AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
6 5 7 ' L İ L E R   A İ L E S İ

Askerde Olanların Sorununu Kim Çözecek?

KPSS-B Grubu kadrolarına yerleştirmesi yapılıp da askerde olmaları nedeniyle ataması yapılamayanların ne yapması gerektiği hususunda köşemizde geniş açıklamalarda bulunmuş ve yargının bu konudaki net tavrını yerleşik kararlarından örnekler vererek açıklamıştık.

Bu bağlamda da Danıştay 12. Dairesinin 21.10.1997 tarihli ve E: 1995/10371, K: 1997/2304 nolu kararına daha önce bu köşede yer vermiştik. Yüksek yargı organı bu kararında, atamasının yapıldığı esnada askerde olanların askerde olduklarını bildirmeleri üzerine idarece iki aylık süre sonunda göreve başlamayanların atamalarının iptal edilmesine ilişkin işlemleri hukuka uygun bulmamaktadır. Bu karar çerçevesinde idarelerin atamalarının yapıldığı esnada askerde olanların atamalarını iptal ederek yeni uyuşmazlıklara sebep olmamaları gerekmektedir. Aksi takdir de yargı organlarından yapılan idari işlemler geri dönecektir. Özellikle yeni atama dönemlerinde bu hususa idarelerce dikkat edilmelidir.

Diğer taraftan, 2005 yılı içinde gerçekleştirilen 12 bin memur atamasının tebligatları yeni yeni yapılmaktadır. Adaylar, kurumlara askerde olduklarını bir dilekçe ile bildirerek atanmalarının asker dönüşüne kadar ertelenmesini talep etmektedirler. Ancak kamu kurumları bu bildirimleri dikkate almamakta ve 2 ay içinde göreve başlamayanların atamalarını iptal etmektedir.

Peki, bu husus nasıl çözülecektir? Kamu kurumlarının, "Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin"in 25'inci maddesi ve KPSS klavuzunda yer alan açıklamalara göre, atama işlemi yapılamayacağı yönünde adaylara bilgi vermesi halinde yeni davaların ortaya çıkacağı aşikardır. Halbuki 657 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde yer alan husus atamaya ilişkin bir husus olup, mazeret nedeniyle eksik belgeye dayalı atama yapılamayanların durumunu kapsamamaktadır. Devlet Personel Başkanlığı, Yönetmelikteki gerekli değişikliği yapabilir veya kurumlara vereceği görüşle ve KPSS Klavuzundaki ifadeleri düzeltmekle mevcut sıkıntıyı ortadan kaldırabilirdi. Ancak, bu Başkanlığın böyle bir niyetinin olduğu yönünde kuşkularımız vardır.

Sayın Mehmet Ali ŞAHİN'in ortaya çıkacak yüzlerce davayı ortadan kaldırma adına bir girişimde bulunacağı kanaatindeyiz. Zira, sorun belli, çözüm belli, sorunu çözecek belli, kimse çözümü başka yerde aramasın.


Okuyucularımıza açıklama

Bazı okurlarımızın sorularına cevap alamadığı yönünde sitem dolu mailleriyle karşılaşıyoruz. Bize göndermiş olduğunuz bütün soruların incelendiğinin bilinmesini istiyoruz. Ancak, mekan sorunu olması nedeniyle mümkün olduğunca cevaplamış olduğumuz bir soruya tekrar cevap vermemeye çalışıyoruz. Okurlarımıza, daha önce yayınlanmış olan cevaplara göz gezdirmelerini öneriyoruz. Bu cevaplara Yeni Şafak'ın sitesinden ulaşabilirsiniz. Yine soruların kategorilendirilmiş hali http://sorucevap.memurlar.net adresinde yayımlanmaktadır.



Telekom Personeli Re'sen Emekli Edilebilir mi?

Kapsam dışı statüde, 46 yaşında, 25 yıl 8 aydır çalışmaktayım. Özelleştirme sürecinde bizi Devlet Personel Başkanlığına devir edecekler. Beni resen emekliye sevk edebilirler mi?

Telekom'da çalışan personelin ne olacağı sorusunun cevabı 406 sayılı Kanunun Ek 29'uncu maddesinde düzenlenmiştir. Köşemizin sınırlamalarından dolayı maddeye burada yer veremiyoruz. Ancak, özetleyecek olursak;

1- Türk Telekomda, a)aslî ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar b)399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi kadrolu personel c)399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi sözleşmeli personel d) kapsam dışı personel, statüsünde çalışanlar nakil hakkından yararlanabilmektedirler.

2- Bunlardan aslî ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi kadrolu personel ve kapsamdışı personelden müdür yardımcısı, müdür ve hiyerarşik bakımdan daha üst unvanlarda bulunanlar Araştırmacı kadrolarına atanır.

3- 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi sözleşmeli personel ile kapsam dışı personelden Araştırmacı olarak atanacaklar dışındakiler durumlarına uygun kadro veya pozisyonlara atanırlar.(atama teklifi yapılır). Bunların re'sen emekliye sevkleri söz konusu değildir.


Sözleşmeli Personelin Derece/ Kademesi Var mı?

Eşim... devlet hastanesinde sözleşmeli sağlık personeli olarak çalışmaktadır. Sözleşmeli sağlık personeli 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi olmalarına rağmen her yıl düşmesi gereken kadro dereceleri düşmemektedir. Bu yanlış değil midir?

4924 sayılı "Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un Çeşitli hükümleri düzenleyen 9'uncu maddesinde; "Sözleşmeli personel, istekleri üzerine Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile ilişkilendirilir. Diğer sosyal güvenlik kurumlarıyla ilişkilendirilen sözleşmeli personel hakkında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesi hükmü uygulanır. Sözleşmeli personel, emsali Devlet memuru dikkate alınarak 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerinden yararlandırılır…"hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm çerçevesinde, sözleşmeli personel emeklilik açısından TC Emekli Sandığı Kanununa tabidir. Bu nedenle sözleşmeli personelin emeklilik müktesebi olmakla birlikte kazanılmış hak aylık derece ve kademesiyle kadro derece ve kademesi bulunmamaktadır.


Öğretmenliğe Geçen Akademik Personelin Derece ve Kademesi

1998 yılında beden eğitimi öğretmeni olarak MEB'de göreve başladım. 1999 yılında öğretim görevlisi olarak Niğde Üniversitesinde göreve başladım. 2003 tarihinde tekrar MEB'e döndüm. Benim derece ve kademem nasıl olmalıdır?

1998 yılında öğretmen olarak göreve başlama derece ve kademesiniz : 9/1'dir.

2914 sayılı Kanunun 3'üncü maddesinde; "…Öğretim görevlileri, okutmanlar ve öğretim yardımcılarının giriş dereceleri (657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinin "Ortak Hükümler"i ile getirilen kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin hükümleri hariç) Devlet Memurları Kanunu hükümleri uyarınca öğrenim niteliğine ve süresine göre tespit edilecek kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine iki derece eklenmek suretiyle belirlenir." hükmü yer almaktadır.

Buna göre 1999 yılında öğretim görevlisi olarak göreve başlama derece ve kademesi: 7/1+ öğretmen olarak çalıştığınız süre. (Şayet 1 yıl öğretmen olarak çalışmışsanız göreve başlama derece ve kademesi 7/2 olacaktır.)

Daha sonra tekrar öğretmenliğe dönmeniz nedeniyle ilave olarak almış olduğunuz derece süresi kadar mevcut derece ve kademeniz sabitlenecektir. (657 sayılı Kanun madde: 74) Yani 6 yıl derece yükselmesi ve kademe ilerlemesi yapamayacaksınız. Ancak, 5289 sayılı Memurlar Ve Diğer Kamu Görevlilerine Bir Derece Verilmesi Hakkında Kanun gereğince 15.1.2005 tarihinde ilave olarak 1 derece almanız gerekmektedir. Sonuç olarak 2003 yılında tekrar öğretmenliğe döndüğünüz derece ve kademeniz 6/2 olacaktır. Ayrıca öğretmen olarak çalıştığınız 1998-1999 arasındaki sürenin 1 yıl olduğunu varsayarsak derece ve kademeniz 6/3 olacaktır. 5289 sayılı Kanun gereğince verilen 1 dereceyi de ilave edersek şuan ki derece ve kademeniz 5/3 olacaktır. Yani 2003 tarihinden itibaren 6 yıl derece ve kademeniz sabit kalacaktır.



Hazırlayan: Ahmet Ünlü
(memurlar.net editörü)

Faks: (0312) 472 68 80

10 Eylül 2005
Cumartesi
 
HAZIRLAYAN: Ahmet Ünlü


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED