T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
D Ü N Y A 25 NİSAN 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Boşnaklar AB'nin Filistinlileri olabilir

Boşnakların milli şairi Cemalettin Latiç, yeni hazırlanan Bosna-Hersek anayasasını Yeni Şafak'a değerlendirdi. Latiç "Bu anayasa etnik ayrılığı derinleştirecek" dedi

CEMALEDDİN LATİÇ
Dayton anlaşmasında aktif rol alan ancak geçen son 10 yıl zarfında fazla sesi duyulmayan Amerikan Barış Enstitüsü'nün, Bosna-Hersek Anayasası'nın değişmesi için yine bir inisiyatif başlattığı belirtildi. Önerilen değişiklikler hakkında önce Saraybosna'da sonra Washington'da değişik tartışmalar yaşandığını ve sonunda parti liderlerinin Saraybosna'da bulunan Merkez Bankası'nın karanlık deposunda yeni anayasa taslağına "hiçbir baskı altında kalmadan" imzaladıklarını vurgulayan Bosna'nın milli şairi Cemaleddin Latiç, bu anayasaya ülkedeki bütün partilerin imza attıklarını belirtti.

ZAMANLAMA BOŞNAKLARIN ALEYHİNE

Washington'daki görüşmelerden sonra, Stranka za BiH (Bosna-Hersek'çi Parti) lideri Dr. Haris Silayciç'in, bu partilerin anayasada gerekli düzenlemeleri yapmamakla suçladığını ve mevcut sorunların üstüne "çimento" döküldüğü endişesini dile getirdiğini belirten Latiç, "Dr. Silayciç, Televizyonda Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Süleyman Tihiç'le tartışırken, anayasa değişikliğinin Boşnaklar için yanlış zamanda geldiğini, zira şu anda Haag'daki uluslararası mahkemede Sırbistan ve Karadağ'a karşı bir soykırım davasının görüşüldüğünü, öte yandan Kosova'nın statüsünün tartışıldığını ve Karadağ'da bağımsızlık için referanduma gidildiğini belirtti. Silayciç'e göre Sırbistan'a Kosova yerine Bosna-Hersek bünyesindeki Sırp Cumhuriyeti'nin verilmesi ve Kosova bu taviz karşılığında bağımsızlığa kavuşması yönünde uluslararası bir komplo var" değerlendirmesinde bulundu.

ANAYASA'DA VATANDAŞ YOK IRK VAR

Bosna-Hersek devleti iki "entite"den oluştuğunu ve bunlarınz Boşnak ve Hırvatların çoğunlukta olduğu Bosna-Hersek Federasyonu ile Sırpların çoğunlukta olduğu Sırp Cumhuriyeti olduğunu vurgulayan Latiç, Dayton anlaşmasıyla kurulan bu çarpık düzenin ortadan kaldırılması ve Bosna-Hersek'te entegrasyonun önünün açılması gerektğini belirtti. "Oysa gidişat, bunun tam tersi istikamette. Yurtsever Cephe'ye göre en büyük sorun, yeni anayasada "entite"lerin güçlendirilmesi ve dolayısıyla devletin zayıflatılması. Önümüzdeki günlerde parlamentoda yapılması beklenen bir oylamayla "ulusal anahtar" prensibinin benimsenmesi, yani devletle ilgili kararlarda vatandaşa değil "entite"lere bakılması ve dolayısıyla Sırp Cumhuriyeti yönetiminin onaylamadığı hiçbir kararın yürürlüğe girememesi, Bosna-Hersek'in istikrarlı bir devlet olmasını engelleyecektir "diyen Latiç, devleti güçlendireceği söylenen bu düzenlemeye Bosna Hersek Piskoposlar Konferansı'nın da karşı çıktığını söyledi.

DAYTON'UN MMARI DA KARŞI

Amerikan Büyükelçisi'nin, "Anayasa değişikliğini desteklemeyenler Bosna-Hersek'in AB üyeliği yolunu kesiyorlar" açıklamasında bulunduğunu hatırlaan Latiç, "Dayton Anlaşması'nın fikir babası Richard Holbrooke ise bu konuda şöyle diyor: "Entitelerin yok olması veya yenilerinin kurulması, yeni bir savaşa yol açabilir. Sırp Cumhuriyeti ismini taşıyan bir entitenin bulunması benim suçum, ama Sırbistan ve Hırvatistan'ın Dayton'da Bosna-Hersek'in bütünlüğünü tanımış oldukları da unutulmamalı." Holbrooke'un bu açıklaması "entitesiz Bosna-Hersek" diyen Silayciç'e ve "madem Sırp Cumhuriyeti var, öyleyse Hırvat Cumhuriyeti de olsun" demeye getiren Piskoposlar Konferansı'na cevap olarak anlaşılmalı" şeklinde konuştu.

SIRPLAR HER ADIMI VETO EDİYOR

Anayasa değişikliklerini dayatan ABD yönetimi ve Avrupa Birliği'nin Ekim ayındaki genel seçimlerden sonra anayasa değişikliklerinde 'ikinci tur'a geçileceğini duyurduğunu ve Yutsever Cephe'nin bu inisiyatifi de reddettiğini belirten Latiç, "Geçmişte Bosna-Hersek'e çifte standart uygulayan uluslararası camianın bu defa da aynı şeyi yapacağını" iddia etti. 1994'te federatif bir Bosna-Hersek beklenirken, bir sene sonra, etnik temizlik (soykırım) ödüllendirilircesine, ülke topraklarının yarısını kapsayan Sırp Cumhuriyeti'nin resmen tanındığını unutmadıkların vurgulayan Latiç, "Soykırım suçlusu SDS'nin kurduğu Sırp Cumhuriyeti, olmuş olacak bütün savaşların sorumlusudur. Bu entitenin temsilcileri geçen 10 sene boyunca Bosna-Hersek'in yararına olan her kararı, her kanunu veto ettiler ve Bosna-Hersek'ten ayrı bir devlet gibi davrandılar. Silayciç'in korkusu şu: Entiteleri güçlendiren ve devleti zayıflatan anayasa değişikliği kabul edilirse, Bosna-Hersek Müslümanları gelecekte Avrupa Birliği çatısı altında Filistinlilerle aynı konuma düşebilirler" dedi.

Yeni Anayasya imza atan partiler şunlar:

SDA - Demokratik Eylem Partisi (1990'da Aliya İzzetbegoviç tarafından kuruldu ve eski Yugoslavya bölge savcısı olarak görev yapan Süleyman Tihiç tarafından yönetiliyor), SDS - Sırp Demokrat Partisi (bütün dünyada aranan savaş suçlusu Radovan Karaciç tarafından kuruldu ve bugün Dragan Çaviç tarafından yönetiyor), HDZ - Hırvat Demokrat Birliği (Franyo Tucman'ın Hrvatistan'da kurduğu partinin uzantısı, bugün Dragan Çoviç tarafından yönetiliyor), PDP- Demokratik İlerleme Partisi (Mladen İvaniç liderliğinde), SNSD - Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği (en radikal Sırp siyasetçi, R. Karaciç'in siyasi ikizi Milorad Dodik liderliğinde).

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi