AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Ramazan-2005

Bir Ramazan daha geldi, gidiyor. Vedâlaşmaya az kaldı. Kadir Gecesi ve Bayram.. Bir nefeslik ömür gibi..

Sorularım var:

Ramazan'ın rûhuna, mânevî iklimine ne kadar nüfûz edebildik? Ne anladık Ramazan'dan? Ne anlamalıydık? Kendimiz ve ailemiz için ne kadar 'anlamlı' kıldık Ramazan'ı? Nasıl anlamlı kılabilirdik? Ne yaptık kendimize Ramazan ayı boyunca? Neler yapmalıydık? Oruç'un sesini ne kadar işittik? Oruç'un sesini nasıl işitmeliydik?

Bu ve benzeri soruları, zorlu bir muhasebeyi göze alabilmek için tek tek her Müslüman kendine sormalı, diye düşünüyorum.

Fert plânında olduğu kadar, toplum plânında da Ramazan bağlamlı sorular sormamız gerekiyor:

İçinde bulunduğumuz toplum nasıl, ne şekilde karşıladı ve yaşadı Ramazan'ı? Beklenen 'değişim' hayata geçti mi? Oruç'un ve oruçlunun kokusu sokaklara, caddelere yansıdı mı? Yerel ve ulusal ölçekte, bizi yönetenler ne anladılar Ramazan'dan? Bu kutlu ay dolayısıyla sorumlu oldukları toplumu nasıl ve ne şekilde yönlendirdiler? Dînî hassasiyetleri neydi, nasıl tezahür etti, nereye kadardı?

Yaşadığım şehir, bu yıl da Ramazan'ın gelişiyle bir anda genel bir çehre değişikliğine uğradı. İnsanların bakışı, görüşü, algılayışı, hissedişi, kavrayışı… temel bir değişime sahne oldu. "Ramazan bereketi" dediğimiz o hâl, toplum olarak hepimize ve hepimizde, içten dışa doğru yansıdı.. Kendimizi mânen ferahlamış hissettik.. Oruçlu olduğumuz süreler içinde, his ve hassasiyetlerimizin inceldiğini, algı dünyamızın keskinleştiğini gördük, yaşadık.. Yarımlaşma çabalarımızın arttığını, birbirimize karşı ödev ve sorumluluklarımızın idrakinde yol aldığımızı izledik. Sahâvet damarlarımızın genişlediğinin farkına vardık. İftarı, sahuru ve teravihiyle bu kutlu ay, coşkulu bir sağanak hâlinde yaşandı/yaşanıyor..

Pakistan'da on binlerce ölü ve yaralıya mâl olan o elîm deprem felâketi, tüm dünya Müslümanları için, hiç kuşkusuz, bu yılki Ramazan'ın acı bir buruklukla idrak edilmesine yol açtı. Oradaki kardeşlerimizin acısına ortak ve yaralarına melhem olmak babından bizlerin, hepimizin daha fazla yardım yapması gerekiyor. Maddî gücümüzü ve dualarımızı eksik etmeyelim..

Bir sorum daha olacak; kendim de dahil, hepimize ve herkese:

Aç-bîilâç, soğuğun ortasında yardım bekleyen Pakistanlı kardeşlerimizin hâli ortadayken, bizim burada, örneğin "Ramazan şenlikleri" adı altında eğlenmemiz, günümüzü gün etmemiz ne kadar doğrudur? Yerinde midir? Hak mıdır?..


24 Ekim 2005
Pazartesi
 
İHSAN DENİZ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya
| Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan
| Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED