|
|
Edebiyatımızın güçlü edibesi Samiha Ayverdi'nin Ermeni soykırım iddialarının yıkıcı etkilerini önlemek için yazdığı, ilk baskısı 1976'da yapılan Türkiye'de Ermeni Meselesi adlı kitabı günümüze yakın tarihten bir ışık düşürüyor.
Tarih 27 Ocak 1973. Los Angeles'te iki Türk elçisi Er meni kurşunu ile şehit edilir. Kurşunu sanki kendi bağrına yemiş gibi sarsılan, "buna karşı ferd olarak ne yapmalı?" diye soran Türk tefekkür, iman ve kültür hayatının seçkin kalemlerinden Samiha Ayverdi kendini konsolosun annesinin yerine koyarak Ermeni meselesinin iç yüzünü anlatmaya karar verir. Ve şöyle der: "Bir Müslüman Türk olarak gerçekleri ortaya koyup dünyanın karşısına yalansız, hilesiz, tertemiz ve lekesiz bir yürekle çıkmak da şerefli bir vasıftır." Bir entelektüelin kaleminden Tarih 2000'li yıllar. Avrupa Birliği kapısındaki Türkiye, bir yandan yeniden gündeme getirilen Ermeni soykırımı iddialarıyla yıpratılmaya çalışılırken bir yandan da kendi tarihinin farklı yüzleri ile yüzleşmek zorundadır. Samiha Ayverdi ise hayata gözlerini yumsa da yazdığı "Türkiye'deki Ermeni Meselesi" isimli kitabıyla bu konudaki sorumluluğunu yerine getirmeye hâlâ devam ediyor. Kubbealtı Neşriyat tarafından okurla buluşturulan eser, Ermeni soykırımı iddialarının iç yüzünü belgelerle destekleyerek tarihi boyutuyla ele alıyor. Geçmişte yaşanan olaylara, yapılan ihanetlere dikkat çeken Ayverdi, Ermeni isyanlarına ve Ermenilerin katliamlarına da geniş yer veriyor. Ermeni meselesinin siyasi çöküşünün hızlandığı bir dönemde; Batı'nın Osmanlı Devleti üzerindeki hesapları bakımından suni olarak ortaya çıkarıldığını ifade eden çalışma, bu duruma zemin hazırlayan sebepleri aktarıyor. Meselenin bulmacası çözülüyor Ayverdi, Rusya'nın sıcak denizlere inme politikası gereği Ermenilerin yoğun olarak yaşadıkları "Erzurum- İskenderun" hattını ele geçirme istekleri nedeniyle Ermeni terörünü desteklediklerini ve olayların patlak verdiğinin altını çiziyor. Bu bağlamda İngilizlerin, Rusya'nın güneye sarkmasının kendilerini tehdit edeceğini düşünerek Ermenilere ilgi duyduklarını söylüyor. Kitapta, Almanlara karşı mağlup olan Fransa'nın bu durumu hazmedemeyerek Almanya ile ihtilafa düşen Rusya ile yakınlaşması sonucu bu meseleye karışmış olmasının sorunu geniş bir coğrafyaya yaydığına vurgu yapılıyor. Ermeniler aldıkları destekle ayaklanıp ve Müslüman halka baskı yapmaya başlayınca Osmanlı Devleti'nin "sevk ve iskan kararı almaya mecbur kaldığını" anlatan çalışma Ermeni faaliyetlerini de sistematik olarak aktarıyor. Faaliyetlerinin birinci safhasında yaşadıkları bölgelerde huzur ve asayişi bozan Ermenilerin, ikinci safhasında; mahalli ve ferdi hadiseleri kullanarak yurt içinde ve yurt dışında parti ve ihtilalci derneklerin faaliyeti olarak ortaya çıktığının tespiti yapılıyor. İhanetin ve işbirliğinin iç yüzü
İhanete düşen Ermenilerin 1878 yılında başlayan örgütlenmeler aracılığıyla can güvenliklerinin tehdit edildiği bahanesiyle silah sevkiyatı yapıldığını belgelerle gözler önüne seriyor. 1. Dünya Savaşı esnasında kendi yaşadığı toprakları korumak yerine, ülkenin düşmanlarıyla işbirliği yaptıklarını vurgulayan Ayverdi; tarihin ışığında düşünen insanları gerçekleri görmeye davet ediyor. 100. doğum yılında Ayverdi anısına
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca doğumunun 100. yılı dolayısıyla ünlü edip ve mütefekkir Samiha Ayverdi'nin anısına bir hatıra kitabı yayımlandı. Grafik tasarımını Ersu Pekin'in yaptığı, 'Samiha Ayverdi Albümü' niteliği de taşıyan kitap, muhtevası ve tasarımıyla dikkate değer nitelikte. Aysel Yüksel ve Zeynep Uluant tarafından hazırlanan kitabın 'Bir Ömür Böyle Geçti' başlıklı birinci bölümünde Ayverdi'nin hayatına ve sanatına dair fotoğraflarla zenginleştirilmiş bir metne, ikinci bölümde ise farklı kesimlerden yazarların şahsiyeti ve eserleri hakkında yazdıkları ile 1949 tarihli bir röportaja yer veriliyor. Son bölüm 'Mektuplar- İthaflar- Notlar- Günlük'te Ayverdi'nin dostalarına yazdığı mektuplar ve notlar yayınlanarak; onun, engin dünyasının kapısı aralanıyor.
|
|
|