T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 15 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İbrahim KARAGÜL

"Müslüman soykırımı"

"Batı dünyası, 'Müslüman soykırımı'na hazırlanıyor" başlıklı 9 Şubat'taki yazım, bazı çevrelerin eleştirisine yol açtı. Konuyu anlamaktan aciz olanlar olayı çirkeflik boyutuna taşırken, Avrupa'nın tarihinin utanç sayfalarını hatırlatmamdan rahatsız olanlar, beni "sorumsuzluk"la suçladı. Madem öyle biraz daha detaya girelim:

"Müslüman soykırımı" kavramını artık çok tartışacağız. ABD önderliğindeki "İslam'la küresel mücadele" sürdükçe, yüzyıllardır devam eden bir süreci tekrar hatırlayacağız ve "soykırım" "insanlık suçu" kavramları çerçevesinde çok örnekle karşılaşacağız.

Ben bugünü ve geleceği tartışıyorum. Cengiz Han'ın öldürdüğü 1 milyon Müslüman'dan, İspanyol Haçlıları'nın Latin Amerika'da öldürdüğü binlerce Müslüman'dan, İspanya'daki korkunç Endülüs soykırımından, Osmanlı'nın çöküş döneminde katledilen yüzbinlerce Müslüman'dan, Avrupalı sömürgecilerin 1. ve 2. Dünya Savaşı sırasında öldürdüğü 3 milyon Müslüman'dan, Çarlık Rusyası'nın öldürdüğü 5 milyon Müslüman'dan, Komünist Rusya'nın öldürdüğü 1 milyon Müslüman'dan, Güney ve Doğu Asya'da 2. Dünya Savaşı'ndan beri katledilen 2 milyon Müslüman'dan, Keşmir'de öldürülen yarım milyon insandan, 1990'larda Bosna'da öldürülen yaklaşık yarım milyon Müslüman'dan, öldürülen ve sürgün edilen 5 milyon Filistinli'den, Afganistan işgalinde ölen milyonlarca insandan, kanlı sömürge tarihinden söz etmeme gerek var mı? 1099'da Haçlılar'ın Kudüs'ü işgali sırasında sadece Ömer Camii ve çevresinde öldürülen 70 bin Müslüman kadın ve çocuktan söz etmeme gerek var mı?

Ben bir tarihten, tarihi süreklilikten söz ediyorum. Müslümanlara yönelik kitlesel katliamlarda sürekliliğin olduğunu, bir çok gücün birbirinin tecrübesini paylaştığını ve yöntemlerini kullandığını biliyoruz. Napolyon'un, Mısır işgalinde (1798), "karşı çıkan bütün köylerin ateşe verilip içindekilerin öldürülmesi" talimatı bugün ABD tarafından Irak'ta uygulanıyor. Yine kendi halklarına karşı kıyım yapanlarla Müslüman olmayan güçlerin uyguladığı yöntemlerin de ayniliğini fark ediyoruz. "Toplu cezalandırma" ile kitlesel ölümler yaşanıyor ve bizler bunları kanıksamış haldeyiz.

Ben, 1258'de Cengiz Han'ın Bağdat'ta yaptığı katliamın bugün sistematik biçimde bütün İslam topraklarına yayılmasına işaret ediyorum. Napolyon'un Mısırda uyguladığı yöntemlerin Fransızlar tarafından Cezayir'de aynen uygulanmasından. Ruslar tarafından Orta Asya'da, İngilizler tarafından Bengal'de ve Hollandalılar tarafından Endonezya'da uygulanmasından. İngilizler'in bugün aynı yöntemleri ABD ile birlikte Afganistan ve Irak'ta uygulamasından! Tarih içinde Müslüman katliamlarındaki sürekliliğe dikkat çekiyorum. Farklı zamanlarda farklı gerekçelerle devam etmesine...

Bugüne gelelim... Bosna'da 300 bin Müslüman öldürüldü, 50 bin kadına tecavüz edildi, bin cami yıkıldı. Sadece Srebrenica'da BM gözetiminde 7 bin kişi katledildi. Irak'ta Birinci Körfez Savaşı ve sonraki on yılda 1.2 milyon insan öldü. 500 bini çocuk! Ya Eylül 2001'den sonra ne oldu? Beş yıl içinde kaç Müslüman öldü, kaç kişi işkenceden geçirildi, kaç kadına tecavüz edildi, kaç çocuk hayatını kaybetti? Irak'ta 150 bin civarında insan öldü. ABD ve İngiliz askerleri yüz bin sivili öldürdü. Sadece Felluce'de on binlerce Müslüman öldürüldü. Şehirler harabeye çevrildi, köyler içindekilerle birlikte yok edildi.

Kasım 2001'de Kunduz-Mezar-ı Şerif hattında binlerce esir kurşuna dizilip toplu mezarlara gömüldü. The Guardian, Le Monde, Die Welt gibi gazeteler bunları yazdı ama açılan soruşturma ABD baskısıyla kapatıldı. Çünkü katliama ABD ve İngiliz özel timleri de katılmıştı. Guantanamo, Ebu Gureyb ve Bagram gibi kampların Nazı kamplarından çok da farkı yok. BM verilerine göre, 1950'den bu yana önlenebilir ölümlerden 1.3 milyar insan öldü. Bunların 500 milyonu Müslüman. Nazi katliamında ölenlerin yüz katı! Bu ölümler sadece fakirlikten miydi?

Bugün İslam coğrafyasında sessiz ve yavaş bir soykırım uygulanıyor. Emperyal yöntemler aynen kullanılarak. Son beş yılda İslam düşmanlığı bütün dünyaya yayıldı. Dünya, Müslümanlara karşı seferber ediliyor. Askeri yöntemler kadar entelektüel yöntemler de bu amaçla kullanılıyor. İşgaller genişleyecek, katliamların sayısı daha da artacak. İslam coğrafyası bu halde iken Batı'da yaşayan Müslümanlara yönelik kuşatma daralıyor. Öteki olarak görülen bu insanlara yönelen tehdit son derece ciddi. Tarih bize bu Müslümanların geleceğini düşünme zorunluluğunu hatırlatıyor.

Müslümanları Ani-Semitizmi anlamaya ve Islamofobia'ya karşı mücadeleye çağıran Ziyaüddin Serdar, The New Statesman'daki (23 Ocak 2006) yazısında; "Batı'ya entegre olmayan Müslümanların aynı sonuçla yüzleşebileceğine imada bulunuyor ve Müslümanlara Avrupa tarihine bakmalarını" öneriyor.

"Müslüman soykırımı" zaten var. Şimdi yeni ve çok tehlikeli bir aşamaya girildi. Yavaş ve sessiz soykırım bir anda ürpertici sonuçlarıyla karşımıza çıkabilir. Bugün yeterince ürpertici değil mi? Yüz binlerce Müslüman'ın öldürülmesi, dünyanın Müslümanlara karşı ortak cepheye dönüştürülmesi, İslam coğrafyasının her köşesinin işgal edilmesi, yeni işgal planlarının yapılması ve kitlesel katliam senaryolarının hazırlanması bize neyi hatırlatmalı? Ürpertici de olsa, temel yargılarımızı altüst de etse, bu gerçekleri cesurca tartışmak, önlemlerimizi almak zorundayız.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi