AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
İşadamları AB'ye ilgi ve heyecanını kayıp mı ediyor?

İKV Türkiye'nin Avrupa Birliği yolundaki 40 yıllık serüveninde en önemli kurumudur. Kimse bunun aksini iddia edemez. Avrupa Birliği ile 1965'ten bu yana tam üyelik dahil tüm görüşmelerde İKV en önemli rolü üstlendi, AB'nin her platformunda Türkiye'yi temsil etti.

Bu nedenle bir vakıf olmasına rağmen hem ticaret ve sanayi odalarının hem de işadamlarının karşı karşıya gelmediği yönetimini konsensüsle belirleyen tek kurum oldu. Her toplantısına bine yakın işadamı gelir, başbakanlar, bakanlar tam kadro katılırdı...

Aslında İKV'nin genel kurulu bunlardan bir tanesi. Siyasilerin tam kadro katıldığı toplantılara, medya patronları, Koç, Sabancı, Doğuş, Tekfen, Anadolu Grubu, Çukurova, Eczacıbaşı, Dinçkök, Yaşar vb ekonomiye yön veren büyük gruplarım hemen tamamı yurt dışı programlarını bile bu tür toplantılara göre organize ederlerdi. Siyasilere gözlerinin içine baka baka hem eleştirilerini hem de beklentilerini aktarırlardı. Bir taraftan Avrupa Birliği'ni tartışırken, diğer taraftan da ekonomi ile ilgili uygulamaya yönelik istek ve taleplerini siyasilere aktarırlar, gerektiğinde kişisel ve genel kulisler yaparlardı...

Birçok teşvik, birçok vergi indirimi, birçok girdi maliyetlerinin aşağı çekilmesi işte İKV ve benzeri platformlarda karara bağlanırdı. Hatta rahmetli Özal, bu toplantıların ardından mini bakanlar kurulu bile yapar, işadamlarını zaman zaman bu toplantılara davet eder ve ekonomiye yönelik ilginç kararlar alırdı. Biz de garsonları ayarlar içeride ne konuşulduğunu öğrenmeye çalışırdık.

İKV'nin hafta sonu yapılan 40. genel kurulunda salonun ancak yarısı dolmuştu. Siyasiler genel kurulda yine tam kadroydu. Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Gül, Başmüzakereci Babacan ve Dış Ticaretten Sorumlu Bakan Kürşat Tüzmen... Kısacası siyasiler işadamlarının kurduğu AB için en önemli kilometre taşı İKV'ye karşı görevini tam olarak yerine getirdi.

Ama ya işadamları öyle mi... Salona, Başbakan'dan 10 dakika önce Borusan Holding'in Onursal Başkanı Duayen işadamı Asım Kocabıyık ile birlikte geldim. Asım Bey, kalp pili takılmasına ve kulaklarının ağır işitmesine rağmen son derece şık giyimli ve yalnız gelmişti... Salonda eskilerden bir de Mehmet Şuhubi'yi de gördüm... Geri kalanların hemen tamamı yeni yüzlerdi. Yeni ekonomi aktörlerinin ekonomiye katılması çok önemli. Canlılığın, dinamizmin göstergesi. Ya büyük grupların ilgisizliğine ne demeli?..

Bunları düşünürken bir taraftan da Nuh Holding'in Başkanı Atalay Şahinoğlu'na doğru yürüyorum... Espri ile karışık, "Atalay Bey niye bu kadar ilgi az. Büyük gruplardan kimse yok" dedim... Atalay Bey de aynı espri ile cevap verdi: "Bayramcığım yağdanlıklar azaldı galiba da ondan." Atalay Bey'in yağdanlık derken, geçmişte kendi kurumlarının sıkıntılarını anlatıp kapalı kapılar ardından siyasilerden yardım isteyenleri kastediyordu...

Ama haklarını vermek lazım; TİM Başkanı Oğuz Satıcı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Başkan Yardımcısı Halim Mete, İSO Başkanı Tanıl Küçük, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve Başkan Yardımcısı İbrahim Çağlar ve ekipleri tam kadro oradalar...

"Siyasilerin AB yolunda ilgisi, heyecanı azalıyor" diye eleştiren işadamlarının sanırım, bu yolda ilgisi azalıyor gibi... Ama ilginin azlığının asıl cevabını sanırım duayen işadamı Asım Kocabıyık'ın şu sözünde aramak daha doğru galiba" İkinci kuşak işadamları artık çok fazla atak değil".


Hüsnü Özyeğin turizmde bir numara olursa kimse şaşırmasın

Emekli Sandığı'nın özellikle Hilton Oteli'ne hem sektör içinden hem de sektör dışından, hem yurt içinden hem de yurt dışından büyük ilgi var. İlgilenen grup sayısı da 20'yi geçmiş.

Bunların içindeki en ilgi çekenlerden bir tanesi, Swissotel ile sektöre giren Hüsnü Özyeğin ile kısa bir süre önce yaptığım sohbette, "Turizmde yatırımları artırabilirim. Ama bu işi bilen yerli bir grupla" demişti.

Özyeğin, Rixos ile İstanbul Hilton'un ihalesine girmeye hazırlanıyor. Anladığım kadarıyla en iyi bilen grup olarak Rixos'u belirlemiş. Özyeğin ile sohbet ederken işletmeci Swissotel ile ilgili bir deneyimini anlattı; "Geçenlerde Swissotel'de işletmecilerle toplantıdayız. Asansörlerin yıllık bakım anlaşması zamanı gelmiş. Alına tekliflere baktım en iyi teklif 90 bin doların civarında. Bizim anlaşmalı firmamız var dediler. Ben de kendilerine bizim gruba hizmet veren kuruluştan da teklif alınmasını söyledim. 85 bin dolar teklif geldi. Swissotel'ciler şaşırdılar. Biz yılda 200 milyon dolarlık alım yapıyoruz. Dolayısıyla satın alma çok önemli. Hele de hizmet sektöründe..."

Bu konuşmayı ve Hilton Oteli'ne de talip olduğunu duyunca Özyeğin kısa zamanda turizmde de numara olursa kimse şaşırmasın. Çünkü işin püf noktasını kapmış bile...


3 Ağustos 2005
Çarşamba
 
BAYRAM BAŞARAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED