T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 1 MAYIS 2006 PAZARTESİ | ||
|
Bugün 1 Mayıs... İşçi Bayramı... Eskiden solcuların ekmeğine yağ sürmemek için 1 Mayısları "Bahar Bayramı" olarak kutlama formülünü bulmuştuk. Nevruz ile Hıdrellez arası. Fakat baktık ki kapitalist Batı ülkelerinde de İşçi Bayramı olarak kutlanıyor... Üstelik tabiat Nevruz'da uyanmaya başladığından, bahar aylar öncesinden gelmiş oluyor... Böylece biz de Bahar Bayramı'nı Nevruz gününe almaya ve 1 Mayıs'ı İşçi Bayramı'na çevirmeye karar verdik. Hem zaten Sovyet bloğu çökmüş; Çin, kapitalizme kucak açmışken, kimden korkacaktık allasen! Bu saatten sonra komünist mi olacaktık? O halde yaşasın 1 Mayıs.
Kelimeler arasındaki boşluğun ve ekleri üstten 'apostrof' denen virgülle ayırmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha fark ederek, derin derin düşünelim. Aksi takdirde "O halde yaşasın 1 Mayıs" derken "Ohal'de yaşasın 1 Mayıs" şeklinde anlaşılabilirdi. Bir bakıma sıkıyönetim anlamına gelen ve Ohal olarak bilinen "Olağanüstü hal" kaldırıldı. Fakat ne yazık ki bir türlü olağan hale de geçemedik. Yarım porsiyonluk 'Ohal' ile devam ediyoruz hayata. Allah sonumuzu hayreylesin. Belki bir gün kısmet olur da pilav üstü az kuru hesabı, yarım ohal'den kurtulur ve olağan hale geçeriz. Ümit kesecek değiliz ya.
Bugün İşçi Bayramı ama bizdeki 1 Mayıslarda işçilerin bayram ettiği görülmemiştir. (İşçinin bayram edecek hali mi var?) İşçilerin yerine daha çok, illegal örgütlerin meydana çıktığı gündür ülkemizin 1 Mayısları. Meydanlarda toplanan kalabalık arasında her türlü fraksiyona rastlamak mümkündür. (Yabancı dil kökenli 'fraksiyon' yerine 'bölüngü' veya 'bölüntü' kullanabilirsiniz diye uyarıyor bilgisayardaki yazı programı. İyi, kullanalım da kim anlayacak bölüngüyü?)
Ayrılıkçı terör örgütleri, dünyayı otuz yıl öncesinde sananların küçük kadrolu dernekleri, hep 1 Mayıs gününü kollar meydana çıkmak için. Hazırlığını ona göre yapar. Meydanlar dar gelir. Caddelere, sokaklara taşar gösteriler. Ateşli konuşmalarla, heyecanlı nutuklarla "günün anlam ve önemi" idrak edilir. Pankartlar açılır. Arabalar devrilir. Vitrinler yere indirilir. Molotof kokteyli atılır. Olacakları önceden tahmin eden emniyet teşkilatı, taşkınlıklara müdahale ettiği zaman da polis ile göstericiler arasında küçük çaplı bir çatışma başlar. Böylece kurtlar dökülmüş olur. Akşama o kalabalıktan birine "Nedir, ne olu-yor?" diye sorsanız, "İşçi Bayramı'nı kutladık" diyecektir. İyi de işçi nerede?
Meydanlarda toplanan kalabalık arasında işçi olanlara da rastlanır tek tük. Hal şu ki İşçi Bayramı'nı kutlamak için önce işçi gerekir. Bizde işçiler bir araya gelemez kolay kolay. Bazıları da çıkar, ülkemizde işçilerin neden bir araya gelemediklerine, niçin bir işçi sınıfı oluşmadığına kafa yorar. Azizim işçi sınıfı oluşması için önce işçi gerekir dedik ya... İşçi olması için de önce iş olması lâzım. İş nerede?
Evet, yaşasın 1 Mayıs... Bu arada "İşçinin teri kurumadan hakkını veriniz" sözünü hatırlayan var mı?
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |