T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
D Ü N Y A 1 MAYIS 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

'Baba' filmi gibi

İngiliz Independent on Sunday gazetesi, özel timlerin Baybaşin ailesine yönelik düzenlediği operasyon sonucu, çeteye ait bir evde işkence hücresi bulduğunu yazdı. Gazete, evde çekilen görüntülerin 'Baba' filmini hatırlattığını kaydetti

İngiltere özel timleri ülkenin en güçlü mafyası olarak bilinen Baybaşinlere yönelik gizli bir operasyon gerçekleştirdi. Independent gazetesine göre operasyon, çeteyle ilgili bilinmeyen gerçekleri ortaya çıkardı. Yıllardır çete lideri Abdullah Baybaşin'in üzerinde küçük miktarda da olsa uyuşturucu yakalayamayan polis, sonuçta işyerine döşenen dinleme ve izleme cihazlarıyla çeteyi çökertecek delillere ulaştı. Baybaşin ailesinin, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Harringay bölgesindeki Green Lanes'te bulunan evine polisin ancak duvarda delik açarak girebildiğini öne süren gazete, evde ağır metal kapılar ve üç kat camla izolasyonu yapılan pencereler bulunduğunu kaydetti.

İŞKENCE ODASI

Üst kattaki "işkence hücresi" diye adlandırdığı odanın yaklaşık 10 santimetre kalınlığında ses geçirmeyen kalın bir kapısı olduğunu kaydeden gazete, bu odanın tavanında iki büyük metal çengelin asılı olduğunu ve bu çengellerin de elektrik hatlarına bağlı olduğunu belirtti. İngiliz gazetesi, polisin yerleştirdiği gizli kameralardan elde edilen görüntülerin "Baba" filmini çağrıştırdığına dikkat çekti. Gazete, video kamerasının haraç ödemeyi reddeden insanlara uygulanan işkenceleri de görüntülediğini kaydetti.

ABDULLAH BAYBAŞİN'İ KIZDIRANLARA İŞKENCE

Gazete, odanın bir resmine de yer verdi ve elektrik hattına bağlı bu çengellere asılan kurbanların elektrik şoku ve dayakla cezalandırıldığını yazdı. "Bu kişilerin tek suçunun bir şekilde Abdullah Baybaşin'i kızdırmak olduğunu" yazan gazete, tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren Abdullah Baybaşin'in "İngiltere'nin en güçlü gangsterlerinden biri" olarak kabul edildiğini bildirdi. Cezası önümüzdeki ay açıklanacak Baybaşin'in çetesine mensup 10 kişinin 5 ile 16 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldıklarını hatırlatan gazete, polisin uzun yıllar bu kişinin üzerinde küçük miktarda da olsa uyuşturucu yakalayamadığını, sonuçta işyerine döşenen dinleme ve izleme cihazlarıyla bu kişiyi adaletin önüne getirmenin mümkün olabildiğini kaydetti.

ESNAFI HARACA BAĞLAMIŞ

Independent on Sunday gazetesi, Green Lanes bölgesindeki bu işyerinde bölge esnafının dövülerek haraç vermeye ikna edildiğini, Baybaşin'in sadece esnaftan değil, diğer suç çetelerinden de haraç aldığını, örneğin insan kaçakçılarından götürdükleri kişi başına bin sterlin aldığını belirtti. Hüseyin Baybaşin'in geçmişini de anlatan gazete, ailenin Brighton'da oteli ve çok sayıda döviz bürosunun yanı sıra Türkiye'de güney sahillerinde turizm yatırımları olduğunu kaydetti.

LONDRA POLİSİ TÜRKLER ARASINDA HALA AKTİF

Gazete, haber-analizinin son bölümünde ise Londra polisinin Türk toplumu içinde hala aktif olduğunu öne sürdüğü suç çeteleriyle mücadelesine devam ettiğini yazdı.

  • LONDRA

    Rakiplerini sabote için muhbirlik yapmış

    The İndependent on Sunday gazetesi, Birleşik Krallığın eroin trafiğinin yüzde 90'ından sorumlu olduğu belirtilen Abdullah Baybaşin'in İngiliz Gümrük İdaresi için "muhbirlik" yaptığı, bunun da kendisine "koruma" altında faaliyet gösterme olanağı sağladığını yazdı. Gazete, 1980 yıllarında İngiltere'de 12 yıla mahkum olduktan sonra nakledildiği Türkiye'de hemen salıverildiğine de dikkat çekti.

    LAKABI: "AMCA"

    Gazete, "Amca" lakaplı 45 yaşındaki Abdullah Baybaşin'in Büyük Britanya'nın eroin trafiğinin yüzde 90'ı ile bağlantılı olduğunu ve bir çatışmada aldığı yaralar sonucunda 1980 yıllarının ortasından beri felç olmasına karşın bir "Kürt-Türk suç örgütünün başında bulunduğuna" dikkat çekti. Gazete ayrıca şunları yazdı: "Birçok kıdemli gangsterler gibi, Abdullah aynı zamanda Gümrük İdaresi'nin bir mühbiriydi. Bu, kendisine rakiplerini sabote etmeyi ve koruma altında faaliyet göstermeye olanak sağlıyordu."

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi