AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
İsraf seline kapılanı kimse kurtaramaz

Bir toplumda insanın huzur ve mutluluğu, ekonomik, siyasal ve kültürel hayatın odak noktasını oluşturur. İnsanın öteki dünyadaki kurtuluşu, bu dünyayı herkes için yaşanır kılmasına bağlıdır. Tüketimi azaltıp, üretimi artıran, eldeki kaynakları yeniden değerlendirerek, herkesin ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunur. Toplumun sağlığı herkesin ihtiyacının karşılanmasına bağlıdır. Sağlıklı bir toplumda, başkalarının ihtiyaçlarını karşılayanın, ihtiyaçları karşılanır.

İnsan için doğru ve güzel olan, toplum için de doğru ve güzeldir. İnsan tek başına varlığını sürdüremez. İnsan toplumla, toplum da insanla var olur. İnsanlar birlikte yaşamak, yardımlaşmak ve dayanışmak zorundadırlar. Oruç ayları toplumda yardımlaşma ve dayanışmanın doruk noktasına çıktığı aylardır. Bir ayın getirdiği hareketlilik, yalın onbir ayına da canlılık kazandırır.

Geçen hafta başında Bağcılar'ı park, bahçe, sosyal ve kültürel tesislerle donatan Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık'ın on yıldan beri, Ramazan ayı boyunca başarıyla sürdürdüğü çok boyutlu "İrfan Sofrası" programına katıldım. Usta radyo ve televizyon programcısı Sırrı Er'in yönettiği panelde Prof.Dr. Sabahattin Zaim ve Prof. Dr. Necip Taylan ile birlikte "Güzel insanların dünyasındaki, israftan uzak, yardımlaşma ve dayanışma ve geleneği"nin günümüzde kazandığı yeni boyutları ele aldık.

Toplum deniz gibi ,sürekli hareket halinde, bazan durgun, bazan da dalgalı dinamik bir yapıdır. Üretim ve tüketimiyle, yatırım ve tasarrufuyla ekonomik ve kültürel hayat da bol değişkenli, gizemli dokusuyla, topluma çok büyük bir güç kazandırır. Deniz için su nasıl bir işlev yükleniyorsa, toplum içinde insan aynı işlevi yüklenir. Susuz deniz olmadığı gibi, insansız da toplum olmaz.

Kültürel doku ve ekonomik yapıya tad ve rengini insan verir. Herşeyin kaynağında insan vardır. Kültürel ve ekonomik hayatın hem tadı, hem de rengi insandan kaynaklanır. İnsanın gücü ve etkisi toplumla da toplumu güçlü kıldığı gibi, açgözlüğüyle de yoksul düşürebilir.

Toplumların zenginliği tasarruf yapmasını bilen, yaptığı yatırımlarla toplumun ihtiyaçlarını karşılayan insanlara bağlıdır. Toplumların yoksulluğu da, sonu gelmez isteklerin peşinde koşan, israfta sınır tanımayan, açgözlü insandan kaynaklanır. Tüketimde açgözlülük israfa, tokgözlülük ise, tasarrufa yeni boyutlar kazandırır. Bir toplumda gösteriş tüketimine kapılanı, yoksul düşmekten hiçbir güç kurtaramaz.

Yardımlaşma ve dayanışmada iki kurum, kültürel ve ekonomik hayatın temelini oluşturur. Kültürel doku aileye, ekonomik yapı da işletmeye dayanır. Toplumda her insanın ömrü sözkonusu iki kurumda geçer. Aile toplumu, işletme de ekonomiyi güçlü kılar. Bir toplumun gelecekteki başarısı, her iki kuruma bugün yapılan yatırımlardan kaynaklanır.

Tasarrufun olmadığı toplumda, hiçbir alana istenen yatırımlar yapılamaz.

Tasarruf eden, yoksul düşmediği gibi, kimseye de muhtaç olmaz.


23 Ekim 2005
Pazar
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED