Sanayi Bakanı Ali Coşkun, toplumun her kesiminin yeniden yapılanması gerektiğini belirterek, "Artık beni idare et dönemi bitti" dedi. Ali Coşkun, dün akşam Türk Standardları Enstitüsü'nde basın mensuplarına verdiği iftar yemeğinde, gazetecilerin AB ile müzakerelerin başlamasına ilişkin sorularını da yanıtladı.

Konuşmasında, 159 Avrupa direktifini yayınladıklarını hatırlatan Coşkun, asansörcü veya kazancı gibi birçok kişinin Bakanlığa gelerek kendilerinden bir şeyler beklediğini anlattı. Kendilerinin de bu konudaki Resmi Gazete'yi okumalarını bildirdiklerini belirten Coşkun, "Bak ne diyor. Buna uyacaksın. (Ya beni idare et. Biz Avrupa Birliği'ne girelim ama bana dokunmayın). Bu anlayıştan kurtulmamız lazım. Toplumun bütün kesimlerinin, kamu da dahil yeniden yapılanması lazım." diye konuştu.

AB, Hristiyan birliği olmadığını gösterdi

Sanayi Bakanı Ali Coşkun, Türkiye ile AB arasında müzakerelerin başlamasına karar verilmesi ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Avrupa, bu kararı vererek, Papa'ya rağmen aslında Hıristiyan kulübü hedeflemediğini ortaya koydu" dedi.

Bakan Coşkun, "AB'nin Türkiye ile müzakereleri başlatmasında bir de şu çok etkili oldu. Bizim daha önce Merkez Bankası'nda bağımsız olduğu halde tedbir almamız ve bunu duyurmamız... Her türlü tedbir alınmıştı. Ondan çok etkilendiler. (Bunlar gelmemeye kararlı diye düşündüler)" dedi.

ANKARA

Mahçup olmamak için çok çalıştık

"AB ile masaya oturduğumuz zaman mahcup olmamak, rencide olmamak için hakikaten çok çalıştık, bilinmeyen ölçüde çok çalıştık" diyen Bakan Coşkun, sonuç olarak müzakere tarihi verildiğini söyledi. Bakan Coşkun, müzakere görüşmeleri sırasında tarım konusunda Türkiye'nin biraz sıkıntıları olacağını belirterek, ancak bu sorunun aşılacağını söyledi. Tarım konusunda İspanya'nın bu sıkıntıları 9 yılda, Yunanistan'ın 7 yılda aştığını anlatan Coşkun, "Eğer suni engeller çıkmazsa biz herhalde birkaç yıl içinde toparlanırız. 2007 yılı sonunda Maastricht kriterlerini de yerine getirmiş oluruz" diye konuştu.

« Geri Dön