AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
P O L İ T İ K A
'PKK konusunda sorumluluk ABD'nin'

Başbakan Erdoğan, PKK'nın Kuzey Irak'ta etkisiz hale getirilmesi konusunda sorumluluğun ABD'de olduğunu belirterek, "Irak'ın ordusu ve polisi yok. PKK'yı terör örgütü sayıp müdahale etmemek olmaz" dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, terör örgütünün Kuzey Irak'ta etkisiz hale getirilmesi konusunda sorumluluğun ABD'de olduğunu belirterek, "Irak'ın ordusu ve polisi yok. ABD'nin yardımcı olması gerekiyor. PKK'yı terör örgütü kabul edip, herhangi bir müdahalede bulunmamak bu sürece gölge düşürür. Beklentilerimiz devam ediyor ama henüz somut adım atılmadı" dedi.

Erdoğan, önceki gün New York'taki Türk Evi'nde yaptığı basın toplantısında bir gazetecinin, "Bush'un verdiği resepsiyonda, bazı Türk kaynakları Türkiye'nin kaygılarını Bush'un Talabani'ye aktardığından bahsetti. PKK ile mücadele Irak'taki koalisyon güçlerinin asli görevi değil mi? ABD'nin bu sorumluluğu Iraklılara yüklemesi doğru mu?" sorusuna, şu yanıtı verdi: "Özellikle birşeyi hem vurgulamak, hem de hatırlatmak istiyorum. Sayın Başkan'la eşi, benimle eşim vardı, bir de tercümanımız. Ben tercümanıma çok güveniyorum. Oradaki görüşmede bir sözün servisinin yapılacağına inanmam mümkün değil. Eğer Beyaz Saray böyle bir açıklama yapmamışsa... Irak'ın düzenli bir ordusu ve polis gücü yok. İster istemez ABD ve koalisyon güçlerinin burada kendilerine yardımcı olması gerekmektedir. PKK terör örgütünü, terör örgütü olarak kabul edip, ona herhangi bir müdahale yapmamak ki bu sürece biraz gölge düşürmek olur. Fakat son zamanlarda bazı olumlu gelişmeler sebebiyle bizim beklentilerimiz devam ediyor. Ama henüz somut adımlar atılmamıştır" dedi

Şartlar oluşursa gereken adımı atarız

Erdoğan, yabancı bir gazetecinin, "Türkiye koalisyon güçlerinin PKK'ya karşı adım atmasını istedi. Ancak bu gerçekleşmedi. Acaba hangi şartlar gerekir ki Türkiye bu konuda harekete geçme ihtiyacı hissetsin?" sorusuna, şu karşılığı verdi: "Konuyla ilgili sorumluluk üstlenmiş olanlar veya sorumluluğu taşıyanlardır tabii ki buna karşı bize cevabı verecek veya yaklaşım tarzını belirleyecek olanlar. Biz sadece sınırlarımız içinde yapılması gereken neyse onu yaparız. Ama daha önce de ifade ettiğimiz gibi, gerekli şartlar ortaya çıktığı zaman da yine atılması gereken adımları atarız."

'Cep' söylentisini değerlendirmem

Erdoğan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan cep telefonuyla terörist eylemleri yönlendirdiğine ilişkin haberlerle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, "Hiçbir şey düşünmüyoruz. Bir defa böyle bir soru olur mu Allah aşkına? Bu burada konuşulur mu? İki, böyle duyma haberlerle bu tür şeylerin değerlendirmesini bir Başbakanın yaptığını nereden duydunuz?" dedi.

AB bizden taahhüt koparamaz

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda 3 Ekim'e yönelik sıkıntılarının bulunmadığını da kaydederek, "Bizden harhangi bir taahhüt, şu bu, filan falan koparılamaz" dedi.

  • NEWYORK (A.A)

    Papadopulos'a 4'lü zirve teklifi

    Başbakan Erdoğan, bir soruyu yanıtlarken, BM çalışmaları sırasında Rum Yönetimi lideri Papadopulos ile karşılaştığını, ayakta karşılıklı çay içerek görüştüklerini de bildirdi. Erdoğan, "Konuştuğumuz şudur; Annan Planı içerisindeki Kuzey'de ve Güney'de iki devlet ve bir konfederatif yapıyı kabul etmeniz şart. Bu olmadığı sürece anlaşmak mümkün değil. Biz garantör ülkeyiz. Bir tarafta Kuzey Kıbrıs'ta Sayın Talat, bir tarafta Güney Kıbrıs'ta Sayın Papadopulos. Eğer illa 'oturalım' deniyorsa, bir araya gelinir, oturur konuşuruz. Sayın Karamanlis de gelir. Bunlardan da kaçmayız. Çünkü biz çözümden yanayız." Erdoğan, bir süre önce İsrail ve Pakistan Dışişleri Bakanlarının İstanbul buluşmasının da, Pakistanlı meslektaşının kendisini araması üzerine gerçekleştiğini ifade etti.

    Sezer'in Papa'yı daveti normal

    Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Sezer'in, Papa 16. Benediktus'u 2006 yılında Türkiye'ye davet ettiğine ilişkin haberleri anımsatarak, "Avrupa'da da haberlere konu olan bu daveti nasıl değerlendirdiği" sorusuna, "Tarihleri davet edilenler belirlemez. Davet eden belirler. Şu anda davet eden Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Tarihi o şekilde uygun görmüştür. Kendisinin de sanıyorum ona göre takviminde uygun yeri vardı. Bu takvime de davet edilen uyar diye düşünüyorum. Protokolün gereği de budur" karşılığını verdi.

    Ermeni iddiaları konusunda rahatız

    Erdoğan, Ermeni soykırımı iddiaları konusunda ilgisi olmayan ülkelerin bu tür kararları neye dayanarak aldığını anlamakta zorlandığını belirterek, bu kararların tamamının siyasi olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bundan sonra kim, nasıl karar alırsa alsın, biz diyoruz ki 'Türkiye Cumhuriyeti olarak bizim arşivlerimiz açıktır. Gerek devletin arşivleri, gerek TSK'nın arşivleri açıktır. Eğer Ermenistan'ın bu noktada varsa arşivleri onlar da açsınlar. Belgelerle bilgilerle konuşalım. Bu kararların tamamı siyasidir ve bu dünya barışına hizmet etmez" dedi.



  • 18 Eylül 2005
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED