Adı Yasin Salman. 19 yaşında. SHÇEK yuvalarında üç yıl kalmış. Televizyonlara yansıyan işkence görüntüleri için, "Cesaret edip televizyonu açıp izleyemedim" diyor. Kader Efe daha küçük bir çocuk. Şimdi dayısının yanında kalıyor. Kader Efe ise, dayısı Veysel Karadereli'nin evinde kalıyor şimdi. Kader, "En çok annemi, kardeşlerimi özlüyorum" diyor.

Çocuklarını yuvalara bırakan aileler veya bakıcı aile olmak isteyenlere 300 milyon ödenmesini öngören projenin hayata geçmesinden sonra bazı çocuklar yeniden sıcak yuvalara kavuştu. Yeni Şafak, Ankara'da, daha önce çocuğunu yanına alan bir aile ile "bakıcı ailelik" yapan üç eve konuk oldu.

Geceleri uyuyamıyordum

Necati Tatar, daha önce yuvada kalan 3 çocuğunu yanına alarak kendisi bakıyor. Burcu, Burhan ve Selma adındaki çocuklarını yanına alan bir çocuğunu da koruyucu aileye bırakan Tatar, "Birimizden ayrı yaşadığımız için hem ben çok üzülüyordum hem onlar. Çocuğum dizimin dibinde olsun gerisi önemli değil" dedi. Çocukları yuvadayken, "O zaman rahat uyuyamıyordum" diyen Tatar, "Sürekli huzursuzdum. Bu çocuk ne yapar, ne yapar, ne içer diye merak ediyordum. Yeni bir uygulamayla çocuklarımı yanıma aldım, içim rahat" diye konuştu.

Ailesine kavuşmasının verdiği sevinç gözlerinden okunan Burcu Tatar ise, evinde olduğu için mutlu olduğunu belirterek, "İnsanın evi gibisi yok" dedi. Yuvadayken bakıcıların şiddetine maruz kaldığını belirten Burcu, "Bakıcılar ayağımı kırdı. Ben korkudan kimseye söyleyemedim. Babama duvardan düştüğümü söyledim" diye konuştu.

'Halıya basmayı özledim'

Yurtlarda üç yıl kalan 19 yaşındaki Yasin Salman ise 'çocuk uvasında işkence' görüntüleri için "Cesaret edip televizyonu açıp izleyemedim" dedi. Yasin Salman, "Yozgat'taki yurtta iki yıl kaldım. Sürekli terlikle dolaştım. O kadar ilginç şeyleri özlüyorsunuz ki! İnsan hiç halıya basmayı özler mi? Terlikle dolaşa dolaşa halıya basmayı özledim" şeklinde konuştu.

İş versinler desteğe gerek yok

Necati Tatar'ın 3 çocuğu yuvadaymış, şimdi çocuklarına kendisi bakıyor. Tatar, "Bize iş bulsunlar, maddi yardıma gerek kalmaz. Hem çalışır hem çocuğumuza bakarız" diyor. Ailesine kavuşmasının verdiği mutluluk gözlerinden okunan Burcu Tatar ise, kaldığı yurtta kötü muamele gördüğünü söylüyor.

Yeğenlerini yanına aldı

SHÇEK'e başvurarak kızkardeşinin iki çocuğunu yanına alan Veysel Karadereli yeğenlerinin yurtta kalmasına razı olmadığını söyledi. Karadereli, "İki yeğenim daha yurtlarda kalıyor. Onlara da bakmak istiyorum. Ancak bir çocuğum da benim var. Dört de bunlar olunca bakmak imkansız hale geliyor. O yüzden alamadım" dedi.

'Oğlumla birlikte inşaatta uyuduk'

Yurtta kalırken nasıl alışveriş yaptıklarını anlatan Yasin Salman, "Öğretmenlerimizi kefil göstererek alışveriş merkezlerinde ayakkabı, elbise alırdık. Devletten aldığımız 11 milyon liranın 3 milyonu sürekli takside giderdi. İhtiyaçlarımızı böyle taksitle karşılıyorduk" dedi. 9 yaşındaki kardeşi Mikail Salman ise yurtta kalmayı hiç istemediğini, canının sıkıldığını söylüyor. Mikail, ailesinin yanında olmaktan mutlu olduğunu vurguluyor. Baba Hacı Salman da 6 yıl önce eşini kaybettiğini ve çocuklarına bakamadığını belirtti. Salman, "Ben inşaatta çalışıyordum. Çocuğa bakacak kimse yoktu. Çocuğu sürekli yanımda taşıyarak gittiğim inşaatlarda beraber uyuduk, çalıştık. Hatta inşaatta ayağına çivi battı. O ağlıyordu, ben ağlıyordum. Sonra evlendim. Şimdi destek alarak çocuklarıma kendim bakıyorum. Bu uygulama çok yararlı oldu" diyor.