AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S A Ğ L I K
Sıcaklar keyfinizi bozmasın

Artan sıcaklar sağlığınızı da tehdit ediyor. Prof. Dr. Ziya Akar sıcakların kişiyi beyin felcine kadar götüreceği yönünde uyarıyor. Diyetisyen Hacer Kaya, yazın bol sebze ve meyve tüketilmesini öneriyor

Artan hava sıcaklığı sağlığımızı tehdit ediyor. Uzmanlara göre, sıcaklarla mücadeleyi kazanmanın yolu gerekli tedbirleri almaktan geçiyor. Sıcaklar her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Güneşin çok daha yoğun bir şekilde kendini gösterdiği bu aylarda nefes alamama, ateş basması, baş dönmesi, yorgunluk, halsizlik gibi şikayetler herkesi rahatsız ediyor. Üstelik uzmanlar önümüzdeki günlerde sıcaklıkların daha da artacağını belirtiyorlar. Sıcaklarla başa çıkmak kolay değil ama yarattığı etkileri en aza indirmek çok da zor değil.

Doğru beslenmek önemli

Yaz mevsiminin gelmesi ve sıcakların artmasıyla birlikte başta çocuklar, yaşlılar ve hamileler olmak üzere herkesin farklı bir beslenme şeklini benimsemesi gerekiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Hacer Kaya öncelikle şu önerilerde bulunuyor: "Yaz aylarında sıvı kayıpları çok olduğu için bol su tüketimi yapılmalıdır. Günde 2, 2,5 litre su tüketilmelidir. Spor yapanların, ağır işlerde çalışanların su tüketimini arttırması gerekir. Ayran, mineral dengesini oluşturduğu için yaz aylarında daha çok tüketilmelidir." Yaz aylarında bol bol sıvı tüketmenin yanısıra özen gösterilmesi gereken başka noktalar da bulunuyor. Özellikle dışarıda tüketilen tavuk ve sütlü ürünlerin tazeliğinden emin olmak gerekiyor. Ayrıca yaz aylarında ağır yemekler yerine bol sebze ve meyve tercih etmekte yarar var.

Beyin kanaması riski var

Sıcaklarla ilgili olarak insanları en fazla korkutan risk ise beyin kanaması. Acıbadem Hastanesi Bakırköy Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar "Sıcak ortam ile beyin kanamaları arasında direkt bir ilişki olduğu gösterilememiştir" diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ancak sıcağın tansiyon yükselmesine neden olabileceği ve dolayısıyla beyin kanaması geçirmiş olan hastalarda tekrar kanama olasılığını arttırabileceği kabul edilmektedir. Aslında sıcağın su kaybına neden olması dolayısıyla ortaya çıkan güneş çarpması benzer bir klinik tabloya neden olduğu için bazen beyin kanaması ile karıştırılır."

Bu nedenle yazın güneş ışınlarının dik olarak geldiği öğle saatlerinde yüksek tansiyonlu, damar sertliği olan, daha önce kanama geçirmiş kişilerin dikkatli olmaları, daha serin yerlerde bulunmaları ve su bol bol su içmeleri öneriliyor.

Klimalar hastalık saçıyor

Sıcaklarla birlikte en çok başvurulan yöntemlerden biri de klimalar. Klimalar serinletmekle beraber ortamdaki doğal havayı kuruttukları için zararlı olabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. İnci Şenses klimalar konusunda şu uyarılarda bulunuyor: "Çalışan klimaların yakınında uzun süre durulmamalı. Aksi taktirde kaslarda tutulmalar, bel ve boyun ağrıları meydana gelebilir."

KRONİK RAHATSIZLIKLAR ARTIYOR

Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek tek başına sıcağın etkilerini azaltmıyor. Bununla birlikte dikkat edilmesi gereken başka noktalar da söz konusu. Acıbadem Hastanesi Bakırköy İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Karaaslan kronik rahatsızlığı olanların bu aylarda hastalıklarını daha sık kontrol ettirmelerini öneriyor. Çünkü bu dönemlerde hastalıklarında farklılıklar gözlenebildiği için şikayetlerinde artış olabileceğinin altını çiziyor.


 
Zatürree yaz ortası serinlerken gelir
Klima altında serinlemek birçok hastalığı davetiye çıkarıyor. Bu hastalıklardan biri de zatürree. Uzmanlar özellikle büyük işyerlerinde çalışanları klima hastalıklarına karşı uyardı.
Dişindeki çürüğü kimse önemsemiyor
İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Diş Hekimi Rıfat Yüzbaşıoğlu, bilgi yetersizliği yüzünden ağız ve diş sağlığına gereken önemi vermediğimizi belirterek "Türk halkı diş hekimine yılda bir defa bile zor gidiyor" şeklinde konuşuyor. "İnsanlar diş hekimine gitmekten nefret etmemeli" diyen Yüzbaşıoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: "Kişi başına harcamalarımız 150 ila 200 dolar arasında. Gelişmiş ülkelerde bu bin 500, 2 bin dolar seviyelerinde. Toplum sağlığına düşünürsek bu payın arttırılması gerekir. Gelişmiş ülkelerdeki insanlar bu paraları keyif olsun diye harcamıyorlar ve sağlık açısından bize göre çok iyi durumdalar. Kaynakları insanlarımıza yönlendirmemiz gerekiyor."
"Milli gelir ve eğitimin seviyesi artmalı"
Diş hekimi Umur Kaya ise, milli gelir ve eğitim seviyesinin düşük olmasından kaynaklanan nedenlerden dolayı diş sağlığına önem verilmediğini söylüyor. Yeni açılan diş hekimliği fakültelerinin alt yapı eksikliği yaşadığını belirten Kaya, "Diş hekimliği fakültesinin iyi eğitim verebilmesi için tam kadro olması gerekiyor. Bu da en az 5 yıl içinde olabilir ve bu nedenle kadrolaşma sıkıntısı çok büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor" diyor.
Diş hekimimize
sahip çıkalım

24 yaşındaki Simge Amil de, Türk halkının ağız ve diş sağlığına gereken önemi vermemesindeki nedeni, eğitimsizliğe bağlayarak "Türkiye'de 18 bin diş hekimimiz var ama, yılda bir defa bile diş hekimine gitmiyoruz. Bu kadar diş hekiminin olduğu ülkede neden hekimlerimiz işsizliğe sürükleniyor. Madem diş hekimi çok yetişiyor, o zaman vatandaşın bu konuda bilinçlenmesi ve diş sağlığına önem vermesi gerekir" şeklinde konuşuyor.
  • HAMİT ETEEVRANS

  • 3 Ağustos 2005
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED