|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Türkiye'nin 40 yıllık AB macerasında süreç, bu gece alınacak kararla yeni bir boyut kazanacak. AB'nin Türkiye kararının bu gece başlayarak sabaha kadar sürecek olan pazarlıklar sonucu şekillenmesi bekleniyor.
Türkiye'nin 40 yıllık AB macerasında son noktanın konacağı üye ülkelerin devlet veya hükümet başkanlarının katılacağı tarihi Brüksel Zirvesi bugün başlıyor. İki gün sürecek zirvede, Türkiye'nin tam üyelik ve müzakere sürecine ilişkin nihai karar verilecek. AB'nin Türkiye kararının bu gece sabaha kadar sürecek pazarlıklar sonucunda şekillenmesi, açıklamanın ise yarın yapılması bekleniyor. O nedenle bu gece, Türkiye'nin AB kaderi için "en uzun gece" olacak. Erdoğan 'kırmızı çizgileri' hatırlattı Türkiye adına bu pazarlıkları Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül yürütecek. Brüksel'e dün kalabalık bir bürokrat ve danışman kadrosuyla giden Başbakan Erdoğan ile Gül, Brüksel'de izleyecekleri stratejinin ana hatlarını belirlediler. Erdoğan, Brüksel'e hareket etmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda, Türkiye'nin "kırmızı çizgileri"ni son kez açıkladı. Türkiye, AB liderler zirvesinden "koşulsuz tam üyelik, ikinci karara gerek kalmaksızın müzakerelerin başlatılması, Kopenhag Siyasi Kriterleri içinde yer almayan yeni kriterlerin dayatılmaması, 'daimi korumalar' başlığındaki daimi kelimesinin kaldırılarak yerine geçici kelimesi veya bir tarih konması"nı istiyor. Başbakan Erdoğan, AB kararında Türkiye'nin bu hassasiyetlerinin dikkate alınmaması durumunda gerekirse görüşme masasını terkederek AB sürecini buzdolabında soğutmaya almayı planlıyor. Ucu açık müzakere tartışması Ancak AB'de şu ana kadar ortaya çıkan görüşler Türkiye'nin beklentileriyle örtüşmüyor. İmtiyazlı veya özel ortaklık önerisi, Türkiye'nin sert tepkileri üzerine askıya alındı. Ancak Türkiye'ye ucu açık müzakere tarihi verilmesi, müzakerelerin sonucunda tam üyeliğin garanti edilmemesi, serbest dolaşım yasağının sürekli olması, müzakerelere 2005 Ekim'inde başlanması öngörülüyor. Bazı ülkeler de, sözde Ermeni soykırımı ve Güney Kıbrıs'ın tanınmasına ilişkin yeni şartlar üzerindeki ısrarlı tavırları devam ediyor. Blair, arabuluculuk yapıyor Türkiye'ye destek veren İngiltere Başbakanı Tony Blair de, Fransa ile Almanya'nın endişelerini gidermek için ara formüller öneriyor. Blair, "müzakerelerin 2005 yılının ikinci yarısında başlanması, AB kurumlarında Türkiye'nin etkinliğini azaltacak mevzuat değişikliğinin yapılması, AB üyelerinin üye ülkenin adaylığını reddedebilmesi" gibi önerilerde bulunuyor. Erdoğan-Schröeder-Chirac zirvesi Türkiye ile AB arasındaki bu derin görüş ayrılıklarının, Fransa, Almanya ve Türkiye arasında yapılacak üçlü zirvede çözülmesi bekleniyor. Başbakan Erdoğan'ın Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ve Almanya Başbakanı Schröder ile yapması beklenen görüşmede, tam üyelik ve müzakere sürecine ilişkin görüş ayrılıklarının büyük ölçüde çözüme kavuşturulması, buradan çıkacak kararın AB liderler zirvesine ağırlığını koyması düşünülüyor. Bu üçlü zirvede karamsar bir tablo çıkması halinde Başbakan Erdoğan'ın liderler zirvesi sonucunu beklemeden Türkiye'ye dönebileceği belirtildi.
|
|
|
|
|
|
|