T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 25 NİSAN 2006 SALI | ||
|
Dün Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun ortaklaşa yürüttüğü Aylık Tüketici Eğilim Anketinin Mart ayı sonuçları yayınlandı. Sekiz bin küsur kişinin görüşüldüğü anketin toplu sonucuna göre, Tüketici Güven Endeksi geçen aydan bu yana binde 5,8 artmış. Bu artışa rağmen, endeksin seviyesi Ocak ayından da, geçen yılın Mart ayından da hâlâ daha düşük. Bununla birlikte geçen Mart ayından bu yana endeks ciddi bir gerileme yaşamış ve ancak geçen yılın Eylül ayında dip noktaya ulaştıktan sonra yeniden yukarıya doğru ivmelenmeye geçmişti. Anketin, katılımcılara yönelttiği sorulara verdikleri cevaplardan hareketle hesaplan güven endeksinin Mart ayındaki yükselişinin büyük ölçüde satın alma gücündeki artıştan kaynaklandığını görüyoruz. Yine bu çerçevede son iki aydır gelecek altı ay içinde iş bulma olanaklarının artacağına yönelik inanç, son birkaç aydır yaşadığı hızlı yükselişine devam ettirmiş gözüküyor. Bu soruya cevap verenlerin detayına bakılacak olursa, bir taraftan müspet beklenti içinde olanların oranının arttığını, bir taraftan da karamsar olanların azaldığını, ama en çok fikri olmayanların belirgin bir şekilde arttığını görüyoruz. İşsizlik sorununun devamlı olarak gündemde olduğu bir dönemde beklentilerin hızla yükseldiği böyle bir resimle karşılaşmak ilginç ve daha da önemlisi şevklendirici. Ancak normal şartlar altında tüketici güven endeksi ile çok yakın bir korelasyon izleyen birkaç göstergenin bu ay ciddi kırılmalar yaşadığını da gözlemliyoruz. Bu çerçevede gelecek dönem satın alma gücü beklentisi endeksinin kısmen gerilediği anlaşılıyor. Verilen cevaplara bakılacak olursa burada iyimserlerin artmasına ve orta karar karamsarların da azalmasına rağmen satın alma güçlerinin çok daha kötüleşeceğini iddia edenlerin arttığı görülüyor. Bu sebeple bu sorunun çıkarımlarını es geçelim. Sadece bu anormallik ile karşılaşmış olsak pek önemsemeyeceğiz, ancak genel ekonomik durum ile ilgili düşünceler de ciddi bir kırılma gösteriyor. Geçen üç aya nispetle mevcut ekonomik durumu çok daha iyi bulanlarla çok daha kötü görenler artmış, buna karşılık aynı olduğunu savunanlar ve biraz daha iyi veya kötü olduğuna inananlar azalmış, fikri olmayanlar ise büyük bir artış kaydetmiş. Kişilerin gelecek üç aya ilişkin genel ekonomik duruma ilişkin beklentileri de benzeyen bir kafa karışıklığına işaret ediyor. Geçen aydan bu yana binde 8,7 gerilemiş olan bu endeksin sorusunda cevap veremeyenlerin oranı yüzde 11'e fırlamış. Bu ilginç sonuçlar, esasında bizlerin de piyasalardan, esnaftan, sanayiciden ve işadamından duyduklarımızı destekliyor gibi: Herkesin aklı karışık. İnsanlar bir şekilde geçimlerini kazanıyor ve geleceğe güvenle bakmak istiyor. Ancak genel gidişata ilişkin bir müphemlik mevcut. Böyle bir ortam bir taraftan kararsızların oranını arttırırken, diğer yandan da iyimser olsun, karamsar olsun keskin inançlıların etkisini belirginleştiriyor. Özetle fanatiklerin ve kararsızların sayısında bir artış olduğu yönünde bir izlenim ediniyoruz. Bu anketten bu sonuç çıkar mı? Şüphesiz bu soruya yönelik olmayan bir anketin tek bir veri seti ile bu sonuca ulaşmak mümkün değil. Ancak şöyle bir etrafınıza bakınca, sizler de aynı hissiyata kapılmıyor musunuz?
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |