WASHINGTON- Başbakan Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olmayı düşünüyor mu? Bu konuda açılan ve cumhurbaşkanı eşine kılık-kıyafet kuralı koymayı öngören tartışma hakkında ne diyor? Kafasında erken seçime gitme niyeti taşıyor mu? Partisinin birlik ve bütünlüğü ile ilgili bir 'tehdit değerlendirmesi' yapıyor mu?

İnsana gerçekten tuhaf görünebilir, ama gerçek: Belki de yakın tarihin en kritik dış gezisi sayılması gereken Washington'a doğru uçarken, ister inanın ister inanmayın, Başbakan Tayyip Erdoğan'la daha çok bu konuları konuştuk. Türkiye ve kısır gündemini geride bırakmak 10 bin metre yükseklikte bile kolay olmuyor.

Başbakan kolunun altında bir dizi projeyle gidiyor Washington'a. Bir saati aşması beklenen George W. Bush ile buluşmasında masanın üzerine açacağı dosyalar daha çok uluslararası konularda: Irak'taki bölgenin güvenliği ve istikrarını tehdit eden gelişmeler... Suriye ve İran'la komşu bir ülke olarak giderek tırmanan gerilimin Türkiye ve bölge üzerindeki etkileri... Ortadoğu'da demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi kavramları yeşertecek bir ortam oluşturulması...

Suriye geçtiğimiz hafta ABD'nin istihbarat birimleriyle bilgi alış-verişini durdurduğunu açıkladı. Oysa, Türkiye ile bu alanda sıcak bir işbirliği içinde Suriye ve ilişki aynı sıcaklıkta sürüyor... Türkiye'nin Irak'la da istihbarat alış-verişi çok iyi durumda. Hatta İran'la da. Bu yakınlığı, Türkiye, bölgeyi şiddet-dışı yollardan istikrara kavuşturma amacıyla kullanmak niyetinde. Dili döndüğünce, uluslararası sistemin kaygılarını komşularına da aktarıyor. Başbakan Erdoğan, "Suriye'nin Lübnan'dan çekilmesi üzerine demokratik seçimler yapılabiliyor; o çekilme ise benim ve Sayın Cumhurbaşkanımızın Şam ziyaretleri sırasında yaptığımız telkinlerle ilişkili" görüşünü tekrarladı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad demokratik süreci devam ettireceğini bildirmiş...

Beyaz Saray'daki görüşmede, özellikle Amerikan tarafı, Başbakan Erdoğan'dan, Suriye, İran ve Irak'ta kendi görüşleri istikametinde tavır belirleme sözü almaya çalışacak. Muhtemelen İncirlik üssünün daha geniş bir kullanıma kavuşturulmasını da isteyecek Amerikalılar. Başbakan Erdoğan ise, Amerikalıların her istediğini yerine getirme gibi bir zorunluluk bulunduğuna inanmıyor. Türkiye'nin etrafındaki ülkelerle iyi komşuluk ilişkileri peşinde koşmasından yana o. Sea Island'ta yapılan ve kendisinin de katıldığı G-8 toplantısında üstlenilen rolün gereği yerine getirildiği taktirde, bölgenin bugünkünden daha iyi bir duruma geleceği kanaatinde.

Başbakanın Beyaz Saray'da masaya yatıracağı "Türkiye'nin ABD'den beklentileri" dosyası bir hayli ayrıntılı: Kuzey Irak'taki PKK varlığı... Türkiye ve Türk tarafı elinden geleni yaptığı halde, Rumların direnmesi yüzünden akamete uğramış Annan Planı'nın bir BM Planı olarak yeniden canlandırılması... O zamana kadar Türk kesiminin tecridini sona erdirme yolunda Ercan'a uçak seferlerinin başlaması gibi doğrudan temasların teşvik edilmesi... Afganistan'da imar faaliyetlerini yürütmek için bölgesel sorumluluk üstlenilmesi... Hâlâ önemsiz bir rakamdan öteye gidememiş ticaret hacmine nitelikli endüstri bölgesi takviyesiyle sıçrama yaptırmak...

İkili görüşmemiz sırasında, Başbakan Erdoğan'ı, bugün yapılacak Bush görüşmesi konusunda oldukça iyimser buldum. Görüşme iyi geçmek zorunda. Sonuçta, bu buluşma, ABD tarafının arzusuyla değil, Tayyip Erdoğan'ın Türkiye adına talep etmesiyle gerçekleşiyor. Başbakan, kolunun altındaki dosyalarla, ikili ilişkilerin daha olumlu bir düzeye kavuşacağı, bölgeye barış ve huzur getirme yolunda ciddi bir mesafe katedileceği umudunda.

Yazının girişinde uçaktaki görüşme sırasında vaktimizi en fazla iç politikaya ilişkin konuların işgal ettiğini belirtmiştim. Yazının sonuna geldik, ama onlara değinmedik. O konuları gazetede haber olarak okuyacaksınız.

FEHMİ KORU

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan