Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Çek Cumhuriyeti'nin de içinde yer aldığı son genişleme dalgasının AB'ye sağladığı stratejik derinliği göremeyen vizyonsuz yaklaşımlar olduğunu kaydetti.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu

Hisarcıklıoğlu, son dönemde Avrupa'da bazı çevrelerde başlatılan tartışmalara dikkat çekerek, bu durumun kıtada barış ve istikrarın sürdürülmesi hedefine katkı sağlamayacağını vurguladı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Çek Cumhuriyeti'nin de içinde yer aldığı son genişleme dalgasının AB'ye sağladığı stratejik derinliği göremeyen vizyonsuz yaklaşımlar olduğunu kaydetti. Hisarcıklıoğlu, Avrupa'da yaşanan bazi tartışmaların barış ve istikrar hedefine katkı sağlamayacağını söyledi.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye-Çek Cumhuriyeti İşbirliği toplantısında Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus ve beraberindeki heyetle biraraya geldi. Toplantında, TOBB ve Çek Cumhuriyeti Sanayi Konfederasyonu'yla işbirliği anlaşması imzalandı. Hisarcıklıoğlu, işbirliği anlaşmasının iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde, etkili bir rol oynayacağını vurguladı.

Çek Cumhuriyeti'nin 1999 yılında Nato üyesi olmasıyla Türkiye'yle müttefik olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, AB'nin aralarında Çek Cumhuriyeti'nin de yer aldığı, 10 ülkenin üyeliğinin gerçekleşmesiyle, global düzeyde aktör olma yolunda, çok önemli bir eşiği yakaladığını belirtti. Hisarcıklıoğlu, son dönemde Avrupa'da bazı çevrelerde başlatılan tartışmalara dikkat çekerek, bu durumun kıtada barış ve istikrarın sürdürülmesi hedefine katkı sağlamayacağını vurguladı.

Çek Cumhuriyeti'nin de içinde yer aldığı son genişleme dalgasının AB'ye sağladığı stratejik derinliği göremeyen vizyonsuz yaklaşımlar olduğu söleyen Hisarcıklıoğlu, "Bu genişlemeyi, birliğin yeni üyelere açılmasının engeli olarak sunuyorlar. Oysa, AB genişleme tarihi göstermiştir ki, genişleme birliğin derinleşmesine mani olmamış, aksine derinleşmeyi hızlandırmıştır" diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2009–2010 dönemi için ayırdığı, geçici üyelik adaylığına, Çek Cumhuriyeti'nin de destek olmasını istedi.

Hem Çek Cumhuriyeti'nin hem de Türkiye'nin, son yıllarda gerçekleştirdikleri atılımla, bölgelerinin yıldız ülkeleri konumuna geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, buna rağmen ülkeler arasındaki ticaret hacminin, düşük düzeyde kaldığına işaret etti.

Hisarcıklıoğlu, Çek Cumhuriyeti'nin toplam ithalatı içinde, Türkiye'nin payının binde 4, Türkiye'nin toplam ithalatından Çek Cumhuriyeti'nin aldığı payın da binde 6 düzeyinde olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, geçen yıl ülkeler arasındaki toplam ticaret hacminin ise ancak 1 milyar dolara ulaşabildiğini ifade etti.

Türkiye ekonomisinin son 4 yılda, kümülatif olarak yüzde 35 büyüyerek, 360 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Bu haliyle dünyanın 17'nci büyük ekonomisi haline geldik. Son iki yıldır Türkiye OECD ülkeleri içinde, en hızlı büyüyen ülkedir" dedi.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin dış ticaret hacminin 190 milyar doları geçtiğini ve AB'nin altıncı büyük ticaret partneri olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, Türkiye ihracatının ise 74 milyara dolara ulaştığını ve yüzde 85'inin sanayi ürünü olduğunu kaydetti. Hisarcıklıoğlu, ayrıca Türkiye'nin turizmde, dünya sıralamasında ilk 10 ülke içine girdiğini belirtti.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören şirketlerin piyasa değerinin son 4 yılda 40 milyar dolardan 180 milyar dolara yükseldiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, bu hisselerin üçte ikisinin, yabancı yatırımcılar tarafından alındığına dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, geçen yıl Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımın, rekor kırarak, 10 milyar dolara ulaştığını vurguladı.

Kamu maliyesinde de ciddi iyileşmeler sağlandığını ileri süren Hisarcıklıoğlu, "Bütçe açığının milli gelire oranı, yüzde 2'ye, kamu net borç stokunun milli gelire oranıysa, yüzde 60'ın altına geriledi" dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin böylece, AB'nin Maastricht kriteri olarak belirlediği 5 göstergenin ikisini şimdiden tutturduğunu savundu.