Hocasını geçti

İstanbul konulu Geleneksel Türk El Sanatları Sergisi'nde birinciliği Özgün Feride Özgan alırken, minyatür hocası Özcan Özcan katıldığı yarışmada derece alamadı. Küçükayasofya'da minyatür hocası Özcan Özcan'dan ders alan Özgün Feride Özgan'ın bir haftada hazırladığı İstanbul konulu tablosu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı Geleneksel Türk El Sanatları Yarışması'nda birinciliği kazandı. Aynı tarihlerde Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün açtığı Vakıflar konulu yarışmaya katılan hocası Özcan Özcan ise ödül alamadı. Özcan, yarışmada hakkının yendiğini ileri sürerken, öğrencisi Özgün Feride Özgan başarısının arkasındaki ismin hocası olduğunu söyledi.

50 ESERİ GERİDE BIRAKTI

Birincilik ödülü alan Özgan, yarışmaya 50'nin üzerinde eser katıldığını ve yarışmada geride bıraktığı isimler arasında Türkiye'de isim yapmış önemli minyatür hocalarının da bulunduğunu dile getirdi. 18 yıldır minyatür yaptığını söyleyen hocası Özcan ise jürinin ödül almasını engellediğini belirtirken, öğrencisi Feride Özgan'ın ödülünün aynı zamanda kendi başarısı olduğunu ifade etti.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nden mezun olduğunu söyleyen Özgün Feride Özgan, Süleyman Çelebi'nin Muhibbi Divanı'nı okurken kitapta gördüğü minyatürlerden çok etkilenip ders almaya karar vermiş. İnternete girip minyatür kurslarıyla ilgili yaptığı araştırma sonucunda hocası Özcan Özcan'ın ismine rastladığını dile getiren Özgan, Küçükayasofya'da ders almaya başlamış. Yarışmaya hocasının teşvikiyle giren Özgan, aldığı ödülden dolayı çok mutlu olduğunu söylerken, hocasının eserine ödül verilmemesine üzüldüğünü belirtti. Hocası Özcan Özcan ise Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden gelen teklif üzerine yarışmaya eser gönderdiğini ve ödülünün dereceye girememesinin altında jürinin kötü niyeti olduğunu dile getirdi. "Aslında üzüldüğüm şey sanatçı gururu, onuru, haysiyeti ve şerefinin jüri kapris ve egosuna kurban edilmesidir" diyen Özcan, derece almamasına Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün de şaşırdığını ileri sürdü.

Büyük sürgünün 142. yıldönümü anılıyor

Anavatanlarından sürülüp dünyanın dört bir yanına dağılan Çerkesler bugün büyük Çerkes sürgününün 142. yıldönümünü törenle anıyor.

Anavatanları Kafkasya'dan yıllar önce sürülen Çerkesler, Büyük Sürgün'ün yıldönümü için Türkiye genelinde Kafkas Dernekleri Federasyonu'nun (Kaf-fed) organize ettiği çok sayıda anma töreni düzenlendi. Kaf-Fed Genel Başkanı Cihan Candemir Çerkeslerin Kuzey Kafkasya'yı işgal etmek isteyen Çarlık ordularına karşı 300 yıl kahramanca savaştıklarını, ancak silah ve sayıca çok üstün olan Çarlık ordularının Kafkasya'yı işgal ederek, kadın ve çocuk ayırmadan yüzbinlerce sivili katledip, bir buçuk milyondan fazla insanı ülkelerinden sürdüğünü belirtti. 21 Mayıs 1864'ün Çerkesler'in anavatanlarını kaybettikleri kara gün olduğunu ifade eden Candemir, Rusya Federasyonu parlamentosunu "Çerkes halklarının soykırıma ve sürgüne tabi tutulduğunun kabulü, tarihi vatanlarına dönüş garantisi ve çifte pasaport hakkı tanınması" yönündeki UNPO (Temsil Edilmeyen Uluslar ve Halklar Organizasyonu) kararını onaylamaya çağırdı. Çerkes Sürgünü'nde, Kafkasya'nın Karadeniz sahillerinden iki milyon Çerkes gemilere doldurulmuş, Osmanlı kıyılarına üçte bir oranında kayıp vererek ulaşmışlardı.

SÜRGÜNÜN KONFERANSI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kafkas Kültür Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı tarafından bugün Kafkasya Konferansı düzenleniyor. Konferans Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun da düzenlenecek. Konferansa tüm Kafkas ülkelerinden ve Gürcistan'dan akademisyenler ve bilim adamları katılacak. Sabah saatlerinde başlayacak konferansta Kafkaslarda yaşananlar insan hakları çerçevesinde ele alınacak. Konferans 3 oturumun ardından son bulacak.

MYO mezunu için iyi haber

Meslek Yüksekokulları ve Açıköğretim Ön Lisans Programları Mezunlarının Lisans Öğrenimine Devamları Hakkında Yönetmelik'te değişiklik yapıldı. Buna göre, meslek yüksekokulları ve ön lisans programından mezun olduktan sonra örgün öğretim ve açıköğretim lisans programlarına dikey geçiş yapan öğrencilerden yabancı dil hazırlık sınıfında başarısız olarak ilişiği kesilenler, Türkçe eğitim yapan aynı adlı yükseköğretim programlarına ÖSYM'ce yerleştirilebilecek.

Özürlü devamsızlıkta özel kuruluşların raporları da geçerli

Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği'nde değişiklik yapıldı. Buna göre, hazırlık sınıflarında sınıf geçme, birinci yabancı dilin yanı sıra Türkçe dersindeki başarı durumu da dikkate alınarak tespit edilecek. Uygulama, 2006-2007 öğretim yılında geçerli olacak. Özürlü devamsızlık durumlarında özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlar da geçerli olacak. Mezun olamayan ve sınav hakkı bulunan son sınıf öğrencileri, ders kesimini takip eden ilk hafta içinde de sorumluluk sınavlarına alınacak. Bu öğretim yılında 10, 11 ve 12. sınıflarda öğrenim gören öğrencilerden sorumlu dersleri bulunanlar, ders kesimini takip eden ilk hafta içinde (haziran) yapılacak sorumluluk sınavına girebilecek.

En büyük meşale Bayrampaşa'da

Bayrampaşa Belediyesi'nin düzenlendiği etkinliğe 25 ülkeden 50 üniversite öğren-cisi katıldı. 8.5 metre yüksekliğine uzanan meşale belediye binası önünde ateşlendi. 25 ülkeden 50 üniversite öğrencisi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle misafir bulundukları İstanbul'da, dünyanın en büyük meşalesini Bayrampaşa'da yaktı.

Bayrampaşa Belediyesi Bayrampaşa Gençlik Merkezi (BAYGEM) tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında misafir edilen Filistin'den Bosna'ya, Afganistan'dan ABD'ye, Çin'den Vietnam'a kadar 25 ülkeden 50 üniversite öğrencisi, dün akşam en büyük meşaleyi Bayrampaşa'da belediye binası önünde yaktı. Gençler 2.5 metre ayak üzerine oturan ve yükselen ateşi ile birlikte toplam 8.5 metre yüksekliğine ulaşan meşaleyi Belediye Başkanı Hüseyin Bürge ile birlikte ateşledi. Barış Elçisi gençler daha sonra, Bayrampaşa Kapalı Spor Kompleksi'nde gerçekleştirilen ve Manga'nın verdiği konsere katıldılar.

TÜRK GENÇLERİ ÇOK ŞANSLI

Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlamak üzere ülkesi Rusya'dan ülkemize gelen Kratix Oxana, ülkesinde Sovyetler döneminde yapılagelen gençlik bayramının artık olmadığını ve Türk gençlerinin şanslı olduklarını söyledi. Ülkesinde bir üniversitede Türkoloji bölümünde eğitim gördüğünü söyleyen Oxana, 19 Mayıs'ta dünyanın en büyük meşalesini Türkiye'de yakıyor olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.