalacaktır.

Ateşli bir şekilde sürdürülen görüşmeler; müzakere kararının alınıp alınmama çatışması işte bu faktörlerin üzerinde gelişmektedir. Kağıt üzerindeki kriterler, yazılı kurallar veya diplomatik koordinatlar, gerektiğinde kullanılmak üzere bir kenarda tutulmak için vardır.

17 Aralık'tan ne çıkarsa çıksın Türkiye'yi çevreleyen dünyada ayakta kalabilmenin sabır ve dikkatle müzakere yapabilmeye bağlı olduğunu unutmamak lazımdır.


14 Aralık 2004
Salı
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED