|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| S O N D A K İ K A | 17 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ | ||
|
|
Gül: Kimse Türkiye'ye baskı yapamaz
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye-AB müzakerelerine ilişkin son açıklamalarının yeni bir şey olmadığını söyleyerek, anlamı olmayan bir yerde Kıbrıs meselesinin bu kadar öne çıkarılmasının kendilerini çok rahatsız ettiğini bildirdi.
Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın müzakerelere ilişkin son açıklamalarının hatırlatılması üzerine, ortada ne Türkiye ne de AB için yeni bir konunun olmadığını belirterek, AB'nin Türkiye'nin görüşlerini en iyi şekilde bildiğini ifade etti. Gül, ''Bunu hem kapıların arkasında kendileriyle resmi toplantılarda paylaşıyoruz, hemde beraber yaptığımız basın toplantısında da geçen gün sizinle paylaştık'' diye konuştu. Gül, Türkiye'nin de AB'nin görüşlerini çok iyi bildiğini söyleyerek, şunları kaydetti: ''Dolayısıyla ortada sanki büyük bir kriz varmış gibi de bakmamak gerekir bu işe. Herkes üstüne düşeni muhakkak ki yapacaktır. Bu işler,(şu tarihe kadar böyle olursa bir şey kopar, öbür tarihe kadar, şurayakadar gelinmezse bu iş biter) şeklinde değildir. Bütün bunların yolu vardır.'' Gümrük Birliği'nden kaynaklanan sorunların çözümüyle ilgili GümrükBirliği ve AB içinde ilgili platformlar olduğunu belirten Gül, bir anlaşmazlık söz konusu olduğunda onun taşınacağı mercilerin bulunduğunu bildirdi. Gül, Türkiye'nin pek de hoşlanmadığı konunun ''koskoca AB meselesinin Kıbrıs meselesiyle esir alınması'' olduğunu ve bunu doğru bulmadıklarını kaydetti. Bilim ve teknoloji müzakere başlığının açılarak kapandığını hatırlatan Gül, şöyle konuştu: ''Burada halkları hazırlamak için güzel mesajlar vermek, karşılıklı teşviklerin yapılması gerekirken, hiç anlamı olmayan bir yerde Kıbrıs meselesinin bu kadar öne çıkarılması şüphesiz ki bizi çokrahatsız etmiştir. Bir taraftan halkı hazırlayacağız derken, diğer taraftan halkın heyecanını kırıcı davranışlardır bunlar. O açıdan Sayın Başbakan'ın söyledikleri gayet normaldir ve yeni bir şey değildir.'' Başbakan Erdoğan, dün İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Cevahir Kongre Merkezi'ndeki ''2. Meslek Komiteleri Ortak Toplantısında yaptığı konuşmada, AB ile müzakerelerde KKTC'deki limanlar ve havaalanlarıyla ilgili, ''Asla ne havalimanlarında ne limanlarda izolasyon kalkmadıkça geri adım atmayız. Bunu herkes böyle bilsin. (Hayret bir şey müzakereler durur...) Bakın çok açık söylüyorum; durursa durur'' demişti. TÜRKİYE'YE KİMSENİN BASKI YAPMAYA HAKKI YOK'' Eğitim ve kültür başlığında ana dilde eğitim konusunun gündeme gelmesi durumunda Türkiye'nin tutumunun ne olacağının sorulması üzerine Gül, şunları söyledi: ''Hayır, niye böyle bir olumsuzluk ortaya çıkacakmış ki? Ona bakarsanız en uçuk olumsuzlukları da oturalım konuşalım. Kriterler neyse bunlar yapılacaktır. Türkiye'ye hiç kimse baskı da yapmaz, baskıyapmaya hakkı da yoktur. Türkiye öyle baskılarla hareket edecek bir ülke değildir. Meseleleri bu noktaya getirmemek lazım.'' Gül, Türkiye'nin AB yolunda daha yapacak işlerinin olduğunu belirterek, ''Bu süreç içinde biz de üzerimize düşeni yapacağız. Ama bunları karşılıklı tehdit, baskı veya tarih veriyor gibi adlandırmak çok yanlış'' diye konuştu. Gül, CICA konferansı çerçevesinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Peres, Güney Kore Dışişleri Bakanı Ban Ki-Moon, Filistin heyeti ve BM Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Gambari ile ikili görüşmeler yaptığını kaydetti. Gelecek hafta bölgeye ziyareti planlanan Gambari ile Kıbrıs konusunu ele aldıklarını söyleyen Gül, gelecek dönemde bu konuyla ilgili olarak BM'de bazı gelişmelerin olmasının beklendiğini söyledi. Gül, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın ''Türkiye'nin hala AB üyeliği için çalıştığı sırada Birliğe 2004'te Kıbrıs Rum kesiminin girmesinin Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili süreci daha da zorlaştırdığı'' yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, ''Bunu herkes biliyor zaten. Baş başa olduğumuzda bunu Avrupalı liderler de söylüyor'' dedi. Dışişleri Bakanı Gül, AB'nin temel ilkelerinden birinin de aday ülkelerin sınır ve komşuluk meselelerini halletmesi ve AB'ye sorunsuz bir şekilde girmesi olduğunu hatırlattı. Gül, zirvenin ardından İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Sait Abbas Erakçi ile de görüştü. Gül, Erakçi ile İran'ın nükleer programıyla ilgili sorunun diplomatik ve barışçı yollardan çözülmesiyle ilgili görüş alış verişinde bulunduklarını belirtti.
|
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |