AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Fransız usulü 'geviş getirmek...'

Biliyorum, Türk medyası için artık 'etik değerler' hiçbir anlam ifade etmiyor. Bu yüzden, özellikle gazete sayfalarında çıkan bazı köşe yazılarını okurken çılgına dönüyoruz, açıkçası kimyamız bozuluyor. Ama bu kesinlikle bir çözüm değil. Bana öyle geliyor ki, bu tür durumlarda, işe eğlenceli tarafından bakmak sıhhatimiz açısından daha yararlı olacaktır.

Mesela, Fransız köylüleri arasında "Fransız usulü geviş getirmeyi" pek sevmiş bir Türk yazar, Atatürk Havalima'ndan çıkıp Zeytirburnu sahillerinden geçerken Türkleri görünce neler hisseder?

Acaba, sahil boyunca 'don paça soyunmuş' Türk erkekleri neden Fransız köylüleri gibi geviş getirmiyor diye hayıflanır mı? Hem de ne hayıflanmak...

Mesela, memleketin birinde bir yazar, içinde büyüdüğü, havasını soluduğu, suyunu içtiği ülkesinden öylesine nefret eder ki, belki de sırf bu yüzden uzaklara gider ve Fransız köylülerinin arasına karışır. Sanki hep bir "G noktası"nı arıyor gibidir ama bir türlü bulamaz... Sonunda, "Führer" hayranlığının bir sonucu olarak, kafayı Türk halkının fizyonomisine takar.

Zaten tarih boyunca da hep böyle olmuştur. Genellikle kendi fizyonomileriyle barışık olmayanlar, başkalarının fizyonomilerinden "öç alma" yolunu seçerler.

İşte bizim Fransız köylülerinin iflah olmaz hayranı yazarımız da, bir bakıma fizyonomik sıkıntısının intikamını almak için, yazılarının içine bolca "faşizim sosu" katarak Türklere saldırıp rahatlıyor!..

"Aralarında, mangalında balık pişiren tek bir aileye rastlayamazsınız. Belki balık sevseler, pişirmeyi bilseler, kirli beyaz atletleri ve paçalı donlarıyla yatmazlar, hart hart kaşınmazlar, geviş getirip geğirmezler, zaten bu kadar kalın, bu kadar kısa bacaklı, bu kadar uzun kollu ve kıllarla kaplı da olmazlardı!"

İşte ırkçılığın modern zamanlardaki yeni versiyonu... Bir zamanlar Batı'dan devşirilen formüllerle "üstünlük" taslayarak ırkçılık yapmak modaydı. Şimdi ise "beyaz adam"a şirin gözükmek için içeride "kıllı yaratıklar" icat edip sabah akşam onlara saldırmak moda...

Siz siz olun, yazılarında Fransız köylülerinin faziletlerini anlata anlata bitiremeyen, Fransız TV'lerinde o kötü Fransızca'sıyla Türkleri yabancılara jurnalleyen bir yazar gördüğünüzde, mümkünse yanından geçerken "şakacıktan" da olsa Fransız usulü geviş getirmeye çalışın... Yoksa yazarımız, kıllarınıza karşı Fransız köylülerini ayaklandırır!... Hatta Eyfel'in dibinde açlık grevi bile başlatır...


3 Ağustos 2005
Çarşamba
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED