Beşiktaş, Konya deplasmanında can alıcı bir galibiyet kazandı. Bu galibiyetin siyah-beyazlılara getirdiği sadece 3 puan değil. Kopması muhtemel kıyametleri Konya'da 3 puan set çekti. Aksi halde, Beşiktaş'ın vay haline.

Ancak, önemli bir konuyu görmeden geçmemek gerekir. Beşiktaş'ın kazandığı maçta oynadığı futbol kimsenin gözünü boyamasın. Çünkü siyah-beyazlı takım ne akla, ne de göze hoş gelen bir futbol oynadı.

Rıza Çalımbay'ın gitmesiyle, işlerin düzelmediği bir gerçek. Çünkü, Rıza'nın fiziksel ayrılışının hemen ardından bazı futbolcuların beyinsel ayrılığını da görüyoruz.

Bazı gerçekler de, her hafta ayrı bir netlik kazanıyor. Konyaspor maçı da bunun bir aynası oldu. İlki, İbrahim Üzülmez ve Tayfur Havutçu'nun bu takımla bütün ilişkileri bitiyor. Dün oynadıkları futbol bunun açık bir göstergesi oldu. Oynadıkları süre boyunca Beşiktaş'a zerrece katkıları olmayan Tayfur ve İbrahim Üzülmez'in üzerlerine bir çizik atıp çekelim. İbrahim Akın'a söylenecek o kadar çok söz var ki, bu kabiliyetli bellediğimiz futbolcu, bir Süper Lig takımında değil, kafasına göre takıldığı bir mahalle takımında oynuyor. Öyle sanırız ki bu futbolcuya dediğini yaptıracak bir kenar adamı yok. Konyaspor maçı Adem Dursun'un, golü atmasına rağmen Ahmed Hassan'ın Beşiktaş'ta oynayacak kapasitelerinin olmadığını gösterdi. Cordoba'nın, Koray'ın Kleberson'un gayretleri var. Ailton'a gelince. Futbolu futbol değil. Kimsesizleri oynuyor. Ne bir yardıma geleni var. Ne de gol pası vereni.

Beşiktaş'ın Konyaspor'un karşısındaki dizilişinde bir futbol modeli görmedik desek yalan sayılmaz. Birbirine karışan defans orta alan ve forvet, kötü görüntüsüyle bütün sistemleri de bozuyor.

İşin aslı şu...

Beşiktaş, daha önce de söylediğimiz gibi ağrı kesici bir galibiyet kazandı. Sağdaki takım ne bir şampiyon kulübe ne de Türk futbolunun büyük bir takımına benziyor.

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan