|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Önceki gün kaybettiğimiz Attila İlhan, Türkiye'de herkes tarafından okunan ve sevilen nadir şairlerdendi. Özellikle gençlerin şiirle ilk tanışmaları onunla oldu. Onun dizeleri nice aşkın tercümanı oldu.
Önceki gün Kanlıca'daki evinde hayata gözlerini yuman ünlü şair Atilla İlhan'ın ardından farklı kesimlere ait aydın ve akademisyenler, İlhan'ın şahsına münhasır olduğunu söylediler Son anları... Atilla İlhan'ın son anlarını kız kardeşi Çolpan İlhan HABERTÜRK TV'ye anlattı: "Büyük bir şair, büyük bir insan kaybettik. Çocukluğumdan beri yazar, okur ve çizerken görürdüm. Bu yaşlarında bile sabahlara kadar çalışırdı. "Ara ver" deyince "yok. vakit yok" diyordu. Dün akşam saat 21.00'e kadar iyiydi. Birden bire bir şişkinlik geldi. ilaçlarını aldı. "Başım dönüyor ve kendimi iyi hissetmiyorum" dedi. O sırada yanındaydım. Yalvardım, ambulans çağırmak için. Hastaneye gitmem dedi. İlk ağrı geldikten sonra biraz toparlandı. Sonra kaybettik.Romanını bitiriyordu. Son sayfaları eksik kaldı. 2-3 sayfa kaldı ğını söylemişti. Pazar günü imza günü vardı. Hayatın ve insanların içindeydi. "Fatiha okuyacağım" Prof. Dr. Hüsrev Hatemi: 1969 yılında Avrupa'ya gittiğim zaman, İstanbul özlemini anlatan 'Uzaklarda bir İstanbul vardı, bir de Atilla İlhan vardı' mısralarının yeraldığı bir şiir yazmıştım. Yıllar sonra İlhan, bir dergide 'Biz kimiz, eski günlerden kopmadan yeni olmak, bir ben varım, bir Hilmi Yavuz bir de Hatemiler' yazmıştı. Bana göre, Yahya Kemal 20 yüzyılın birinci yarısını doldurdu. İkinci yarısını da Atilla İlhan doldurdu. Elbette Necip Fazıl ve daha bir çok şairimiz de vardı ama o çınardı. Ben Fatiha okuyacağım, isteyen de Enternasyonel okusun. İz bıraktı, rahmet dilerim Doç. Dr. Ahmet Turan Alkan: Bir sair olarak, en azından bir kaç şiiri ezberde tutulacak derecede değerli biriydi. Romancı tarafının, özellikle son zamanlarda tekrara düştüğünü söyleyebilirim. Üslupçuluğu önemlidir; Türkçe'de bir Atilla İlhan cümlesinden bahsedebiliriz çünkü. Fikir adamı tarafı ise, düşünce cehdini hep yanında gezdirmesi bakımından sevimliydi. İz bıraktı, Rahmet dilerim. Yavuz Bülent Bakiler: Türkiye'deki solcu şairlerin Batı'dan şiir aşırdığını ilk o yazdı. Kendi şahsına münhasır kendi ifadesi ile komünist bir şairdi. Ancak diğer Marksist ve komünist şairlerden çok farklı bir insandı. Lenin ve Marks dini şiddetle red ederken, o İslam'a ve Müslümanlara kesinlikle saygı duyan bir şairdi. Bu özelliğini sol görüşlü edebiyatçıda görmek pek mümkün değildir. Hiçbir kamptan değildi Mehmet Ocaktan: Attila İlhan ilk gençlik yıllarımdan beri severek okuduğum güzel bir şair. Ben Sana Mecburum, Sisler Bulvarı özellikle üniversiteye başladığım ilk yıllarımda, kırılgan yalnızlıkları yaşadığım dönemlerde hep başucumda olan şiirleridir. Türk şiirinde doğrudan hiçbir kampın içinde bulunmayan ve herkes tarafından severek okunulan bir şair. Bu durum şiirinin temellerinin sağlam olmasından dolayısıyla duruşunun sağlam olmasından kaynaklanan bir durum. Yıldız Sertel: Babam Zekeriya Sertel'in Milliyet Gazetesi'nde 1970li yılların sonlarında, Nazım Hikmet ile ilgili hatıralarını yazdığı yazı dizisi sonrasında, babam Türkiye'de sol görüşlü aydınlar tarafından ağır eleştirildi. Ancak Atilla İlhan, bütün bu eleştirilere karşı babamı savunan ve haklı olduğunu ifade eden yazılar yazmıştı. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi: Kötü bir insandı diyemem. Özellikle ömrünün son zamanlarındaki bir çok fikrine katıldığımı da söyleyemem. Allah merhametlilerin en merhametlisidir. Allah inancı olduğunu da zannediyorum. Allah rahmet etsin.
'Bir yanım gitmiş gibi oldu' Seyhan Erözçelik: Üzüldüm. Bir yanım da gitmiş gibi oldu. Her ne kadar tarzına yakın olmasam da, benim için önemliydi. Şiiri, ağızlardadır. Ezberlenir. Gençlere şiiri sevdirmekte üstüne yoktur. Yenilikçidir. Sentezcidir. Benim için bunlar bile yeter. Diğer yandan, Kaptan, sadece şair değildi, romancıydı, denemeciydi, düşünürdü, entelektüeldi, senaryo yazarıydı, televizyon programcısıydı, gazeteciydi. İkinci Yeni'yi ve şairlerini sevmezdi, onu hiç bilemedim. "Drang Nach Osten" şiirini çok severim. Seksen yaşına girdiğinde, "Nece nece yaşasın" demiştim. Ruhu şad olsun. Doğan Hızlan: Attila İlhan'ın sohbetleri çok hoşuma giderdi. Onun konuşmalarının ve düşüncelerinin küresel bir dolaşım gücü vardı. Kurtuluş Savaşı'ndan yola çıkar tüm dünyayı dolaşır ve günümüz Türkiye'sine konuşmasını bağlardı. Büyüleyici bir konuşma gücüne sahipti. Ben Attila'nın en çok bu yönünü sevdim.
İşte Ölümün şiiri AN GELİR
an gelir
şarabın gazabından kork
an gelir
son umut kırılmıştır
görünmez bir mezarlıktır zaman
|
|
|
![]() |
|
|
|
|