AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
K Ü L T Ü R
Avrupa'da bir şâir!..

Okuyucularım bilir: Benim yazılarımda kitapların ve dergilerin ayrı bir yeri vardır.

Aziz arkadaşım Sefa Saygılı'nın üç ayda bir neşrettiği Sağlık Yolu dergisinin, birçok hastalığa ait korunma ve tedavi çarelerini tebliğeden son sayısını okuyucularıma bildirmek maksadıyle yazdığım yazıyı bitirdim, masanın üzerine bıraktım. Darende'de çıkarılan (Somuncu Baba) mecmuasının münderecatını ve muharrirlerini özetleyen yazı parçasını da bitirdim, onu da üstüne koydum. Sıra Dergah, Kubbealtı, Akademi ve Türk Edebiyatı dergilerinin son sayılarının incelenmesine geldi.. maksadım 5 dergiyi bir yazı içinde özetlemek.. biraz dinleneyim de öyle devam edeyim derken gözüm Yağmur Atsız'ın Bütün Şiirleri başlıklı kitabına takıldı.. kitap dizisinden çektim çıkardım.. kitabı ilk gördüğüm zaman, demek Nihal Bey'in oğlu şiir de yazarmış, demiştim.. Yağmur Atsız'ın keskin, biraz da sivri bir dili olduğunu biliyorum.. zaman zaman yazılarına ve fikirlerine kızmaktan da geri kalmamışımdır.. acaba şiiri nasıldı: merakla sayfaları çevirmeye başladım:

Evet... Şiirlerin güzel bir dili var.. yazarın nesrinden daha güzel.. mısralar arasında tabii bir yapılanma var.. mânâ ve âhenk itibariyle aralarında uyuşma var.. Haşim'in mısraları gibi sembolist sesler ve anlamlar neşretmiyor.. Yahya Kemal gibi derin ve mistik değil.. Necib Fazıl gibi felsefenin; kaderin, hayatın, arıduru Türkçenin lirizmini seslendirmemiş.. ama yazdığı şeyler, şiir!.. Nâzım'ın uslubuna ve usulüne benziyor.. bir zamanlar Nâzım hayranı olduğunu tahmin ediyorum.. bu hayranlık sadece Yağmur Atsız'ı felsefe ve dünya görüşü bakımından değil, asıl şiir stili ve şiir anlayışı bakımından etkisi altına almış görünüyor. Nazım, şiire metafizik duygular ve fikirler yüklemedi, o şiire daha çok siyasî ideolojik emeller ve vazifeler yükledi.. Atsız'ın oğlu ise, en behimî duygularını, şahsî maceralarını, Avrupalarda gezerken maruz kaldığı hayatı hakikiyye sahnelerini şiirlerinde dile getirmiş!..

Avrupalarda yaşamanın verdiği serbestlik, acı, huzursuzluk ve vatan hasreti şiirlerine aksetmiş.. çeşitli kayıtlardan âzâde olarak söylediği mısralar serbest vezni mükemmel kullandığını gösteriyor.. nükteli, hikmetli, iğneli mısralar... Hem feleğe, hem kendine, hem memlekete ve memleketçilere sitem eden içerleyen manzumeler ama güzel olmuş, güzel düşmüş. Almanca ve Fransızca tabir ve kavramları bolca kullanmış.. aynı zamanda Almanca ve Fransızca şiirler de yazmış.. kitaba onları da almış.

Yağmur Atsız birşey daha yapmış: devrimci yıllarında yazdığı şiirleri de kitaba almış.. Moritanya başkentinde tutuklandıktan sonra idam edilen militan gençler için 16 Eylül 1972'de yazdığı şiirler var.. 1971'de yazdığı bir şiirinin başlığı şu: "İnsan insanın bozkurtudur" bir başkasının da şöyle: "Angola üşümesin".

Hayırhah ve romantik duygulara kapılıp da gerçekleşmesi imkansız hayaller uğrunda gençlik enerjisini heba etmişse ve bunca yıldan sonra artık bunun farkına varmışsa, o günlere ait şiirleri kitaba koymasının hikmeti nedir? iyi veya kötü bütün eserlerine sahip çıkma duygusu mu?

Bu eski solcular arasında, marksizm ve komunizm modası geçtikten sonra ıslahı nefsetmiş olan entellektüeller arasında yani vaktiyle solak bir devre geçirdikten sonra bugün revaçta olan şu veya bu çeşit fikirlere katılanlar arasında siyasî, felsefî, beşerî bir tutarlılık ve ciddiyet sergileyene rastlamadım.. bunların sesleri her zaman çok çıkar ama, seslerinde ve jestlerinde eski günlerine ait izler ve işaretler her zaman sırıtır.




27 Haziran 2005
Pazartesi
 
OSMAN AKKUŞAK


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED