T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
G Ü N D E M | 21 MAYIS 2006 PAZAR | ||
|
Her şeyi ben planladım
Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Mehmet A, Nusret A, Sinan B, Saim Ö, Tekin I. ve adı açıklanmayan bir kişi ile birlikte 9 kişinin sorgulamalarına Ankara Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Hamza Keleş, Savcı Şemsettin Özcan ve Salim Demirci tarafından devam ediliyor. Aralıksız sorgulanan Arslan'ın Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay saldırılarını sürekli olarak kendisinin yaptığını söylediği belirtildi. "Osmanlı'nın topraklarında, Osmanlı'nın torunlarına türbanı yasaklayanlara hesap sordum" dediği belirtilen Arslan'ın sorguda zaman zaman yanıltıcı bilgiler de verdiği ve örgüt tanımlamasını kesinlikle kabul etmediği kaydedildi. Örgüt ve örgütlenmeye yönelik sorulara takılan Arslan'ın "Ben Türk milliyetçisiyim. her şeyi ben planladım ve kimsenin katkısı yok. Bir örgüt de yok, vatanını seven herkesin yapması gerekeni yaptım" dediği belirtildi. Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırı düzenlemeye, kamuoyunda "karikatür krizi" olarak nitelendirilen yayınlar sırasında karar verdiğini açıklayan Arslan'ın Danıştay 2. Daire Başkanı ve üyelerinin bir gazetede yayımlanan fotoğraflarını keserek cebine koyduğu, gazete kupürüne her bakışında Danıştay mensuplarına kızdığı, bu kızgınlık neticesinde eylemi yapmayı planladığını anlattığı ifade edildi. SİLAH MARDİNLİ Ö'DEN Cumhuriyet Gazetesi'nde kullanılan patlayıcılar ile Danıştay olayında ele geçirilen 2 Glock marka ve bir 14'lü silahı Mardinli Ö'nün temin ettiği belirtildi. Para için yaptık Cumhuriyet ve Danıştay saldırılarında Arslan'a yardım eden Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin Irşı olaya 'para için' karıştıklarını açıkladı. Danıştay'a saldırıda kullanılan 'hayalet silah' Glock'u temin ettiği belirlenen Osman Yıldırım, polise verdiği ifadede, kumarbaz olduğunu, bu eylemlere de avukat Alparslan Arslan'ın, "Çok para kazanacaksınız" sözlerinden hareketle girdiğini belirtti. Yıldırım Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanmasında kullanılan patlayıcıları, önceden tanıdığı ve soyadını bilmediği "Mardinli Ö"den İstanbul Bahçelievler'de aldığını kaydetti. Bombaları aldıktan sonra avukat Arslan'ın saldırı için kendini ve İsmail Sağır'ı görevlendirdiğini, her ikisinin de eğitimsiz olması sebebiyle bombaların patlamadığını anlatan Yıldırım avukat Arslan'ın kendilerini sözle "haşladığını" ifade etti. Osman Yıldırım ifadesinde Arslan'ın, "Kardeşim bir işe başlarken besmele çekin. Besmele çekmezseniz böyle olur" dediğini anlattı. Yıldırım Arslan'ın gazeteye üçüncü bombayı kendisinin, "besmele ve tekbir" eşliğinde attığını söyledi. KUMAR TUTKUSU Kumarbaz olduğunu, bu eylemlere de avukat Arslan'ın, "Çok para kazanacaksınız" sözlerinden hareketle girdiğini belirten Yıldımı Arslan'ın ilk etapta vadettiği 5 bin ABD Doları'nı beklenen paranın gelmemesi yüzünden alamadıklarını vurguladı. Parasızlık yüzünden otomobilini 15 bin YTL'ye sattığını, 10 bin YTL'sini kumarda kaybettiğini belirten Yıldırım, yakalandığı sırada üzerinde çıkan 4 bin YTL'nin de arabadan kalan para olduğunu ifade etti. Yıldırım avukat Arslan ile 15 Mayıs Pazartesi günü akşam saatlerinde İstanbul'da buluşarak, Ankara'ya hareket ettiklerini, gece geç saatlerde başkente geldiklerini söyledi. Ankara'da İsmail Sağır ve adı gizli tutulan, halen yakalanamayan bir kişinin daha kendilerine katıldığını anlatan Yıldırım geceyi Ulus'ta bir otelde konaklayarak geçirdiklerini bildirdi. Yıldırım saldırının gerçekleştiği gün Arslan ve diğer 2 kişiyle Danıştay'ın arkasındaki Necatibey Caddesi'ne avukat Arslan'ın aracını park ettiklerini, önce içeriye birlikte girip eylemi gerçekleştirmeyi planladıklarını, ancak güvenliği geçememe kaygısıyla bundan vazgeçtiklerini kaydetti. Silahlı saldırının ardından ambulans ve polis araçlarının Danıştay'a gelmesi üzerine paniklediklerini ve korkarak olay yerinden kaçtıklarını anlatan Yıldırım kendisinin otobüsle Nevşehir'deki ablasının yanına, diğer 2 kişinin de İstanbul'a hareket ettiğini vurguladı. Neden tekbir getirdiğini anlamadım Cumhuriyet'e ikinci bombalı saldırıyı düzenleyen İsmail Sağır olaya, Erhan Timuroğlu ve Tekin İrşi vasıtasıyla bulaştığını anlattı. Timuroğlu'nun kendisini Osman Yıldırım'la tanıştırdığını söyleyen Sağır, "Yıldırım bana 'Cumhuriyet'e bomba atılacak. 20'şer milyar alacağız' dedi. Bombayı Cumhuriyet'e fırlattım. Ancak patlamadı. Olay sonrası tanıştığım Alparslan Arslan, 'Nasıl iş yapıyorsunuz, yine beceremediniz' diye çıkıştı. Ertesi gün Arslan el bombasını tekbir getirerek Cumhuriyet'e fırlattı. Neden tekbir getirdiğini anlamadım. Tuhaf, agresif birisiydi" dedi. Barmenim solcuyum Cumhuriyet Gazetesi'ne 5 Mayıs günü ilk bombalı saldırıyı yapan 18 yaşındaki Tekin İrşi, Kadıköy Bostancı'da bir barda barmen olarak çalışıyor. 8 ay önce Kadıköy İçerenköy'de ruhsatsız silah taşımak suçundan poliste kaydı bulunan Tekin İrşi, "Siyasi görüşünüz nedir" sorusuna, "Sol görüşe mensubum. Sendika, dernek ve vakıfa üyeliğim yok" diye cevapladı. Eylem talimatını, mahalleden tanıdığı Erhan Timuroğlu'nun kendisini tanıştırdığı Osman Yıldırım'dan aldığını anlatan Tekin İrşi, saldırıyı neden ve nasıl yaptığını şöyle anlattı: "Hayatımı kurtaracak kadar para vereceğini söyleyince kabul ettim. Kalabalığın zarar görmemesi için bombayı pimi çekmeden attım" Iki farklı ifade Alparslan Arslan'la birlikte hareket eden Osman Yıldırım verdiği ifadede saldırının gerçekleştiği sırada Arslan ve 2 kişiyle birlikte Danıştay'ın arkasındaki Necatibey Caddesi'ne avukat Arslan'ın aracını park ettiklerini, önce içeriye birlikte girip eylemi gerçekleştirmeyi planladıklarını, ancak güvenliği geçememe kaygısıyla bundan vazgeçtiklerini kaydetti. Silahlı saldırının ardından ambulans ve polis araçlarının Danıştay'a gelmesi üzerine paniklediklerini ve korkarak olay yerinden kaçtıklarını anlatan Yıldırım, kendisinin otobüsle Nevşehir'deki ablasının yanına, diğer 2 kişinin de İstanbul'a hareket ettiğini vurguladı. İsmail Sağır ise ifadesinde olayı televizyon izlerken öğrendiğini belirterek şöyle konuştu: "12.00 sıralarında otelde televizyon izlerken, Danıştay'a silahlı saldırı yapıldığını öğrendim. Zanlının resmi gösterilince Arslan'ı tanıdım. Erhan ve benim eylemden haberimiz yoktu. Ama Osman'ın haberi var gibiydi. Aynı gün otobüsle İstanbul'a döndüm. Ertesi gün Bostancı'daki Hovarda Bar'da polis tarafından yakalandım." Bu arada 2 glock marka ve bir 14'lü silahı Mardinli Ö'nün temin ettiği belirtilirken Arslan, silahların kaynağını Elazığ'da ölmüş bir isim vererek saklamaya çalıştı.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |