Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Başbakan Erdoğan, 'başörtüsünü sokakta da yasaklayan' kararın eleştirilmesi üzerine "Yargıya müdahale ediliyor" açıklaması yapan Danıştay'a, "Yargı bağımsızlığı, yargı kararları eleştirilemez anlamına gelmez. Zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var" yanıtını verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'başörtüsü yasağını sokağa taşıyan' kararın eleştirilmesi üzerine 'yargıya müdahale ediliyor' açıklaması yapan Danıştay'a "Yargı kararları da eleştirilebilir" cevabı verdi. Erdoğan, siyaset kurumunun tartışmadaki yerinin 'hukuku korumak' olduğunu belirtti.

Erdoğan, AK Parti Meclis Grubu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yapısal dönüşüm sürecine girdiğini kaydederek zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Erdoğan, yakın zamana kadar 'Türk demokrasinin kendine has özellikleri var, evrensel standartlar ülkemizde geçerli olamaz' yaklaşımının hakim olduğunu bildirdi. Erdoğan, geçmişte hukukun bireye karşı devleti koruduğunu hatırlatarak, modern hukukun temel felsefesinin insanı merkeze almak olduğunu söyledi. Erdoğan, "Partimizi kurarken temel felsefemizi insanı yücelt ki devlet yücelsin anlayışı olarak belirledik" dedi.

MÜDAHALE DEĞİL SAVUNMA

Erdoğan, yargılama süreci devam ederken siyasetin yargıya müdahale sayılabilecek eylemlerde bulunmasını onaylayamayacaklarını kaydederek, "Ancak yargı kararı ortaya çıktıktan sonra hukuku savunmak siyasetin ve sivil toplumun da görevidir" dedi. Hukuku savunmayan siyasetin varlık zeminini inkar etmiş olacağını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yargının bağımsızlığı yargı kararlarının eleştirilemez anlamına gelmez. Pozitif hukuk her zaman eleştirmeye açıktır. Yeter ki yargı sürecine halel getirecek müdahaleler söz konusu olmasın. Anayasanın 138. maddesinin hatırlanması da düşündürücüdür. Hukuk özgürlüklerin ve toplumsal barışın zeminiyse bu zeminde mütalaa yürütmek sadece yargı kurumlarının tekelinde olamaz."