Son yıllarda rektörlerin isimleri sık sık yolsuzluk iddialarında yer aldı. Ancak soruşturmaları hep Yükseköğretim Kurulu kendi içinde yaptı ve ya hiç sonuçlanmadı ya da sonuçları açıklanmadı. Hakkındaki şikayet ve iddialara rağmen, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Yücel Aşkın hakkında da hiçbir girişimde bulunmayan YÖK, Aşkın'ın, savcının girişimiyle 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımında usulsüzlük yaptığı ve suç örgütü oluşturduğu idiasıyla mahkeme tarafından tutuklanmasına da sert tepki gösterdi. YÖK, önce 19 Ekim'de Ankara'da "olağanüstü" Rektörler Kurulu toplantısı yaptı ve Aşkın hakkındaki suçlamaları ve tutuklama kararını veren mahkemeyi bir yana bırakarak, siyasi iktidarı suçlayan bir bildiri yayınladı. Bildiride, "Aşkın'a sahip çıkmak Cumhuriyete sahip çıkmaktır" ifadeleri kullanıldı. 3 gün sonra 22 Ekim'de de Van'a giderek ikinci kez "olağanüstü" Rektörler Komitesi toplantısı yaptı. Van'da biraz daha yumuşak bir açıklama çıkması dikkat çekti.

YÖK'ün dosya ısrarı

YÖK Başkanı sıfatı ile Van'da yaptığı açıklamalarda Prof. Erdoğan Teziç bir konuda ısrar ediyordu: Aşkın hakkındaki dava dosyasının YÖK'e verilmesi ve soruşturmayı YÖK Denetleme Kurulu'nun yürütmesi. Oysa Ankara'daki toplantıda Prof. Aşkın'a alkışlarla sahip çıkan rektörlerin arasında da çok ciddi iddialarla suçlananlar vardı ve YÖK onlara karşı kamuoyunu tatmin edecek bir soruşturma sonucu ortaya koyamamıştı. TBMM'nin 21. döneminde kurulan Yükseköğretim Araştırma Komisyonu, son 10 yılda ortaya atılan onlarca yolsuzluk iddiasını araştırmış ve sonuçlarını kamuoyunun dikkatine sunmuştu.

Rektörler kamouyonda sadece yolsuzluk, usulsüzlük ve kadrolaşma iddialarıyla anılmadı. Rektörlerin, yargıdan bile "bağımsızlık" isteyecek kadar güç ve yetkiyi "hak ettikleri inancı", Türkiye'nin, bir vakıf üniversitesinde, üniversiteyi kuran vakfın davetiyle gelen Başbakan'ı, "biz davet etmemiştik" bahanesiyle protesto eden bir rektörle de tanışmasına yol açtı. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Yaşar Akbıyık, "İzzet Baysal Vakfı, daveti yaparken bize sormadı" bahanesiyle, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın katıldığı üniversite içindeki bir temel atma törenini protesto etti. Aynı rektör, birkaç ay sonra, DİSK'in yeni kurulacak bir sol partinin altyapısını oluşturmak amacıyla düzenlediği "Solun Geleceği" konulu toplantıya ev sahipliği yaptı ve üniversite kaynaklarını harcadı. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz da başörtüsü yasağını "öğrenci velilerine" uygulayarak gündeme geldi. 13 Haziran'daki diploma törenlerine başörtülü öğrenci velilerini almayan Sütbeyaz, sert eleştiriler karşısında hiçbir açıklama yapma gereği dahi duymadı.

İnönü'de 44 yolsuzluk iddiası

Malatya İnönü Üniversitesi'nde, devletin en yüksek mali denetim organı olan Sayıştay tarafından 44 ayrı yolsuzluk tespit edildi. Rektör Fatih Hilmioğlu ile yönetim hakkında ihaleye fesat karıştırma, usülsüzlük, görevi kötüye kullanma dahil birçok yolsuzluk iddiasının araştırılması istendi. Sonuç alınamadı.

28 üniversitenin fen ve mühendislik fakültesi laboratuvarlarının yenilenmesi için hazırlanan 66 milyon sterlinlik projede yolsuzluk iddiaları hakkında da ya soruşturma açılmadı, ya da yeterli soruşturma yapılmadı. YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç'in 19 Ekim'de topladığı Rektörler Komitesi'nin ardından "soruşturma işinin YÖK içinde yapılması gerektiği"ni vurgulaması ve "Rektör Yücel Aşkın'a sahip çıkmak Cumhuriyet'e sahip çıkmakla eş anlamlıdır" sözleri, 76 rektör tarafından dakikalarca ayakta alkışlanmıştı. Ancak alkışın arkasında, birçok üniversite hakkında yolsuzluk iddiaları soruşturmalar bulunması olduğu belirtilmişti.

Raporda da yer alan yolsuzluk iddialarından bazıları

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Durul Ören'in dekanlığı döneminde 30 kişiye hayali bordrolar düzenlenerek senelerce maaş ödendiği iddiası da hala zihinleri kurcalıyor.

Vakıflara 245 bin YTL

Marmara Üniversitesi'nde döner sermaye geliri katkı paylarında yapılan yaklaşık 50 bin YTL'lik yolsuzluk iddiası sebbebiyle yöneticiler görevden alındı. Üniversitenin 245 bin YTL'sinin bağış adı altında vakıflara yatırıldığı iddiası yer aldı. Ancak üniversite yönetimi sorumlu tutulmadı.

Reçete vurgunu

Ankara Üniversitesi'nde ilaç yolsuzlukları iddialarına YÖK Genel Sekreteri Turgut Kılıç'ın eşinin adı karıştı. Üniversitenin Sağlık Kültür Daire Başkanlığı'nca yazılan reçetelerde piyasa değeri 37 YTL olan deri kremlerinin 400 YTL'ye fatura edilmesi ve 1 yıl içinde deri pomadı için 100 bin YTL'nin üzerinde harcama yapıldığı iddiası sümenaltı edildi.

Evinin telefon faturasını bile üniversite ödemiş

İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu, hakkında yolsuzluk iddiaları eksik olmadı. Çok az kişinin katıldığı yemeğe "4 bin kişi katıldı" diye 14 milyar TL ödendiği; Rektörün ev telefonunun parasını bile devlete ödettiği; deprem nedeniyle yapılan onarımlarda 870 milyar liralık işin 1 trilyon 368 milyar liraya yaptırıldığı iddialarına tatmin edici cevaplar verilemedi.

60 milyarlık fazla ödeme

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yemek ihalesi ile hastanenin ilaçlanmasına yönelik ihalede 60 milyarlık fazla ödeme yapıldığı iddialarına karşılık tatmin edici soruşturmalar yapılmadı.

İhale yüksek fiyat verene

Celal Bayar Üniversitesi'nde çatı onarım ihalesinin rektör tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden iptali sonrasında ihalenin, yüzde 32 indirim teklifi veren firmadan alınıp yüzde 21 indirim teklifi veren firmaya verilmesinin arka planı araştırılmadı.