|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| S O N D A K İ K A | 13 HAZİRAN 2006 SALI | ||
|
|
Unakıtan: Bütçe disiplininden zerre kadar ödün vermem
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, mayıs ayı sonu itibariyle bütçenin denk geldiğini belirterek, "Hatta biraz fazlası da var" dedi.
Türkiye Müteahhitler Birliği, Ankara'da, "Gündem 2006" konulu yemekli sohbet toplantısı düzenlendi. Birlik başkanı Erdal Eren, açılışta yaptığı konuşmada, hükümetin inşaat sektörünü canlandırmak amacıyla duble yollar ve TOKİ'nin projelerine öncelik verdiğine işaret ederek, "Tüm uyarılarımıza rağmen gerek trafik yoğunluğuna bağlı öncelik belirlenmesi, gerekse yapım yönteminde yapılan yanlış tercihler nedeniyle duble yolların çok başarılı olmadığını artık hükümetimiz de kabul ediyor. Bundan daha önemlisi başarılı olarak gelişen toplu konut projelerinin de tıkanması an meselesi" dedi. Bu sorunun kamuoyunda çimento ve demirdeki fiyat artışı ve müteahhitlerin konutlarını pahalı satmaları ekseninde tartışıldığını dile getiren Eren, "Halbuki sorunu TOKİ Başkanı ve bizler hükümete arzederken asıl beklentimiz ÜFE'ye endeksli olarak ihale edilmiş kamu projelerindeki maliyet artışlarını karşılayacak çözümün bulunmasıydı" dedi. Bu konuya çok sıcak bakılmadığını ve özverinin yine meslektaşlarından beklendiğini kaydeden Eren, müteahhitlerin yaşadığı diğer sıkıntıları aktardı ve bakan Unakıtan'a bir dizi soru yöneltti. "LEVREK YEDİRİP BU KADAR SORU SORULMAZ Kİ" Konuşmasına, "Bir levrek yedirip bu kadar soru sorulmaz ki" diyerek başlayan Unakıtan, sorulara sırayla yanıt verdi. Kurumlar Vergisi Yasa Tasarısı'nın bu hafta mecliste görüşülmesini beklediklerini dile getiren Unakıtan, konunun temel yasa olarak ele alınacağını ve bu nedenle görüşmenin kısa süreceğine inandığını bildirdi. Unakıtan, geçici verginin ilk taksidini yüzde 30 üzerinden tahsil ettiklerini hatırlatarak, bundan sonraki ilk taksitte bunun yüzde 20'ye göre mahsup edileceğini bildirdi. Vergi stopaj oranının yüzde 5 olmasıyla ilgili eleştirileri de yanıtlayan Unakıtan, "Haklısınız, Kurumlar Vergisi geçtikten sonra bunun üzerinde çalışacağız, belli zamanda bunu halledeceğiz" dedi. Kamu İhale Kanunu Yasa Tasarısı ile ilgili çalışmaları da değerlendiren Unakıtan, çalışmayı kimin hazırladığının değil, ülke gereklerine uygun olup olmadığının önemli olduğunu kaydetti. Türkiye'nin kendine özgü koşullarının gözetilmesi gerektiğini vurgulayan Unakıtan, özellikle ihalelerin "en düşük teklifi" getirene verilmesinin, kalite sorunu yarattığını kaydetti. Bunun deprem gibi doğal afetler karşısında "can kaybına" yol açtığını dile getiren Unakıtan, "Acılarını çekiyoruz millet olarak. Asıl olarak inşaatlarda kaliteyi tutturabilmemiz lazım" diye konuştu. "ZIRNIK ALAMAZSINIZ" Eren'in duble yollar ve TOKİ projeleriyle ilgili sözlerine ilgili bakanın yanıt verebileceğini, ancak "duble yolların tıkanması gibi birşeyin söz konusu olmadığını" belirten Unakıtan, duble yollarla ilgili geçmiş yıllardan alacağı olan kimse bulunmadığını kaydetti. Ancak ödeneğin dışında yapılan işler bulunduğuna dikkati çeken Unakıtan, şöyle konuştu: "Bu, Bayındırlık Bakanımızın da hoşuna gidiyor, diğer bakanlarımızın da (aman milletin bir an önce yolu yapılsın) şeklinde. O zaman gel bul parayı derseniz bana, ben o parayı bulamam. İster yapın, ister yapmayın. Ama bununla ilgili olan Bayındırlık Bakanlığımıza ilave bir ödenek verdik. Onunla bu şeylerin bir kısmını karşılayacak öyle tahmin ediyorum. İlave ödenek olarak verdiğimizin de parası var onu da kendisine verdik. Yıl sonu gelir, imkanımız olur, harcanmayan kalemlerimiz olur oradan bakarız. Bayındırlık Bakanlığı'na verdiğimiz ilave ödeneğin dışında konuşuyorum, (Ben ödeneğin üstünde yaptım, bunu bana ek ödenekten ver): zırnık alamazsınız. Çünkü bütçe disiplini herşeyin üstünde gelir, müteahhitlerin alacağı önemli, memleketin ekonomisi daha önemli. Bütçe disiplininden zerre kadar ödün vermem onu iyi bilin. (Efendim bana yedek ödenek ver). Ne ödeneği, bana yağmurla para mı yağıyor, herkes hesabını bilsin." "İKİ YAKAYI BİRARAYA GETİRDİK" Mortgage yasasının ertelenmesi gibi bir düşünceleri bulunmadığını belirten Unakıtan, tasarının Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldüğünü, yakında da genel kurul gündemine geleceğini kaydetti. Unakıtan, bütçenin mayıs ayı sonu itibariyle "denk geldiğini" belirterek, "Biraz da fazla. Yılın sonunda hep beraber göreceğiz ne olacak. Bugün itibariyle bütçemiz denktir onu bilin. İki yakasını biraraya getirdik, çok şükür" dedi. Unakıtan, istihdam konusundaki sıkıntıları değerlendirirken, Türkiye'nin 4 yıldır üstüste büyüme yakaladığını, 5. yılda da büyümeyi sürdüreceğini belirterek, istihdamla ilgili sorunun temelinde hızlı nüfus artışı ve tarım nüfusunun hizmet ve imalat sektörüne kayışı olduğunu kaydetti. Unakıtan, sorunun çözümü için yapısal bazı değişikliklere ihtiyaç olduğunu, katma değeri yüksek üretime yönelmek gerektiğini söyledi. "ÖZEL SEKTÖR İYİ İMTİHAN VEREMEDİ" Son günlerdeki ekonomik gelişmeleri ele alan Unakıtan, Türkiye'nin 3 yılda önemli gelişmeler gösterdiğini, gittikçe küresel ekonomiyle daha fazla bütünleştiğini ve dışarıdaki hareketlerden daha fazla etkilenir duruma geldiğini söyledi. Bu son süreçte özel sektörün "iyi imtihan veremediğini" kaydeden Unakıtan, özel sektörde tasarruf açığı bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Dalgalı kurda şöyle hareket etmek icap eder; eğer kazancım dolarsa dolar olarak borçlanırım, Avro ise Avro olarak, TL ise TL borçlanırım. Biz de TL kazanıp dolar borçlanıyor muhterem. Neden? Onun faizi daha düşük. Daha düşük ama dalgalanma karşısında herkes dolar almaya koşturdu. Ne var dolar alacak? 'Aman ya biterse, benim bu kadar borcum var sonra ne yaparız'. Muhteremin TL'si var, dolar borçlanmış. Dolarda hafif bir oynamada, hadi panik ver bakalım dolarları kaçabilirsen kaç. Ondan sonra bu kadar değilmiş, niye yaptık biz bunu diyecek. (Niye bu kadar paniğe kapıldık da bu kadar kazık yedik) diye onu düşünecek. Özel sektör olarak hesabınızı iyi yapmazsanız, işletmelere birşey olmaz el değiştirir Ahmet'in işletme Mehmet'in olur. O hesabı yaparsanız sürekli büyürsünüz, bir de kurumsallaşmanız lazım." Dalgalı kurun küresel olaylardan etkileneceğini vurgulayan Unakıtan, "Artık kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Devlet de kimsenin ayak değneği değil, ona yardım edelim buna yardım edelim yok öyle birşey. Kimseye yardım edecek halimiz de yok" dedi. "ÖZELLEŞTİRME, AB YOLUNDA ÖNEMLİ BİR KOŞUL" Devleti ekonomik faaliyetlerden çekinceye, serbest piyasa koşullarını tam anlamıyla oluşturuncaya dek "herşeyi özelleştireceklerini" belirten Unakıtan, bunun Avrupa Birliği yolunda da önemli bir koşul olduğunu söyledi. Unakıtan, "Soruyorlar, (Enerji devlete mi ait, özel sektöre mi ait) Orada serbest piyasa rejimi yok, bu kadar basit. Enerjide bu sene özelleştirme ihaleleri başlıyor" dedi. Devletin eğitim gibi asli görevlerine yoğunlaşması gerektiğini belirten Unakıtan, şunları kaydetti: "Bayındırlık Bakanlığı'na ne kadar vereceğim de yol yapacağım, Devlet Su İşleri'ne ne kadar vereceğim de baraj yapacağım. Bir değişim de burada geliyor; bundan sonra artık yap-işlete giriyoruz ve kapılarımızı da yabancı sermayeye açıyoruz. Enerjide 'buyur yap barajını, elektriğini sen sat, yap kömür santralini enerjini sen sat. Yap, hatta kendin de dağıt' diyeceğiz. Dağıtım şirketlerini de satacağız. Dağıtım şirketini alıp bir de kendi ürettiğini, kendi dağıtım şirketinle dağıt diyeceğiz."
|
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |