Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Fehmi KORU f.koru@yenisafak.com.tr

Türkiye'de hükümetin elini zayıflatmak isteyenlerin sınır tanımazlığı "Mutlaka çıkmalı" baskılarıyla gündeme taşınan Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) başına gelenle bir kez daha görüldü. Üzerinde bir yıldan fazla çalışılmış tasarı Meclis komisyonunda görüşülürken, hazırlık safhasında en fazla söz sahibi olduğu bilinenler, "Bununla Öcalan affedilecek" görüşünü ortaya attılar...

Çalışmalara katılan akademisyenler, geçmişte siyasî sorumluluk da taşımış hukuk otoriteleri, eldeki metnin daha önce hüküm giymişleri kapsamadığını, kapsar biçimde yorumlansa bile, bunun 'vatana ihanet' suçundan yargılanmış ve cezası idamdan ağırlaştırılmış müebbede döndürülmüş hükümlülerin (dolayısıyla Öcalan'ın) lehine kullanılamayacağını açıkça söylüyorlar. Hukukî görüş bu. Belli ki, o madde, terörle mücadelede en önemli unsurlardan biri olarak bilinen 'nedamet getirerek örgütten ayrılmak isteyenleri' teşvik için konulmuş...

TMK bahane, hükümete bir de Abdullah Öcalan üzerinden vurma aklı şahane...

Neredeyse unutulmaya yüz tuttuğu bir ortamda, sırf terörle daha etkin mücadele edilmesini isteyenlerin arzuları yerine gelsin diye tasarıyı Meclis gündemine sokup alelacele yasalaştırmaya çalışan hükümet bu son gelişmeyi iyi değerlendirmeli. En başta da, metni daha tasarı halindeyken kısır çıkarlar için kullanmaya kalkışanların, yasa çıktıktan sonra neler yapabilecekleri düşünülmeli.

Tasarı esnek maddelerle dolu. Herhangi bir yazı, konuşma veya toplumsal hareket 'terör amacı' ile irtibatlandırıldığında, derhal en ağır cezalara çarptırılabilir hale geliyor. Bugün ayrılıkçı teröre mâruz Türkiye; 'Kürt sorunu' ile ilgili çözüm teklifleri bundan böyle TMK duvarına çarpma tehdidi altına düşebilecek. Yarın, diyelim iki başörtülü gençkıza atfedilecek bir 'terör eylemi' yüzünden, çok daha geniş kitlelerin zora sokulması için aynı yasa kullanılabilecek.

"Olmaz" diyenlerin, hazırlığı aylar boyu sürmüş tasarı metnine son anda yapılan itirazın amacına biraz daha yakından bakmalarını tavsiye ederim. Yeter ki, hükümet zor duruma düşsün, bazıları için, bu, her şeyden daha önemli.

TMK gibi kritik hukukî metinlerde iki noktaya özellikle dikkat edilir: Terörle mücadele amacıyla alınacak tedbirler şiddete bulaşmamış kişilere zarar vermesin, terörist safları daha kalabalık hale getirecek ters tepkilere yol açmasın. Bu bir... İkinci önemli nokta da şudur: Yasa, eli silâhlı şâkiyi cezalandırırken, yaptığından pişmanlık duyup elindeki silâhı teslim etmek isteyeni de teşvik etmelidir...

Metnin bütünü ilk noktaya fazla dikkat edilmediğinin ip uçlarını verirken, son gelişme de özellikle ikinci noktayı zaafa uğratmış bulunuyor. Uzmanlar o amaca hizmet etmeyeceğini çok açık biçimde ifade ettikleri halde, eldeki tasarının 6. maddesi "Öcalan'ı affediyor" gerekçesiyle metinden çıkartılırsa, terörle mücadeleyi zaafa uğratacak bir dengesizlik ortaya çıkacaktır. Dengesi bozulduğu halde yasalaştırılırsa TMK, bu defa, metin dilinin özensizliği sebebiyle, şiddete bulaşmamış kişileri, özellikle de basını, cezalandırmaya yarayacaktır.

Hükümet yetkililerinin ısrarla vurgulayıp durduğu "Bu tasarıyla özgürlükler alanında geri adım atılmayacak" sözü, tasarı müdahaleyle delindiği için, asla yerine gelemeyecek...

Tasarı, kimi siyasî çıkar amacıyla kullanılabilecek, kimi de ileride istenmeyen sonuçlar doğurabilecek bubi tuzaklarıyla dolu. TMK'yı Ak Parti ister görünüyor, yasalaşsın diye hükümet özel çaba gösteriyor; ama daha şimdiden görünen, TMK'nın en fazla Ak Parti ve hükümetin başını ağrıtacağı manzarasıdır.

Yol yakınken hatadan dönülmelidir.

Geri dön

Yazdır

Yukarı