T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
| |
| ||
| |||
|
S İ N E M A | 11 AĞUSTOS 2006 CUMA | |
| |||
|
| |
'Kör olmam, hayatı görmeme engel değil evlat...'
Görevdeyken geçirdiği bir kaza sonucunda görme duyusunu yitiren Yarbay Frank S., ordu tarafından malülen emekli edilmiştir. Anılarıyla birlikte yapayalnız bir hâlde yaşayan bu huysuz askerin yolu, günün birinde, hayatın henüz kıyılarında dolaşmakta olan toy lise öğrencisi Charlie ile kesişir. Charlie, bir kolejde burslu okumakta, bu arada da Noel tatilinde evine gidebilmek için yarım günlük işlerde çalışıp para biriktirmektedir. Genç adamın en büyük hayâli ise kaliteli bir üniversiteye kapağı atmaktır. Yarbay Frank'in günlük bakımını üstlenen yeğeni hafta sonunda tatil yapmaya karar verince, bu görev iki günlüğüne Charlie'ye kalır. İlk anda kolay yoldan para kazanacağını düşünerek kendisine önerilen işe balıklama atlayan kahramanımız, bakacağı kişiyle tanıştığında ise görevinin umduğundan da zor olduğunu anlayacaktır. Hayatı algılayış biçimi, bıyıkları henüz yeni yeni terlemeye başlayan bir delikanlınınkinden çok daha karmaşık ve derinlikli olan Frank, muhatabı için ilk anda anlaşılması oldukça zor biridir. Ancak, Charlie'nin bunun yalnızca yüzeydeki bir zorluk olduğunu, o kaprisli kişiliğin ardında aslında son derece dost canlısı, cömert ve de yiğit bir yürek olduğunu anlayabilmek için biraz zamana, biraz da merhamete ihtiyaç vardır. Genç mihmandarıyla birlikte geçireceği hafta sonunda New York'a gitme planları yapan Yarbay, o dolu dolu iki günde yol arkadaşına ufacık bir cep harçlığından çok daha fazla anlam ifade eden eşsiz hayat tecrübeleri kazandıracaktır. Bu filmi bir kez izleyip de unutmak öylesine zor ki... Nitekim, izleyenler de kesinlikle unutamadıkları için kısa süre içinde çağdaş bir klasiğe dönüşmüş durumda. Özellikle yeni yetme Charlie'nin New York'un arka sokaklarında, direksiyonunda kör Frank'in oturduğu kırmızı renkte kiralık bir Ferrari ile dolanırken korkudan üç buçuk atışı ve yine yaşlı kahramanımızın cins-i latif hakkında ettiği onca hikmetli sözlerden sonra bir restoranda dansa kaldırdığı genç hanımla yaptığı zarif tango, filmin artık simgeleşmiş ünlü sahneleri arasında yer alıyor. Efsanevî başrol oyuncusunun rolünü gerçek körler gibi sabit bir noktaya bakarak oynayabilmek için New York'taki bir körler okulunda dört ayını geçirdiği bu film, ortaya koyduğu muhteşem oyunculuktan sonra kendisine oldukça geç kalmış bir "en iyi erkek oyuncu" Oscarı getirmişti.
Yarışmamıza bu hafta yurt çapında toplam 214 katılım gerçekleşti. Bunlardan 184 tanesi sorulan soruların cevaplarını eksiksiz olarak içermekteydi. Bu arada, her zaman olduğu gibi, yanlış cevap veren ya da doğru cevaplarına -bütün uyarılarımıza rağmen- adını, soyadını ve açık adresini yazmayan okurlarımızı ise üzülerek elemek zorunda kaldık.
- AYKUT DALAY / KOCAELİ
Talihlilerimizin armağan DVD'leri ("Syriana" / 2005 / Yönetmen: Stephen Gaghan) en kısa sürede adreslerine taahhütlü postayla gönderilecektir. Bütün katılımcılarımıza ilgileri nedeniyle teşekkür ederken, yeni katılımlarınızı beklediğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Unutmayın ki bu köşenin amacı hem eğlenmek, hem seçkin filmler kazanmak, hem de "sinema tarihini araştırmak ve öğrenmek!"
|
|
|
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
|
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |
Baştan sona kadar yoğun bir hüzün duygusunun egemen olduğu, özellikle gençler için son derece anlamlı mesajlarla bezeli olan 1992 tarihli bu güzel filmin orijinal İngilizce adını, yönetmenini, başrollerini üstlenen iki oyuncunun (Yarbay Frank ve Charlie), görüntü yönetmenini ve müziğini yapan besteciyi bilmenizi istiyoruz sizlerden. Toplam altı addan oluşan doğru cevapları (adları ve açık adresleriyle birlikte) 16 Ağustos 2006 Çarşamba günü saat 23.00'e kadar 
- Filmin Orijinal Adı: Psycho (1960)
Ülkemizde "Sapık" adıyla tanınmaktadır.
- Yönetmeni: Sir Alfred Hitchcock
