Formula 1 Türkiye'nin gururu oldu. Çok kısa bir zamanda dünya çapında bir organizasyon... Tek kusur yok. Herşey mükemmel. Dünya Türkiye'ye kilitlendi, milyarlar İstanbul'dan en pahalı sporu keyifle izledi. Tüm otoriteler kusursuzluğumuzu alkışlıyor. Emeği geçen herkese teşekkürler...

Büyük düşünmek, büyük işlere girmek, hem de kısa bir zamanda tüm alt yapısıyla dört dörtlük olmak... Hiç de zor değilmiş. Bugüne kadar bürokratik hantallıklardan dolayı, nereye el atsak yolda kalıyorduk. Şimdi yollarımızda Schumacher'ler, dünya çapında sürücüler yol alıyor... Milyar dolarlar harcayarak yapacağımız reklamı üç kuruşa bedavaya getiriyoruz. Binlerce yabancı Türkiye'ye hücum ediyor, cebini boşaltıyor. Sırf formulayı izlemek için dünyaca ünlü sanatçılar, işadamları koşa koşa geliyor. Atatürk havalimanına özel business jetler inip inip kalkıyor. Yani sizin anlayacağınız bize N'oluyor?...

Türkiye Form tutuyor. Formula form ula form...

Türk milleti futbol manyağıdır, futboldan başkasına takılmaz deniyordu bugüne kadar. Dün elime reytingler geldi. Gözlerime inanamadım. Formula 1 yarışları ilk yüzde birinci olmuş. Öğlen saat 2.48'de yayına girmiş Kanal D. Totalde 5.40 reyting, 37.90 izlenme oranı elde etmiş. Artık ihtiyarladım, hafızam geriledi, geçmişte böyle öğlen saatinde milli maçlar dışında reyting alan program var mı hatırlayamıyorum... Ortada olan gerçek, Formula 1'in önceki gün televizyon kanallarında yayınlanan en pahalı film ve dizilere fark attığıdır.

Öğlen saati otobomobil yarışının AB grubunda, yani gelir durumu ve eğitimi yüksek olan seyirci grubundaki izlenme payı daha da yukarılarda. Reyting tam 7.10... İzlenme payı da 43.90. Müthiş bir rakam bu. Şu yaz sıcağında insanların en çok ekran başında olduğu saatler 20.00 ile 23.00 arasıdır. Ve yaz aylarında bu reytinge ulaşan program yok gibidir. Hele hele gündüz saatinde bu rakamların yanından bile geçemezsiniz.

Sizin anlayacağınız Pazar günü ekrandaki sürat yarışının galibi geceyi sollayan öğlen sıcağı ve Kanal D oldu. Sadece futbol diyen çağdışı görüntümüz mindere yapıştı, tuş oldu...

Bir süre önce "Kenan Işık'ı Star ekranından çekin, olmuyor" diye bir çağrı yapmıştım. Geçtiğimiz hafta Kenan Işık sessiz sedasız ekrandan çekildi. Kendisi ayrıldı gibi yazılar çıktı, araştırdım doğruymuş. Mert adammış Kenan Işık. Gelmiş kanala, "Benimle olmuyor, Star Haber'e birşey katamıyorum" diyerek dürüstçe haberden ayrılmış. Helal olsun. Kenan Işık reytinglerde hiçbir katkı sağlayamadığı gibi, hem kanala kaybettiriyordu, hem de kendi kaybediyordu. Ben onun aktörlük yaptığı takdirde Star Haber'den aldığı parayı beşe katlayacağını biliyorum. Şimdi Ece kardeşimiz sunacakmış ana haberi. Bence yanlış bir karar. ATV Korcan Karar gibi bize ekran yüzü olarak itici gelen birini bile sevdirdi. Nedeni gayet basit. Adam gazeteci. Üzerinde bir başka anchorman Ali Kırca var... Kanal D gazeteci M.Ali Birand'ı ekrana sürmeye hazırlanıyor. Yani devir anchormanlar devri. Star Haber'de Erdoğan Aktaş gibi bir isim var. Hem gazeteci hem de haberin patronu... Niye onu sürmüyorlar ekrana... İlla ki birilerinin dürtmesi mi gerekiyor?

BEKİR HAZAR

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan