T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
6 5 7 ' L İ L E R   A İ L E S İ 18 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Harcırah sorunu çözüldü mü?

2005 yılında Anayasa Mahkemesinin Harcırah Kanununda yapılan değişikliği iptal etmesi üzerine, bu köşede ayrıntılı açıklamalarda bulunmuştuk.

Aralık ayındaki açıklamalarda, Anayasa Mahkemesinin harcırahlara ilişkin iptal kararını, Danıştay İkinci Dairesinin 2004/2513 Esas No, 2004/1601 sayılı ve 17/12/2004 tarihli kararı ışığında değerlendirmiştik.

Danıştay'ın belirtmiş olduğumuz 2004 tarihli kararı çerçevesindeki değerlendirmemizde, 6245 sayılı Harcırah Kanununda 2003 yılında yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiğini, buna göre de 22/07/2003 tarihinden 27/04/2005 tarihine kadar harcırah alamamış olanların 26/12/2005 tarihine kadar idarelerine başvurarak harcırahlarını talep etmelerini, idarelerin olumsuz cevap vermesi halinde ise 60 gün içinde idare mahkemelerinde dava açarak harcırahlarını alabileceklerini belirtmiştik.

Bu konuya ilişkin olarak başvuru yapan ve aldıkları olumsuz cevap üzerine yargıya başvuran kamu personelinin davaları devam etmektedir.

Ancak, önceki yazılarımızı, verdiği karar ışığında değerlendirdiğimiz Danıştay 2. Dairesi, bu kez çok önemli başka bir karar almıştır. Danıştay'ın bu kararı 23/12/2005 tarihlidir.

Danıştay 2. Dairesi bu kararında; 1.1.2002 tarihinden bu yana harcırahlarını alamayan kamu personelinin durumunu tarihsel sistematik içerisinde incelemiş ve 1.1.2002 tarihinden 27/04/2005 tarihine kadar gerek bütçe kanunları gerekse de 6245 sayılı harcırah kanununda yapılan değişikliklerden dolayı harcırah alamamış olanların harcırahlarının ödenmesi gerektiğini karara bağlamıştır. Danıştay bu kararını, genel nitelikte ele almış olup, kamu personeline harcırahlarını alabilmeleri için idarelerine başvurmalarını, idarelerin olumsuz cevap vermesi halinde ise 60 gün içinde idari yargı yerlerinde dava açabileceklerini belirtmiştir.

Danıştay'ın kararı kimleri ilgilendiriyor?

Danıştay 2. Dairesinin 23/12/2005 tarihli kararı,

1- 01/01/2002 tarihi ile 22/07/2003 tarihleri arasında gerek ilk defa gerekse de yer değiştirme suretiyle (naklen ) atanmış olup da harcırahlarını alamayanları,

2- 22/07/2003 tarihi ile 27/04/2005 tarihleri arasında ise sadece yer değiştirme suretiyle (naklen ) atanmış olup da harcırahlarını alamayanları, kapsamaktadır.

Bu durumda olanlar ne yapmalı?

Bu durumda olanların ne yapacağı, ilgili Danıştay kararında da açıklanmıştır. Buna göre yukarıda belirtilen durumda olan kişilerin idarelerine başvurmaları, daha sonra da alacakları olumsuz cevap üzerine dava açmaları gerekmektedir.

27.04.2005 tarihinden sonra yapılan atamalar ne yapacak?

27/04/2005 tarihinden sonra yer değiştirme suretiyle (naklen ) atanmış olanlar için önceki açıklamalarımız açısından bir değişiklik bulunmamaktadır. 6245 sayılı Harcırah Kanununda son olarak 27/04/2005 tarihinde değişiklik yapılmış olup bu değişiklik henüz Anayasa Mahkemesince iptal edilmemiştir, bu nedenle söz konusu madde hala yürürlüktedir. Bu değişiklik Anayasa Mahkemesince iptal edilmeden yapılabilecek bir şey bulunmamaktadır.

Dava açmak zorunlu mudur?

Herkesin gönlünden geçen düzenleme Maliye Bakanlığının bir düzenleme yaparak onbinlerce memuru ilgilendiren bir düzenleme yapmasıdır. Ancak Bakanlığın önceki iş ve işlemleri bu tür bir beklentiyi boşa çıkarmaktadır. Bu nedenle de kişilerin bireysel olarak hak talebinde bulunmaları gerekmektedir. Yani önce idarelerine başvurarak harcırahlarını talep etmeleri daha sonra da (ki bu yüzde 100'dür) alacakları olumsuz cevap üzerine idare mahkemelerinde dava açmaları gerekmektedir.

Danıştay'ın kararı nihai bir karar mıdır?

Danıştay'ın kararı nihai bir karar değildir. Ankara 9. İdare Mahkemesi, 30.9.2003 günlü, E:2003/516, K:2003/1059 sayılı bir karar vermiş, bu karar temyiz edilmiş, temyiz istemini Danıştay 5. Dairesi görüşmüş ve kararı onamış, Danıştay 5. Dairesinin kararının düzeltilmesi, davayı açan tarafından talep edilmiş, bu talep ise görev değişikliği nedeniyle Danıştay 2. Dairesinde karara bağlanmıştır. Şimdi dosya, Ankara 9. İdare mahkemesine yeniden gönderilmiştir. Ankara 9. İdare mahkemesi dosyayı yeniden görüşecek ve bir karar verecektir. İdare mahkemesi kararında direnirse dosyayı İdari Dava Daireleri Genel Kurulu inceleyecektir.


Bir yıllık ücretsiz izin doğum hakkı kaç defa kullanılabilir?

Devlet memurlarına tanınan doğum sonrası 1 yıllık aylıksız izin, bir sefere mahsus mu? Yoksa her doğumdan sonra kullanma hakkımız var mıdır?

657 sayılı Kanun'un aylıksız izni düzenleyen 108'inci maddesinde; "..Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104'üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilir..." hükmü yer almaktadır.

Bu maddede, doğum nedeniyle alınacak izinlerde herhangi bir adet sınırlaması olmayıp, her doğum için bu iznin kullanılması mümkündür.


Bir okul müdürünün ardından...

Bir okul müdürünün emekliye ayrılmasından dolayı üzüntüsünü belirten öğretmen arkadaşlarının köşemize göndermiş olduğu duygu dolu yazıyı aynen yayınlıyor ve övgü dolu bir iz bıraktığı için yeni hayatında mutlu ve başarılı nice yıllar diliyoruz.

"İnsan vardır, bulunduğu konumdan ve makamdan değer alır, güç alır. İnsan vardır, bulunduğu makama değer ve büyüklük katar. Böylesi insanlar ne yazık ki günümüzde çok az bulunmaktadır. Hayatının 37 yılını, başarılarla dolu olarak eğitime vakfetmiş, ayrıca "ayaklı mevzuat" denecek kadar kendini mesleğine adamış bir insan olan sayın müdürümüz Ali GENÇ'in aramızdan ayrılıp emekliler kervanına katılması, biz okul personelini üzmüştür.

Çok yönlü bir kişiliği olan sayın müdürümüz, bizim için her şeyden öte bir dost, bir ağabey idi. Her zaman öyle kalacak. Teneffüslerde bizlere okuduğu Türk Sanat Müziği eserlerini hiç unutmayacağız. Okulumuz ve ilçemizin medar-ı iftiharı olan sayın müdürümüz, baba adamdı, müdür gibi müdürdü, arkadaş canlısı, ayrıca mevzuat, kanun ve yönetmelik konusunda tam bir duayen idi. Kendisiyle çalışmaktan her zaman gurur duyacağımız bir renkli kişiliği vardı. Gönül isterdi ki daha uzun yıllar beraber çalışalım, Sahip olduğu güzellikleri paylaşalım. Ancak her güzelliğin mutlaka bir sonu vardır.

Sayın müdürümüz, bundan sonraki hayatınızda bütün güzellikler sizlerin olsun. Sizi hep güzel bir yad-ı cemil olarak anacağız. Sizi örnek alacağız, örnek göstereceğiz. Sizinle tanışmış, sizinle çalışmış olmaktan her zaman övünç duyacağız, çünkü kişiliğiniz bizim İçin her zaman kredi olmuştur. Size gönülden teşekkürlerimizi arzeder, nice mutluluk ve güzellikler dileriz. Var olun sevgili müdürümüz."


Hizmet birleştirmesi için ne yapılmalı?

Daha önce, SSK'lı olarak çalıştım. Sonra, devlet memuru olarak atandım. SSK hizmet süremi nasıl birleştirmem gerekiyor?

Kurumunuza bir dilekçe vererek SSK'lı olarak çalıştığınız sürelerin emekli müktesebinizde değerlendirilmesini talep etmeniz yeterlidir. Kurumunuz gerekli tetkiki yaptıktan sonra 5434 sayılı Kanunun ek 18 inci maddesi gereğince ssk'lı olarak çalıştığınız süreleri emekli müktesebinizde değerlendirecektir.

Hazırlayan: Ahmet Ünlü
( memurlar.net editörü )

Faks: (0312) 472 68 80

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi