AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Ç A L I Ş A N I N   S E S İ
Sağlık Personelinin Eş ve Öğrenim Durumu Özürleri Değişti

Sağlık Bakanlığı aylardır beklenen mevzuat değişikliğini dün gerçekleştirmiştir. Yapılan değişiklik ile memur kişiye eşinin SSK'lı veya Bağ-Kur'lu olması halinde nakil talebinde bulunma hakkı getirilmiştir.

1- Eş Durumu Nakli

21/10/2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan düzenlemeye göre, eşlerinin;

a) 217 sayılı KHK kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta statüsüne bakılmaksızın kamu görevlisi olduğunu ve teşkilatın bulunmaması veya başka bir yerde istihdamının mümkün olmaması gibi nedenlerle bulunduğu yerde çalışma zorunluluğu olduğunu,

b) 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu kapsamında sigortalı çalışması halinde, en az dört yıl süreyle sigortalı olduğunu ve müracaat tarihi itibari ile son bulunduğu yerde kesintisiz en az iki yıl sigorta primi ödediğini,

c) 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu kapsamında çalışması halinde en az dört yıl süre ile vergi mükellefi olduğunu ve müracaat tarihi itibari ile son bulunduğu yerde kesintisiz en az iki yıl süreyle Bağ-Kur primi ödediğini,

belgelendirenler nakil talebinde bulunabilecektir. Bu talep, atanmak istenilen yerlerde boş kadronun bulunması kaydıyla Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinde belirtilen atama ve yer değiştirme dönemlerine bağlı kalınmaksızın genel hükümler çerçevesinde işlemler tesis etmek suretiyle değerlendirilir.

Şu kadar ki, eşi başasistan, asistan veya araştırma görevlisi olanların; bu konudaki taleplerinin değerlendirilebilmesi için, eşlerinin kalan başasistanlık, asistanlık ve araştırma görevliliği süresinin 6 aydan fazla olması şarttır.

Ancak, (b) ve (c) bentlerine göre yapılacak yer değiştirmelerde; işverenin zorunlu olarak yer değiştirdiğini belgelendirenler ile askerlik nedeniyle işyeriyle ilişiği kesilenlerden askerlik dönüşü aynı yerde tekrar göreve başlayanlar için, müracaat tarihi itibariyle dört yıllık sigortalılık veya vergi mükellefi olma şartı aranmakla birlikte bulunduğu yerde iki yıllık kesintisiz prim ödeme veya iki yıl süre ile kesintisiz vergi mükellefi olma şartı aranmayacaktır.

2- Eşi şehit olanların durumu

Eşi şehit olanlar bu durumlarını belgelendirmeleri ve talepleri halinde, boş kadro olması halinde bu durumdan dolayı bir defaya mahsus olmak üzere tayin talepleri değerlendirilecektir.

3- Öğrenim durumu nakli

Personelin sağlık ile ilgili bir alanda dört yıllık yüksek öğrenim gördüğünü belgelendirmesi halinde, boş kadro olması ve öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla, öğrenim gördüğü yere yer değiştirme suretiyle atanma talebi değerlendirilir.

Bu personel söz konusu eğitim sürelerini tamamladıkları zaman boş kadro olması durumunda eski görev yerlerinin bulunduğu il'e, eski görev yerinin bulunduğu ilde münhal kadro olmaması halinde ise eski görev yerlerinin bulunduğu ilin hizmet bölgesinin doluluk oranı en düşük iline Bakanlıkça re'sen atanır.


Sağlık Memuru Hazine Avukatlığına Atanabilir

Sağlık Bakanlığında 13 yıldır sağlık memuru olarak görev yapıyorum. Hukuk fakültesini bitirip 2001 yılında avukatlık ruhsatnamesi aldım. 2005 KPSS yerleştirmeleri ile hazine avukatlığına atandım. Maliye Bakanlığınca şu an çalıştığım Kurumdan muvafakat isteneceği yerde, "memur olarak çalışıyor olmam" nedeniyle atamamın yapılamayacağı söylendi. Ne yapabilirim?

Daha önceki yazılarımızda Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde memurların bu sınavlara girmesine herhangi bir engel olmadığı açıklanmış ve Devlet Personel Başkanlığının da görüşlerinin bu yönde olduğu belirtilmişti.

Bu Başkanlıktan örnek bir görüş almanızın atanacağınız kurumun ikna olmasında fayda sağlayacağını düşünüyoruz.

Sonuç olarak Hazine Avukatlığına atanmak için gerekli şartları taşıyorsanız ve bu şartlarla ilgili gerekli belgeleri atanacağınız kuruma ibraz etmişseniz herhangi bir sorun çıkmayacağını düşünüyoruz. hatta daha önceki yazılarımızda adaylık döneminde dahi KPSS sonuçlarına göre başka kurumlara atanılmasının mümkün olduğunu belirtmiştik.


İlçe Yazı İşleri Müdürü Sınavsız Olarak İl Yazı İşlerine Atanabilir mi?

2001 yılında yapılan görevde yükselme sınavını kazanarak ilçe yazı işleri müdürlüğü görevine atandım ve 5 yıldır da bu görevi sürdürmekteyim. İl yazı işleri müdürlüğüne naklen atanma talebim için içişleri bakanlığına görüş sorulmuş olup, görevde yükselme sınavına girmem gerektiği belirtilmiştir. Bunu yanlış olduğunu düşünüyorum.

"İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese ve İşletmeler İle Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmelik"in 5 inci maddesinde; "a) Yönetim Hizmetleri Grubu: 1) İlçe özel idare müdürü, birlik müdürü, itfaiye müdürü, zabıta müdürü, il özel idare müdür yardımcısı ile diğer unvanlı ve unvansız müdürler,.." hükmü yer almaktadır. Ayrıca, Öğrenim düzeyini düzenleyen 14'üncü maddesinde ise yazı işleri müdürlüğü için kamu yönetimi, maliye, iktisat, işletme, iş idaresi ve benzeri sosyal ve idari bilim dallarında en az dört yıllık yüksek öğrenim görmek veya bunlara denkliği Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edilmiş yurt içi veya yurt dışı öğrenim kurumlarından mezun olma gerektiği belirtilmiştir.

Diğer yandan, bu Yönetmeliğin geçici 1'inci maddesinde; "Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmelik'in yürürlüğe girdiği 18.4.1999 tarihi itibariyle görevde bulunanlardan iki yıllık yüksek öğrenim görmüş olanlar, dört yıllık yüksek öğrenim görmüş kabul edilirler."hükmü yer almaktadır.

Bu hükümler birlikte değerlendirildiği takdirde, yazı işleri müdürlüğü için il veya ilçe ayrımı yapılmamıştır. Bu nedenle şuan ilçe yazı işleri müdürlüğünü asaleten yürütmeniz nedeniyle sizin il yazı işleri müdürü olarak atanmanıza herhangi bir engel bulunmamaktadır.


Devlet Personel Başkanlığı Görevini Yapmazsa…

Arkadaşım şu an askerde. Son açıklanan KPSS yerleştirme ile Tarım Bakanlığında bir il'e yerleştirildi. Askerliğinin bitmesine 5 ay var, göreve nasıl başlayacak?

Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının bu konuyla ilgili olarak vermiş olduğu bir görüşten dolayı atamanız yapılamayacaktır. Daha önce bu konuyla ilgili olarak detaylı açıklama hem bu köşede hem de memurlar.net'te yapılmıştı. Bu konuda Danıştay Başkanlığının bir çok kararı bulunmakta olup, tüm kararlar ilgilinin askerlik dönüşü başlatılmasına ilişkindir.

Bu köşede, sorunun Devlet Personel Başkanlığınca çözülmesi gerektiği yönünde birçok defa yazmış olmamıza rağmen sorunun hala çözülmediğini görmek mağdur insanlar adına bizlere acı vermektedir.

İşin en garip tarafı ise bu konuda mahkemelerin tutumunun net bir şekilde bilinmesine rağmen hala insanların mağduriyetlerine seyirci kalınmasıdır.

Size önerimiz atamanızın yapılmaması tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açmanızdır.


Muvafakat ve Doğum İzinlerinde İdarenin Takdiri

Eşim başka bir şehirde olduğu için tayinimi istedim. Fakat üniversite burada 5 yıl çalışmadıktan sonra tayin vermediklerini söyledi. Böyle bir şey olabilir mi? Ayrıca doğum yaptığım için 1 yıllık ücretsiz izin istedim, Üniversite bana sadece 4 ay ücretsiz izin verdi. Bu doğru mu?

657 sayılı Kanunun 76 ncı maddesine göre ancak çalıştığınız kurumdan muvafakat alarak naklen başka bir kamu kurumuna geçiş yapabilirsiniz. Ancak, kurumunuz muvafakat vermemede kamu yararı ve hizmet gereği dışında bir davranış sergilememelidir. Aksi takdirde bu durum dava konusu yapılabilir. Sizin durumunuzdaki başka bir kişiye muvafakat vermesi halinde açacağınız davayı kazanabilirsiniz.

Diğer yandan, 657 sayılı Kanunun 108 inci maddesinde; "..Doğum yapan memurlara istekleri halinde en çok on iki aya kadar aylıksız izin verilebilir." hükmü yer almaktadır. "Verilebilir" ifadesi idareye taktir hakkı vermektedir. Yani idare 12 ay aylıksız izin vermeyebilir. Ancak, yine bu durumda da kamu yararı ve hizmet gereklerinin dışına çıkılmamalıdır.


Şef Kadrosuna Sınavsız Atama Yapılabilir mi?

Marmara Üniversitesinde 5 yıldır Bilgisayar İşletmeni Kadrosundayım. Şef kadrosuna geçmek istiyorum. Kurum, bu geçişi sınav açmadan doğrudan yapabilir mi?

Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde görevde yükselme eğitim ve sınavına girerek başarılı olmadan şef kadrosuna atanmanız mümkün değildir.


Bir Derece 15.1.2005'te Görevde Olana Verilir

1995 yılında memur olup, 1999 da istifa ettim. 2005 Temmuz'un da tekrar memuriyete başladım. Memurlara bir derece verilmesi hakkındaki kanundan yararlanabilecek miyim?

Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerine Bir Derece Verilmesi Hakkında Kanununda, bir derecenin, daha önceki kanuni düzenlemelerle bir dereceden yararlanmayanlara verileceği belirtilmiştir. Ancak 2005 yılında yürürlüğe giren bu bir dereceye ilişkin düzenlemeden yararlanabilmek için 15.1.2005 tarihinde görevde bulunmak (aylıksız izinde bulunanlar dahil) gerekmektedir. Siz, 15.1.2005 tarihinde görevde bulunmadığınız için bu haktan faydalanmanız mümkün değildir.


Belde Belediyesinde Özel Kalem Müdür Kadrosu Var mıdır?

8 yıldır Büyükşehir belediyesi iştiraklerinden olan bir şirkette çalışıyorum. Şu anda ise bir belde belediyesi beni özel kalem müdürü olarak almak istiyor. Böyle bir şey mümkün müdür?

Her Belediyede özel kalem müdürü kadrosu bulunmamaktadır. Özellikle de belde belediyelerinde özel kalem müdürü kadrosu olacağını düşünmüyoruz.

Diğer taraftan, bu kadronun her belediyede ihdas edilmesinde hukuki bir engel bulunmamaktadır. Kadro ihdasında nüfus önemli bir etkendir. Şu hususu da belirtmek gerekir ki bir çok kurumda özel kalem müdürü kadrosu olmamasına rağmen fiilen özel kalem müdürü olarak çalışan memurlar bulunmaktadır. Örneğin müsteşar özel kalem müdürü, genel müdür özel kalem müdürü gibi.

Bu çerçevede eğer atamanızı yapmak isteyen belediyenin özel kalem müdür kadrosu gerçekten var ise açıktan atama yoluyla atanmanız mümkündür. Zira özel kalem müdürleri istisnai kadrolardır.


Şube Müdürlüğüne Atanan Mühendisin Emekli Maaşı Kaybı Olur mu?

Mühendis olarak görev yapmaktayken şube müdürlüğü sınavını kazanarak şube müdürü oldum. 1/1 derecede şube müdürünün ek göstergesi 2200 iken mühendisin ek göstergesi 3600'dür. Aradaki ek göstergeden dolayı emeklilikte maaş farkı ve ikramiyede belirgin bir fark olur mu?

657 sayılı Kanunun 43/B maddesinde yer alan; "….Kurumların 1, 2, 3 ve 4 üncü dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergeler, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleri ile ilgili sınıf veya ekli (I) sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamaz…." hükmü gereğince, 3600 ek gösterge üzerinden emekli aylığı almanız gerekmektedir.

Yani, Şube Müdürü olarak atandığınız tarihteki mühendislikteki dereceniz 3 ve ek göstergeniz 2200 olmasına rağmen kazanılmış hak aylık derece ve kademeniz yükseldikçe ek göstergeniz de yükselecek ve kazanılmış hak aylığınız 1 inci dereceye yükseldiği tarihte ek göstergeniz 3600 olacaktır.(Bizim görüşümüz farklı olmasına rağmen uygulama bu şekildedir.) Dolayısıyla sizin emeklilikte maaş ve ikramiye kaybınız söz konusu olmayacaktır.


Anneme ölüm aylığını nasıl bağlatabiliriz?

Oya ÖZBEY (Öğretmen): Babamın SSK'da 1990 prim ödeme günü var. Ancak babam, 40 gün önce vefat etti. Ölmeden önce SSK'ya malulen emeklilik için başvurdu. Kalp ameliyatı geçirdiği halde, kabul etmediler. Doktorlar, ölmeden önce böbreklerinin çok az çalıştığını söyleyip iyileşirse malulen emekli olabileceğini söylemişlerdi. Ama babam vefat etti. Şimdi anneme maaş bağlanmasını istiyoruz. Olur mu? Bir de babamın askerdeyken olan günleri var. Bu günler 1990 iş gününün içinde midir, yoksa 1990 iş gününden düşülür mü? Düşülürse annemin emekli olması için ne yapmalıyız, annem emekli olur mu?

Ölüm aylığından yararlanma şartları, 506 sayılı Kanun'un değişik 66. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin (c) fıkrasında, "Toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanır" düzenlemesi var. Buna göre, "toplam olarak 1800 gün ve daha fazla prim ödemiş olması" veya "En az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması" şarttır. 1800 günlük primin tamamının SSK'ya yatması bile gerekmemektedir. Hizmetleri Birleştirme Yasası uyarınca diğer kurumlara yatırılan primler de değerlendirmeye katılmaktadır. En az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmasının anlamı, 5 x 180 = 900 gün, yani 5 yıl içinde toplam 900 gün prim ödenmiş olması yeterlidir.

Okuyucumuzun babasının SSK'da 1990 prim ödeme günü bulunduğuna göre, babasının askerlik günleri de düşülmeyeceğinden, SSK'dan temin edecekleri gerekli belgelerle, evli olmayan annesinin ölüm aylığı bağlanmasını talep etme hakkı doğmuş bulunmaktadır. Adreslerine en yakın SSK birimine ölüm aylığı talebini yapmalıdırlar.


Babamın eksik SSK primlerini dışarıdan ödeyebilir miyim?

Yunus EMRE (Öğrenci): Benim sorum, babamın emekliliği hakkında. Babamın emekli olabilmesi için, 8 yıl 5 aylık işgünü daha doldurması gerekmekte olduğunu öğrendim. Bu 8 yıl 5 aylık SSK parasını dışardan ödeyebilir miyim, ödeyebiliyorsam tutarı ne olur?

Okuyucumuzun babasının emekli olabilmesi için doldurması gereken 8 yıl 5 aylık (3030 günlük) primin dışardan ödenmesi mümkün değildir. Ancak 3 yıllık, yani 1080 günlük primin daha önce ödenmiş olması halinde, isteğe bağlı sigortalılık yoluyla başvurudan sonraki her ay itibariyle 30 günlük prim ödenmesi mümkündür. Ayrıca askerlik borçlanması da yapılabilir.


Staj sonrası sigortalılığımdan önceki askerliğimi
borçlanmam yararlı mı?

Bülent ÇÖLGEÇEN: Ben 1990 staj dönemi sigortalı idim. Ancak bunun emeklilik için geçersiz olduğunu öğrendim. Benim staj döneminden sonraki sigortam, 14.01.2000 tarihinde başlıyor. Askerlik terhis tarihim, 1996. 18 ay askerlik borçlanması yapabilir miyim ve bu emeklilik yaşımı etkiler mi?

Okuyucumuzun 18 aylık (yani 1 yıl 6 aylık) askerlik borçlanması yapması, sigortalılık süresini 1,5 yıl öne (14.07.1998'e) çekecektir. Böylece sigortalılığı 08.09.1999 tarihi öncesinden başlayacağından emeklilik yaşını da etkileyecektir. Kademeli emeklilik hükümlerine göre, 25 yıllık sigortalılık süresini, 57 yaşını, 5900 prim ödeme gününü doldurduğunda SSK'dan yaşlılık aylığını isteyebilecektir.


İş Müfettişlerinin denetimi, işçi çıkarmaya neden olur mu?

Mehmet ERTEM (Öğrenci): Hocam, Ben Kayseriliyim. İş Müfettişleri, sizin bir yazınızda söylediğiniz gibi çalışsa, Kayseri'de ne olur biliyor musunuz? Yani hiçbir işveren sigortasız işçi çalıştıramasa? Ben söyleyeyim hocam: Evvela hiç bir işveren; ne yapalım bütün çalışanları sigortalı yapalım bari demez, hemen işçi çıkarmaya başlarlar. Çünkü sigortasız işçi çalıştırıyorken 10 YTL harcıyorsa, sigortalı çalıştırırken en fazla 15 YTL harcamak isterler, dolayısı ile kayıtlarda görülmeyen, ama var olan reel istihdama darbe olur bir manada bu. Yani işvereni değil belki ama, işçiyi düşünmek lazım gibi geliyor bana.

İş Müfettişleri ve sair denetim elemanlarının kayıtdışı istihdamı denetlemesinden işçilerin zarar görmesinin haklı bir yönü yoktur. İş güvencesi sistemi de işlemektedir. Ancak işverenlerin istihdam maliyetlerinin düşürülmesine yönelik fikirlerine de kulak vermek ve bunun için gerekli tedbirleri de almak gereklidir. Umarım reform sürecinde bu hususa dikkat edilir.


Ne zaman emekli olabilirim?

Cennet KÖRDEMİRCİ (sekreter): Ben, 01.01.1953 doğumluyum. İlk işe giriş tarihim 01.11.1991. Bugüne kadar 4154 iş günüm var. Ne zaman emekli olabilirim?

Okuyucumuz, kademeli emeklilik hükümlerine göre, bayan sigortalı olarak, 20 yıllık sigortalılık süresini, 48 yaşını, 5525 prim ödeme gününü doldurduğunda SSK'dan yaşlılık aylığını isteyebilecektir. Okuyucumuz 48 yaşını (01.01.2001) doldurmuştur. Kalan prim ödeme günü 1371 gündür. Bu eksiğini ve 20 yıllık sigortalılık süresini 01.11.2011 tarihinde tamamlayıp SSK'dan yaşlılık aylığını talep edebilecektir.


Gemi adamı olarak itibari hizmetle ne zaman emekli olabilirim?

Kurtulay ÇINAR (gemici): 1962 doğumluyum. 21.09.1984 tarihinden beri, gemici olarak denizde çalışmaktayım. 21 senelik çalışmışlığım var. 4000 işgünü yıpranma primi yatırılmıştır. Hâlâ denizde çalışmaktayım, prim gün sayısı 7200 gün olmuştur, ne zaman emekli olabilirim?

Okuyucumuzun itibari sigortalılık süresinden yararlanabilmesi için 2098 sayılı Yasa'ya tabi olarak çalışması gereken süre, en az 3600 gündür (506/Ek Mad: 6). Toplam 4000 günlük 2098'e tabi olarak çalışması nedeniyle itibari hizmet süresinden yararlanmaya hak kazanacaktır. Okuyucumuzun itibari sigortalılık süresinden yararlanacağı süre ise 1000 gündür. Buna göre 2 yıl 9 ay 10 günlük itibari hizmeti olduğuna göre, 21.09.1984 olan sigortalılığının başlangıcı, 1000 gün (2 yıl 9 ay 10 gün) geriye gitmiş gibi hesaplanacak ve 11.01.1982 olarak dikkate alınacaktır. Söz konusu itibari hizmet süresi sigortalılık başlangıç tarihini 1000 gün (2 yıl 9 ay 10 gün) geriye götürürken, prim ödeme gün sayısında herhangi bir artış sağlamamaktadır. Bu nedenle, halen 7200 günlük sigortalılık süresine sahip olduğuna göre, 4759 sayılı Kanunla düzenlenen kademeli emeklilik şartlarına göre, itibari hizmet süresinin, sigortalılık süresi ve yaşa etkisini hariç tutarsak, 25 yıllık sigortalılık süresini, 48 yaşını ve en az 5225 prim ödeme gününü tamamlaması gerekirken, itibari hizmet süresi hakkındaki düzenlemeden olumlu etkilenecektir. Buna göre, okuyucumuzun sigortalılık süresi, itibari hizmet süresi kadar geriye gidildiğinde, sigortalılığının başlangıç tarihi, 11.01.1982 olacağından, 11.01.2007 tarihi itibariyle 25 yılı dolduracağı, yine bu nedenle 45 yaşını 2 ay 20 gün geçtiğinde, yani 21.09.2007 tarihinde yaşlılık aylığını hak edeceği, halen yeterli prim ödeme gün sayısının bulunduğu; 21.09.2007 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanacağı hesaplanmıştır.


Basındaki çalışmalarıma göre itibari hizmetle ne zaman emekli olabilirim?

Özer ERCİL: Benim sigorta başlangıcım, 01.03.1982 ve toplam yatırılan primim 7100 gün. Bu primin 6080 günü 2a olarak yatırıldı ve halen de 2a olarak yatırılmaya devam ediliyor. Doğum tarihim ise 01.01.1966. Bu durumda hangi tarihte emekli olabilirim?

Yukarıda belirtildiği üzere, okuyucumuzun itibari sigortalılık süresinden yararlanabilmesi için çalışması gereken en az 3600 prim ödeme günlük basın çalışması mevcuttur. Toplam 6080 günlük 2098 sayılı Yasaya tabi olarak çalışması nedeniyle itibari hizmet süresinden yararlanmaya hak kazanacaktır. İtibari sigortalılık süresinden yararlanacağı süre ise 1520 gündür.

Ancak okuyucumuz, 01.04.1981 tarihinden sonra işe girdiğinden 18 yaş şartına tabidir. 18 yaşını 01.01.1984 tarihinde doldurduğundan, yaşlılık sigortası yönünden sigortalılığının başlangıcı, 01.01.1984 olmaktadır. Buna göre, itibari hizmet süresini dikkate almadan, 25 yıllık sigortalılık süresini, 48 yaşını ve en az 5225 prim ödeme gününü doldurduğunda yaşlılık aylığına hak kazanacaktır. 25 yıllık sigortalılık süresini 01.01.2009 tarihinde, 48 yaşını 01.01.2014 tarihinde dolduracaktır. En az 5225 prim ödeme gününü ise doldurmuş (7100 gün) bulunmaktadır.

Bu bilgiler doğrultusunda hesaplanan itibari hizmet nedeniyle 1520 günü (4 yıl 2 ay 20 günü) sigortalılık süresi ve yaşından indirmek gerekmektedir:

a)Yukarıda belirtilen ve 01.01.2009 tarihinde dolan 25 yıllık sigortalılık süresinden, hesaplanan itibari hizmet nedeniyle 1520 günlük (4 yıl 2 ay 20 günlük) sigortalılık süresi indirildiğinde, 25 yıllık sigortalılık süresinin (itibari hizmet süresi, prim ödeme gün sayısında herhangi bir artış sağlamadan, sigortalılığının başlangıcını bu süre kadar geriye götürdüğünden, sigortalılığının başlangıcı, 11.10.1979 olarak dikkate alındığından) 11.10.2004 tarihinde dolduğu hesaplanmıştır.

b)Hesaplanan 1520 günlük (4 yıl 2 ay 20 günlük) itibari hizmet süresi, 48 yaşından indirilecektir. Buna göre, 43 yaşını 9 ay 10 gün geçtiğinde (yani 01.01.2014 tarihinden 4 yıl 2 ay 20 günlük süre eksiltilerek bulunan 11.10.2009 tarihinde) SSK'dan yaşlılık aylığını hak edecektir.

Kısaca, okuyucumuz, 4759 sayılı Kanundaki kademeli emeklilikle ilgili düzenlemeden etkilenecektir. İtibari hizmet nedeniyle sigortalılık başlangıç tarihi olan 11.10.1979 tarihi itibariyle hesap yapıldığında, 25 yıllık sigortalılık süresini 11.10.2004 tarihinde doldurmuştur. 48 yaşından da 1520 gün (4 yıl 2 ay 20 gün) indirilecektir. 11.10.2009 tarihinde indirimli yaşını (43 yıl 9 ay 10 gün) tamamlayacaktır. Bunlara göre, en az 7100 prim ödeme gününü de doldurduğundan, 11.10.2009 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanacağı; eğer devam eden çalışması nedeniyle azami 5 yıllık itibari hizmet indirimini hak edebilirse, 43 yaşını dolduğu tarihten (01.01.2009'dan) sonra, yaşlılık aylığını SSK'dan isteyebileceği hesaplanmıştır.



22 Ekim 2005
Cumartesi
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED