Şaban ayının 15'inci gecesi olan bu akşam, Ramazan'ın müjdecisi Berat Kandili. Peygamberimiz bu geceyi, "Allah, 'yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim, yok mu rızık isteyen, rızık vereyim, yok mu şifa isteyen, şifa vereyim' der" sözleriyle müjdeliyor.

Ramazan ayının müjdecisi olan Berat Kandili, "günah, borç ve cezadan kurtulmak, günahlardan arınmak, Allah'ın rahmet ve mağfiretine ulaşmak" gibi anlamlara geliyor. Berat Gecesi'nin, Müslümanların, Allah'a sığınarak günahlardan arınabileceği, birlik, beraberlik, kardeşlik, ilahi lütuf ve bereketlerin zirveye ulaştığı müstesna gecelerden biri olduğu müjdeleniyor. İlahi kitaplarda, Müslüman'ın bu gecede, kulluk şuur ve bilinciyle hesaplaşıp, hayatına Allah'ın rızası doğrultusunda yön vermek için iyi bir fırsat olduğu vurgulanıyor. Allah bu gecede, huşû içinde kendisine yönelen kullarına, rahmet, rızık ve şifâ kapılarını sonuna kadar açmaktadır. Peygamberimiz Berat Gecesi'ni şöyle anlatmaktadır: "Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah bu gece, dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve 'Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim' der".

Kardeşlik için iyi bir fırsat

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, mübarek geceyle ilgili yayınladığı mesajda, Berat Kandili'nin, Ramazan'a adım adım yaklaşıldığını müjdelediğini bildirdi. Berat'ın kelime olarak günahlardan arınıp, yüce Mevla'nın af ve mağfiretine erişmek anlamına geldiğini belirten Bardakoğlu'nun mesajı şöyle: "Her insan, bu gece bütün günahların affedileceği müjdesinin farkına vararak, günah ve kusurlarından dolayı tövbe etmeli, ibadet ve dua ile Rabbine yakınlaşmalı, yeni bir ümit ve kararlılıkla geleceğe bakmayı öğrenmelidir. İlahi rahmete fazlasıyla mazhar olan bu gecede yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, çevremize, milletimize ve tüm insanlığa karşı olan görev ve sorumluluklarımızı yeniden hatırlayalım. Birbirimizin kusur ve hatasını örtmeye, telafi etmeye, güzellikleri öne çıkarıp paylaşmaya çalışalım. Ülkemizde huzur ve barış içinde asırlardır birlikte yaşamış insanlarımızı birbirine düşman etmek için gündeme getirilen dini, siyasi, kültürel ve etnik ayrılık ve farklılıkları değil ortaklaşa sahip olduğumuz değerlerimizi yaşatalım ve güçlendirelim."