T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
P O L İ T İ K A 9 NİSAN 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

28 Şubat'ta neredeydiniz

Şemdinli Komisyonu'nun hazırladığı raporun Meclis'te görüşülmesinin ertelenmesini isteyen Yargıtay Başsavcısı Ok'u milletvekilleri 'yasama yetkisine müdahale' etmekle suçladı

28 Şubat sürecinde Genelkurmay'da yargı mensuplarına emir komuta zincirinde verilen brifinglere sesini çıkartmayan Nuri Ok'un, hükümeti yargıya müdahele etmekle suçladığı konuşması tepkilere neden oldu. Nuri Ok'un, "Şemdinli Komisyonu'nun hazırlayacağı raporun TBMM 'de görüşülmesi ertelensin" demesi ise Meclis'in yetkisine müdahele olarak değerlendiriliyor. Ok'un, "Cüppeleri giyme zamanı geldi" sözleri de 'demokrasiye inançsızlık' olarak değerlendirildi. Yüksek Yargı mensuplarının 27 Mayıs ihtilali öncesinde cüppelerini giyerek Anıtkabir'e yürümelerine dikkat çekildi. Yüksek yargı, son olarak 28 Şubat sürecinde cüppeleriyle Genelkurmay'daki brifinge gitmişti. Demokratik ülkelerin yargı mensupları, hak ve özgürlüklerin tehlikede olduğu ve yargıya müdahalenin söz konusu olduğu dönemlerde tepki gösterirken, biz de sivil iktidarlara muhalefet ederken, darbelere fetva hazırlamaları da çelişki olarak nitelendiriliyor.

  • HABER MERKEZİ/ANKARA

    Ok'un bu sözlerine tepki yağdı

    Başsavcı Nuri Ok, Yargıtay Başsavcılığı 15. Onur Günü kutlama töreninde "Adalet Bakanlığı'nın yargıda her şeye hâkim görüntü verdiği, yakın geçmişte görülmediği kadar yargıya nüfuz ettiği yadsınamaz. Siyasallaşmaya açık bu sistemde bunun son olacağını umut etmek boş bir iyimserliktir. Yargı reformunun yapılmaması, iktidarın sistemin devamını arzuladığını gösterdi. Siyasetin son olarak hâlâ güncelliğini koruyan olayda hâkimlere alenen iddianamenin iadesi yolunu göstermesi üzüntü vericidir. Şemdinli olaylarıyla ilgili Meclis araştırması yapılması yanlıştır. Komisyonun hazırlayacağı raporun TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi ertelensin" şeklinde bir konuşma yapmıştı.

    Utancı sürekli üzerimde hissettim

    Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Ahmet Gündel 28 Şubat sürecinde yargıya yönelik baskılara sert tepki gösterdi. Radikal Gazetesi'nde yayınlanan yazısında Gündel, şunları anlattı: "Otobüsler dolusu yargı mensubu Genelkurmay Başkanlığı'na brifinglere götürülmüşler, okul talebeleri gibi muameleye maruz bırakılmışlardır. Benim de mensubu bulunduğum Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda, Başsavcı Vural Savaş'ın talimatıyla brifinge katılımı sağlamak için liste dolaştırılmıştır. Liste önüme geldiğinde, 'katılmıyorum' yazıp imzalamak suretiyle demokrasi ve hukuk devletine inancımı ortaya koyarak tepkimi ifade etmişimdir. Kişisel olarak böyle bir ayıbın tarafı olmadım; ancak kurumsal utancı sürekli üzerimde hissettim.

    'Brifinglere Nuri Ok da katıldı'

    Refahyol iktidarında Adalet Bakanlığı görevini üstlenen Şevket Kazan, Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenlenen brifinglere bütün Yargıtay üyelerinin katıldıklarını bildirdi. Kazan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok'un da bu brifiglere katıldığını belirterek, "Nuri Ok da o dönemde Yargıtay üyesiydi" dedi. Kazan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok'un açıklamaları ile yasama erkine müdahalede bulunduğunun altını çizerek, şunları söyledi: "Ok açıklamalarında yargıya müdahalede bulunulduğunu söylüyor. Ama kendileri de yasamaya müdahale ediyor, konuşarak. Neden? Parlamento faaliyetlerinde özgürdür. Herhangi bir konuda Meclis tarafından tahkik edilmesi gereken bir olay olmuşsa, Meclis konu hakkında komisyon kurabilir. Bu, Meclis Komisyonu yargıya müdahildir anlamı taşımaz. Bu Meclis'in asli yetkisidir. Savcı da araştırdığı konu ile ilgili delil toplamak zorundadır ki, iddianamesinin alt yapısı sağlam olsun. Bu konuda Meclis Komisyonu'na başvurada bulunmuş ve Meclis Komisyonu da elinde olan belgeleri kendilerine iletmiştir. Yargıtay Başsavcısı'nın bunu değerlendirmesi gerekir."

    'Talimat alanlar bugün konuşmasın'

    Meclis Anayasa Komisyonu üyesi ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Ali Bulut, AK Parti iktidarı döneminde hukuk reformu yapılmasına rağmen yargının yapılanması ve oluşumu konusunda eski sistemin devam ettiğini söyledi. Bulut, şöyle konuştu: "Danıştay başta olmak üzere yargı organları verdikleri kararlarla hükümetin çalışmasını engellemeye çalışıyorlar. Yargı, yürütmenin yetkisine müdahale ediyor. Hükümet kararnameleri Danıştay tarafından iptal ettiriliyor. Özelleştirme konusunda verilen kararlar Danıştay'da ön yargılı şekilde iptal ediliyor. Yargı bağımsızlığından bahsedenler, 28 Şubat sürecinde yargıya verilen talimatlar ve brifingler konusunda sesini çıkartmıyordu. Yargının kimseden talimat ve emir alamayacağına ilişkin düzenlemeye rağmen, Genelkurmay'dan dava açılması konusunda talimatlar alanların bugün konuşmaya hakları yoktur. 28 Şubat sürecinde susanların bugün de susmaları gerekir."

    Yargı talimat almaz

    Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ise yargının, devlet içindeki hiçbir güçten veya bir organdan brifing ve talimat almasının düşünülemeyeceğini söyledi. "Yargı bağımsızlığı bunla bağdaşmaz. Türkiye'de bunun herkes tarafından bilinmesi lazım" diyen Özok, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin güçlendirilmesi ile yaşama geçmesi konusunda bütün kurumların aynı içtenlikle yaklaşmasını istedi. Özok, "Çözüm demokrasi, çare hukukun üstünlüğü, varılacak hedef ise bütün kurumlarıyla işleyen ve herkesin kendisini hukukla sınırlı hissettiği tam bir hukuk devletidir" dedi

    Rektörlere ses çıkarmadı

    Adalet Komisyonu üyesi ve AK Parti Kırıkkale Miletvekili Ramazan Can ise şunları söyledi: "Adalet Bakanlığı'nın yargıya müdahale ettiğini söyleyenler, CHP Genel Başkanı Baykal ve CHP heyeti Van'a giderek mahkeme kararıyla tutuklanan rektöre destek vererek, yargıya müdahele ederken sesini neden çıkartmadı? YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ve üniversite rektörleri yargıya gözdağı vermek için Van'a çıkarma yaparken neden sesini çıkartmadı? TÜSİAD Başkanı başta olmak üzere Van'daki yargılamaya müdahale edenlere neden ses çıkarmadı? 28 Şubat sürecinde Genelkurmay'da hakim ve savcılara emir ve talimatlar verildi. Yargıtay Başsavcısı Ok, Yargıtay üylesi olduğu dönemde neden bu brifinglere katıldı ve yargıya emir ve talimat verilmesine ses çıkartmadı?"


    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi