T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
E K O N O M İ 19 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Merkez Bankası'nın abisi başkan oldu

Merkez Bankası'nın abisi olarak bilinen Durmuş Yılmaz başkan olarak atandı. Merkez Bankası Banka Meclisi üyesi Yılmaz'ın kararnamesi dün Köşk tarafından onaylandı

Songül
Selvi
Bir süredir tartışma konusu olan Merkez Bankası Başkanlığı'na atama yapıldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 26 yıldır Merkez Bankası'nda çalışan Durmuş Yılmaz'ın kararnamesini onayladı. Merkez Bankası'nda babacanlığı ve herkesin yardımına koşmasıyla, "Durmuş abi" olarak bilinen Durmuş Yılmaz 5 yıl süreyle bu görevde bulunacak. Yılmaz'ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile İngiltere'de okurken tanıştığı iddia edildi. Atamanın açıklanmasının ardından Merkez Bankası İdare Merkezi'nde Başkan Vekili Erdem Başçı ile birlikte basına açıklaması yapan Başkan Yılmaz, "Biz bu kurumsal katkıya katkı yapanların, taşı koyanların kıymetini bileceğiz ve bizim kıymetimiz de kendi koyacağımız taşla ölçülecektir" dedi. Türkiye'nin para politikası alanında elde ettiği en büyük kazanımın ''Merkez Bankası bağımsızlığı'' olduğunun altını çizen Yılmaz, şunları söyledi: ''Bu değişikliklerle, Merkez Bankası Kanunu'nda yer alan ifadesi ile (banka fiyat istikrarını sağlamak amacıyla bu kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkili kılınmıştır). Bu yetki modern iktisat literatüründe (araç bağımsızlığı) olarak adlandırılmaktadır."

TAŞI KOYANLARIN KIYMETİ BİLİNECEK

"Süreyya Serdengeçti'nin ayrılması ile yerinin kamuoyunda dolduramayacağı şeklinde bir izlenim vardı. Bu koltuğu doldurabilecek misiniz?'' şeklindeki soru üzerine yeni Merkez Başkanı Durmuş Yılmaz, ''Bugüne kadar çalışanlar, Merkez Bankası'nı belli bir çizgiye getirmişlerdir. Bu çizgi Merkez Bankası'nın kurumsal bağımsızlığına büyük bir katkıdır. Biz bu kurumsal katkıya katkı yapanların, taşı koyanların kıymetini bileceğiz ve bizim kıymetimiz de kendi koyacağımız taşla ölçülecektir'' cevabını verdi. Yılmaz, kendisinin de atamayı çok yakın zaman içinde öğrendiğini açıkladı.

DALGALI KURA DEVAM

Yılmaz, dalgalı kur rejimine devam edileceğini söyleyerek, Türkiye'nin 30 yılı aykın bir süredir yaşadığı enflasyonun yarattığı tahribattan kurtulmak için altın bir fırsat yakaladığını kaydetti. Düşen enflasyon döneminin başarıyla tamamlanmak üzere olduğunu anlatan yeni Başkan, ''Bundan sonraki hedefimiz ise fiyat istikrarına ulaşıp, bunu kalıcı kılmaktır. Merkez Bankamız, ülkemizin büyüme potansiyelini hayata geçirmedeki en önemli katkıyı da bu doğrultuda yapacaktır" diye konuştu.

Halef, selef, vekil buluştu

Başçı ve Yılmaz'ın basın açıklamalarının ardından MB eski Başkanı Süreyya Serdengeçti, yeni Başkan Durmuş Yılmaz'a tebrik ziyaretinde bulundu. Yeni Başkan Yılmaz, eski Başkan Süreyya Serdengeçti ve kısa bir dönem vekaleten Başkanlık görevini yürüten Erdem Başçı'nın, birlikte yemek yedikleri öğrenildi. Geçen hafta gerçekleştirilen Genel Kurul'da tekrar Merkez Bankası Meclis Üyeliğine seçilen Durmuş Yılmaz'ın yerine kimin seçileceği sorusu kafaları karıştırdı. Banka Meclisi, eğer gerek duyarsa 2007 yılında yapacağı Genel Kurul'a kadar banka meclisine vekaleten yeni üyeyi belirleyebilecek. Ancak banka yetkilileri genel kurula kadar herhangi bir üye atamasının yapılmayabileceğini belirttiler. Merkez Bankası Başkanlığı'na atanan Durmuş Yılmaz, atamaya ilişkin Kararnamenin, dün Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanması ile resmen göreve başladı. Daha önce Başkanlık görevine atananlar Asliye Ticaret Mahkemelerinde yemin ederken, yeni düzenlemede mahkemede yemin etme kalktı.

Abdullah Gül ile İngiltere'den arkadaş

1947 yılında Uşak'ta doğan Durmuş Yılmaz, lisans eğitimini İngiltere'de The City University London'da tamamladı. 1980 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Dış Borç Erteleme Servisi'nde göreve başladı. 1995 yılında Müdür, 1996'da Genel Müdür Yardımcısı oldu. 1997 yılında Döviz Risk Yönetimi, Krediler, Döviz ve Efektif Piyasaları ile Açık Piyasa İşlemlerinden sorumlu Piyasalar Genel Müdür Yardımcısı,

2002 yılında ise İşçi Dövizleri Genel Müdürü oldu. Yılmaz, 01 Mayıs 2003 tarihinden itibaren Banka Meclisi Üyesi olarak görev yapıyordu. Yılmaz'ın Banka Meclisi Üyeliği görevi en son Merkez Bankası'nın 13 Nisan 2006 tarihinde yapılan genel kurulunda uzatılmıştı.

Ev hanımı eşi türbanlı

Merkez Bankası yeni Başkanı Durmuş Yılmaz'ın üç çocuk sahibi olduğu, ev hanımı olan eşi Duriye Yılmaz'ın türban taktığı öğrenildi. Süreyya Serdengeçti'nin başkanlık koltuğunu boşaltmasının ardından başkanlık için ismi geçen kişilerin özgeçmişinden çok eşlerinin kapalı olup olmadığı gündeme gelmişti.

Borsa, Durmuş Yılmaz'ı yükselişle karşıladı

Merkez Bankası Başkanlığı'na Durmuş Yılmaz'ın atanması, Borsa'da çıkış getirdi. Atama haberiyle endeks 42 bin 520 puana ulaşırken bu seviyeden kar satışları geldi. Ancak, İMKB Ulusal-100 Endeksi önceki seans kapanış değeri olan 41 bin 861 puanın altına inmedi. İkinci seansta yükseliş devam ederken endeks 1,004 puanlık yükselişle günü 42 bin 865 puandan tamamladı. Hisse senetleri yüzde 2,4 oranında değer kazandı. Döviz piyasasında ise dolar, euro karşısında güç kaybetti.

Yeni başkanın köyünde atama sevinci

Atama haberi Durmuş Yılmaz'ın baba ocağı olan Uşak'ın Eşme ilçesine bağlı Karacaömerli köyünde sevinçle karşılandı. Bu köyde yaşayan Durmuş Yılmaz'ın ablası Fatma Yılmaz, haberi televizyondan öğrendiklerini belirterek, kardeşinin Karacaömerli köyünde doğduğunu, ilkokulu köyde, orta öğrenimini Ulubey'de tamamladığını anlattı. Kardeşinin 7 yıl İngiltere'de kaldığını söyleyen Abla Yılmaz, kardeşini şu şekilde anlattı: "Beş kardeştik, Durmuş bizi sürekli kollar, gözetirdi. Hala köye gelir gider. Küçüklüğünden beri okumayı çok severdi, kimseyi kırmazdı. Hiçbir zaman kibirli davranmaz, köydeki akrabalarına ve herkese yardımcı olur. Böyle bir göreve geldiği için gurur duyduk."

Geri dön   Yazdır   Yukarı


   İş'in Sırrı

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi