Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Hüseyin Korucuoğlu

Ligde tansiyonun arttığı, neredeyse futbolcuların kendi kalp atışlarını duydukları haftada üstte etkisi büyük, kırmızı çizginin altında ise sınırlı kalan bir futbol darbesine şahit olduk. Bir haftadır "yüzyılın maçı" denilen derbide futbol tek taraflı kalırken, koltuğu da hak eden takım Fenerbahçe tekrar ele geçirdi. Galatasaray'ın zirve keyfine sadece bir hafta izin verdi ve emanete geri aldı.

Tek taraflı bir oyun oldu. Zira Galatasaray'da teknik direktör Erik Gerets, öyle bir takım çıkardı ki sahaya "korkak mı, cesur mu" bir türlü anlayamadık. Uğur ve Ferhat'ı ilk onbirde sahaya sürecek kadar cesur, ama atak oyunu sayesinde başarılı olan takımı defansif bir oyun oynatmaya kalkışacak kadar korkak bir görüntü çizdi Belçikalı. Sebepsiz yere takımın ayarıyla oynayınca da hüsran kaçınılmaz oldu. Daha sonra alıcıları tekrar eski haline getirme çabaları anlamsız kaldı, ayar bir türlü tutmadı. Gerets'in "cesur korkak" tutumu nedeniyle de Galatasaray, 90 dakikada boyunca ne hücum edebildi, ne de savunma. Maç sonunda Kadıköy'de sadece 3 puan değil, umutlar da bırakıldı.

Trabzonspor ise, komşusu Rizespor'a bir düzene gol atarak Avrupa'yı ne kadar çok istediklerini gösterdiler. Rakiplerinin de kayıplarıyla hedefledikleri koltuğa kuruluverdiler. Uzun bir süre sahalardan uzak kalan Gökdeniz ise, kafasının rahat ve sadece futbolu düşündüğün de nasıl bir yetenek olduğunu bir kez daha kanıtladı. Anlaşılan o da futbolu fazalasıyla özlemiş.

Ligde esas darbenin olduğu kırmızı hatta gelirsek... Ateş hattında yer alan 3'lü, blok olarak maçlarını kazanınca daha önce altın gibi görülen galibiyetlerin değeri bir anda düşüverdi. Sıralama her hangi bir değişikliğe yol açmadı. Sadece kırmızı hatla arası biraz açık olan olan Denizlispor, "dirsek teması" seviyesine geldi. Ufukta 4 takım arasında "sen git ben kalayım" düellosu görülüyor. Yarışın galibini foto finiş belirleyecek büyük ihtimall.

Maçlarda yaşananlara gelince...

F.BAHÇE-G.SARAY: 4-0
Son 25 yıldır (1980-81 sezonunda gol atamadı) ezeli rakibini boş geçmeyen Fenerbahçe, Galatasaray'ı üst üste 6. kez Kadıköy'den eli boş gönderdi. Rakibinin 17 maçlık yenilgisizliğine son veren sarı-lacivertliler, bu sezon 3. kez liderlik koltuğunun rakibinden devraldı, ilk yarısını galip bitirdiği 16 maçta da puan kaybetmedi. G.Saray ise bu sezon ilk kez kalesinde 4 gol birden gördü.

Ç.RiZE-TRABZON: 1-6
Trabzonspor; Fatih Tekke ve Gökdeniz'in hat-trick'leriyle Rize'ye ikinci yarıda sahasındaki ilk yenilgisini yarım düzine golle tattırdı. Komşusuyla oynadığı 7. maçını da kazanan Trabzonspor, iki sıra birden atlayarak, ligde 3. sıraya yerleşti.

BEŞİKTAŞ-SİVAS: 0-1
İnönü'ye uzun zamandır yabancı kalan Kartal, burada 5. yenilgisini aldı ve ilk golü kalesinde gördüğü maçları (8 maçta 2 beraberlik, 6 yenilgi) kazanamama geleneğini sürdürdü. Deplasmanda 3. galibiyetine ulaşan Sivasspor ise, 6 haftalık suskunluğuna son verdi.

G.BİRLİĞİ-DENİZLİ: 3-3
Gençlerbirliği, son yıllardaki belalısı Denizlispor'u (4 maçtır yenemiyor) iki farklı öne geçtiği maçta da deviremedi ve Avrupa Kupası hayalinden de uzaklaştılar. Ege ekibi ise, son 7 maçtan 3 puan çıkarınca alt sınıra indi.

KAYSERİ-G.ANTEP: 0-1
Avrupa hedefi tam bir hayal kırıklığına dönüşen ve ligde 7 maçtır serbest düşüşte olan Kayserispor, Gaziantepspor'a da boyun eğdi. 6 maç sonra kazanan G.Antep'te, golün kahramanı Krita bu sezon ilk kez bu sevinçle tanıştı.

ANKARA-V.MANİSA: 3-1
Ligde 4 maçta topladığı 10 puanla yükselişe geçen Ankaraspor, alt sıralarla arasına iyice bir mesafe koydu. Ligin en hırçın (11 kırmızı kart) takımı olan Vestel Manisa, son 5 maçta kalesinde tam 16 gol gördü.

KONYA-MALATYA: 0-2
Yeşil-beyazlılar, lig tarihi boyunca rakibine sahasında ilk kez boyun eğerken, evinde 5. mağlubiyetini aldı. Malatyaspor ise dış sahada yaklaşık 4 ay sonra (En son 11.12.2005'te Samsun'u 2-1 yendiler) galibiyet sevinci yaşadı.

SAMSUN-A.GÜCÜ: 2-1
Ligin sonu yaklaşınca açılan Samsunspor, 190 gün sonra evinde 3 puanı bir arada görürken, 2 maçta topladığı 6 puanla kümede kalma yarışında "ben de varım" dedi. Ankaragücü ise 2 hafta sonra haftayı mağlubiyetle kapattı.

D.BAKIR-K.ERCİYES: 2-1
Puan cetvelinin dibine demir atan D.Bakır, 2 ay sonra evinde seyircisiyle buluştuğu maçta Erciyes'i devirdi. Anlamlı bir galibiyet alan Güney ekibi, bu sonuçla kurtulma ümitlerini son 3 maça taşıdı.

HAFTANIN TAKIMI

Fenerbahçe
Şampiyonluğu büyük ölçüde belirleyecek maçta ezili rakibi G.Saray'ı farklı yenip, liderliği tekrar ele geçirdi.

HAFTANIN YILDIZI

Alex (Fenerbahçe)
Süper futboluyla G.Saray'ı yıkan adam oldu. Fenerbahçe'yi farklı galibiyete taşıdı.

HAFTANIN HAKEMİ

Serdar Tatlı (Kayseri-G.Antep)
Zor maçı, tecrübesi ve sertliğe prim tanımayan yönetim tarzıyla, en az hatayla bitirdi.

GOL KRALLIĞI

20 gol: Gökhan (Kayseri)
19 gol: Cenk (Kayseri Erciyes)
18 gol: Fatih Tekke (Trabzon), Necati (G.Saray)
17 gol: Ümit (Galatasaray), Nobre (Fenerbahçe) 14 gol: Umut (A.Gücü)

ASİST KRALLIĞI

Oyuncu			Maç 	Asist
1. Alex (F.Bahçe)  		28 	21
2. Hasan Şaş (G.Saray) 	24 	16
3. Yattara (Trabzon)		29	10
4. Ümit (G.Saray)		24 	9
5. Timuçin (K.Erciyes) 	27 	8

HAFTANIN CEZALILARI

SARI KART: Luciano (F.Bahçe), Okan (Ç.Rize), Hasan (G.Saray), Mustafa (Denizli), Murat,Yasir ve İbrahim (Sivas), A.Hassan (Beşiktaş), Hasan (G.Antep), Ayman (G.Birliği)
KIRMIZI KART: Saidou (Galatasaray), Arda (Vestel Manisa), Ali Cansun (G.Birliği)

HAFTANIN MAÇLARI

SÜPER LİG / CUMA:
20.00 Vestel Manisa - Beşiktaş

CUMARTESİ:
19.00 Trabzon-Fenerbahçe Galatasaray-Ankara, Denizli-Diyarbakır Samsun-Gençlerbirliği, Gaziantep-Konya Ankaragücü-Malatya, Kayseri Erciyes-Çaykur Rize

PAZAR:
19.00 Sivasspor-Kayserispor

	Metin BADEMLİ mbademli@yenisafak.com.tr

Düdük az ama kart çok!

Bazı maçlar dışında, az düdük (maç başına faul ortalaması: 26) ile hakemlerin futbolu güzelleştirme gayreti devam ediyor. Ancak bu yönetim tarzıyla ters düşen bir biçimde çok sayıda (45-ortalama: 5) sarı kart kullanıldı.

Fenerbahçe-Galatasaray maçının hakemi Cüneyt Çakır, ilk yarıyı 22 faul ile tamamladı, 4 sarı kart kullandı ama bunlardan hiçbirisi sert oyun için değildi. Ya faullerin yarısında hareketler topa idi ya da hakem kuralı doğru uygulamadı. İkinci yanlış ise kararlarına itirazdan dolayı bir devrede 3 sarı kart birden kullanmasıydı. Bu da12.kural yorumundaki çifte standart örneğiydi. Yanlış kartların faturası ikinci yarının başında G.Saray'a çıktı ve maç adeta hakem tarafından 46.dakikada bitirildi. Bu yarıda da ilk 7 dakikada 3 faul kararı veren ama 3 sarı, 1 kırmızı kart kullanan Çakır, ilk faul kararında Saidou'yu 2. sarı kart ile oyundan ihraç etti. Centilmence geçen maçın 28 faulle ama 7 sarı, 1 kırmızı kartla bitmesi de başarısız bir hakemlik örneği. Bu maçın yardımcıları, mükemmeldi.

Beşiktaş-Sivasspor maçını yöneten Barış Şimşek, MHK'nın Fenerbahçe-Denizlispor kupa maçında görevlendirdiği ve önümüzdeki sezona 1.Lig için hazırladığı Halis Özkahya gibi gelecek vadeden bir hakem. Maça çok iyi başladı. Cesur, sakin ve kararlı idi. Sertliğe ve centilmenlik dışı hareketlere prim vermedi. Topa-rakibe hareketleri doğru değerlendirdi, az düdük çalarak tempoyu yükseltti ve 2 sarı kart kullandı. Balili-Gökhan Zan didişmesinde enerjik davranıp olay yerine gelse belki bir ikazla geçiştirebilecek ya da yalnızca Balili'ye sarı kart gösterecekti. Beşiktaş'ın 1-0 yenik durumda olması yüzünden tribünler de gergindi ve baskı yüzünden ikinci yarıda gereksiz kartlar ve düdüklerle biraz sendeledi. Maçı 35 faul ve 8 sarı kartla tamamlaması bunun kanıtı. Düdüğe soyunan yardımcı hakem Gökhan Memişoğlu, asli görevini unutunca Sivas ofsayttan bir gol kazandı.

Gol sayısının fazlalığını Ç.Rize-Trabzonspor maçını( 1-6) 16 faulle tamamlayıp futbola prim veren ama 4 sarı kart kullanan Kuddusi Müftüoğlu ve ikili mücadelesi bol olan Gençlerbirliği-Denizlispor karşılaşmasında topa-rakibe hareketleri doğru değerlendirip az düdük çalarak (32 faul) tempoyu yükselten Vedat Yüksel'e borçluyuz. Keşke bu güzelliğe gereksiz kartlar (7 sarı-1 kırmızı) gölge düşürmeseydi.

Geri dön

Yazdır

Yukarı