AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Skandal kasırgası

WASHINGTON- New Orleans'ı vuran Katrina ile şimdilerde Florida sahillerini yalayan Wilma kasırgalarından hayli uzakta Amerikan başkenti; ancak kasırga vurmuştan beter bir görüntüde. Birbiri ardına patlayan ve nerede duracağını kimsenin öngöremediği skandallarla sarsılıyor Washington... Tsunami etkisinin en fazla kendini hissettirdiği yer ise Beyaz Saray; bütün skandallar ya oradan kaynaklanıyor, ya da uçları oraya uzanıyor...

Bir nokta çok açık: Yaklaşık bir yıl önce yeniden seçilme başarısı göstermiş George W. Bush beş yıllık başkanlığı süresince hiç bu kadar zayıf görünmemişti. Amerika'da artık her üç kişiden ikisi Irak savaşının başlarına dert açtığına inanıyor. Bush ve etrafındakilerin ülke güvenliğiyle ilgili kararlarını da yeterli bulmuyor halk; "Hiç değilse ülkemizde güvendeyiz" diyemiyor... Yalnız dış politikada değil, ekonomik tasarruflarda bile, Beyaz Saray'ın elini serbest hissetmemesine yol açıyor bu durum.

Bir süre sonra ona da sıra gelecek olsa bile şimdilik hedefte Bush'un kendisi yok; ama suçlayıcı parmaklar hemen yanıbaşındaki kişiyi işaret ediyor: Başkan yardımcısı Dick Cheney... Irak'a savaş açabilmek için en temel konularda yalan söylemişti Beyaz Saray; Saddam'la ilgili olarak ortaya atılan Irak'ta 'kitle imha silâhlarının varlığı' ve 'nükleer kapasiteye ramak kalma' iddialarının temelsizliği artık gözlerden saklanamıyor. Yalanlar 'bağımsız savcı' soruşturmasına muhatap. Savcı Patrick J. Fizgerald'ın çalışması sonuçlandığında yönetimden bayağı kelle gidecek gibi...

Hatırlayalım: Savaşı başlatmadan hemen önce (2003 yılı ocağında) yaptığı 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında, Bush, Saddam yönetiminin nükleer silâha sahip olmak için çaba gösterdiğini, Nijer ile zenginleştirilmiş uranyum pazarlığı yürüttüğüne dair ellerinde belge bulunduğunu ileri sürmüştü. O belge 'sahte' çıktı. Konuyu görevle Nijer'de araştıran diplomat Joe Wilson'un çalışmalarını küçümsemek ve 'sahtekârlık' bulgusunu geçersiz kılmak için, eşinin 'CIA ajanı' olduğu basına sızdırıldı. Bu, ABD yasalarına göre büyük bir suç...

Bu suçu kimlerin işlediği artık biliniyor: Bush'un sağ kolu Karl Rove ile yardımcısı Dick Cheney'in hemen yanı başındaki I. Lewis 'Scooter' Libby... Eric Edelman Ankara'ya büyükelçi atanmadan önce Libby'nin yardımcısı konumundaydı. Hapse düşebileceğini anlayan Libby, dur durak bilmeyen bağımsız savcı Fitzgerald'a, bu hafta, ajanın ismini tâlimatla sızdırdığına işaret eden notlarını teslim ediverdi. Nijer'le ilgili 'sahte' belgenin kaynağı da belli: İtalya... Bush'a yaranmak için CIA çizgisindeki İtalyan istihbarat örgütünü (SISMI) hareketlendiren Başbakan Sylvio Berlusconi'nin de bu sebeple başı ağrıyabilir...

Konunun basına dönük bir yönü de var: Valery Plame'in 'CIA ajanı' olduğu haberini ilk duyuranlardan biri, New York Times (NYT) gazetesinin kıdemli muhabiri Judith Miller'di. "Irak'ın elinde çok sayıda kitle imha silâhı var" kanaatinin oluşmasına yardımcı olan onlarca 'yalan' NYT haberinin altında da Miller'in ismi bulunuyor. Kaynağını açıklamadığı için iki ay kadar hapis yatmayı göze alan Miller'i, NYT, 'kahraman' statüsüne çıkarmıştı. Şimdi ise, yine NYT, Miller hakkında, "Amerikan halkını da, kendisine güvenen bizleri de aldattı" açıklamasını yapmak zorunda kaldı.

Meşruiyet sorunu bulunan bir savaşta -dünkü sayımla- 2000 Amerikan askeri hayatını kaybetti; ağır yaralıların sayısı da 25 binin üzerinde. Şu ana kadar 300 milyar dolardan fazla para harcandı savaş için; bunun Amerikan ekonomisi üzerine yüklediği sıkıntıları halk yeni yeni hissetmeye başladı. Şimdi ise, Amerikan halkı, savaşın yalnızca 'meşruiyet' sorunu olmadığını, bütünüyle bir 'yalan' kampanyasına âlet edildiklerini öğreniyor. Bunu yapanların 'en mahrem' bilgileri el altından İsrail'e sızdırdıkları da ortaya çıktı ve o skandalın merkezinde yer alan isimler ile Nijer ve kitle imha silâhları yalanlarını uyduranlar arasındaki derin ilişki de gözden saklanamayacak hale geldi.

Washington sahil kenti olmadığı için kasırga beklemeyenler, skandalların sarsıntısının Katrina'yı aratmayacak şiddette olduğu gerçeğine şimdilerde uyandılar... Kimbilir daha neler ortaya çıkacak, başka hangi ülkelerde kimlerin fiyakası bozulacak?


« Geri Dön

27 Ekim 2005
Perşembe
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED