T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 7 TEMMUZ 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Yusuf KAPLAN

Frankenstein Ruhlu Adamlar

Kıyamet, insanın sonu demek; insanlığın sonu demek; dünyanın sonu demek; hayatın sonu demek.

Kıyamet, elbette ki, hak; elbette ki, tahakkuk edecek muhakkak. Ama şirret bir milletin, aşağılık bir insan türünün, türünün tek örneği bir varlık türünün türlü tuhaf iğrençliklerinden ötürü mü kopacak kıyamet?

İnsanlığın gözünün önünde en büyük, en hunharca, en barbarca cinayetler işleniyor yarım asırdır; ama bütün insanlık susuyor! Üstelik de, "siz bunlara layıksınız! Çünkü siz itiraz ediyorsunuz; çünkü siz ezber bozuyorsunuz" denilerek haksızlığa, işgale, işkenceye, katliama isyan eden, teslim bayrağı çekmeyen, insanın ve insanlığın onurunu koruyan ve kurtaran bu küçücük, bu kimsesiz kavmin katledilmeleri meşrulaştırılıyor.

İnsanlığın kıyameti değil de, nedir bu? Yahudi, yarın, hükümranlığına boyun eğmeyen herkese de aynı şeyi yapmayacak mı sanıyor bu dünyanın tuhaf insanları?

Evet, Filistin, yine kan ağlıyor. Oluk oluk kan akıyor Filistin'de yine. Günahsız çocukların, masum kadınların, her ân pis bir Yahudi saldırısının kurbanı olmaya aday bütün Filistinlilerin kaynayan kanı, fokur fokur kaynatıyor Filistin'deki cadı kazanını.

Avrupa tarihi, insanların, cadı kazanlarında cayır cayır yakıldıkları kanlı bir tarihtir, aynı zamanda. Cadı kazanlarını hiç söndürmedi Avrupalılar tarih boyunca. İnsanlar cayır cayır yakıldı. Afrika yakıldı. Amerika yakıldı. Amerika'daki bütün yerliler, kıtanın asıl sahipleri; hırsız, soysuz, haydut Avrupalılar tarafından gözlerinin yaşlarına bakılmadan alev alev yakıldı.

Yüzyıllarca bütün Avrupa kentlerinde Yahudi cadı kazanları kuruldu; Yahudi darağaçları kuruldu; zincirlere vurularak sokaklarda süründürüldü Yahudiler. Luther, Yahudileri imha planları hazırladı. Luther'in torunu Hitler, gaz odaları kurdu; cayır cayır yaktı Yahudileri.

Avrupa, Yahudiler için tam bir cehennemdi. O yüzden Amerika'ya kaçtılar. Amerika'yı kurdular. "Yahudi ruhu" olmasaydı, Amerika kurulur muydu? Hayır! Çünkü, "Yahudi ruhu", kapitalizmin, açgözlülüğün, doymak bilmezliğin, uslanmazlığın azdırdığı, azmanlaştırdığı bir ruhsuzluk hâli/ydi.

Avrupa'da Yahudiler esirdiler. Amerika ise, Yahudilerin eseri ve esiri oldu: Amerika, New York demektir. New York yoksa, Amerika yok demektir. Amerika'nın da, dünyanın da kabesi, New York'tur. Finans dünyasının, siyaset dünyasının, ekonomi dünyasının, medya dünyasının tapınakları New York'tadır. New York'tan gelecek her buyruğa uymak zorundadır Washington.

New York'u New York yapanlar, Yahudilerdir: Dünyada İsrail'den bile fazla Yahudi'nin yaşadığı tek yer, New York'tur. O yüzden New York'a, Jew York denir Batı'da. (Jew, Yahudi demektir).

New York, Yahudiler tarafından rehin alınmıştır. Amerika ve dünya, Jew York tarafından esir ve rehin alınmıştır. Bu gerçeği, Batı'da yaşayan herkes bilir, iliklerine kadar hisseder; ama hiçbir şey demez; diyemez. Bir şey demeye kalktığı ân, hayatını söndürürler adamın.

Nitekim Actor's Studio'nun yetenekli "metodist" oyuncusu Marlon Brando, sadece "Hollywood'a Yahudiler hâkim" demişti de, anasından doğduğuna pişman edilmişti. Yahudilerin kontrolündeki gazeteler ve televizyonlar, Marlon Brando'ya bu dünyayı dar etmişlerdi. Adam, sonunda kahrından öldü gitti.

Şimdi Yahudiler, dünyayı esir kampına dönüştürmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Bunun en aşağılık provasını, Filistin'de yapıyorlar yarım asırdır. Amerika'yı ve Avrupa'yı dize getiren insan türünün en aşağı örneği insan-altı varlıklar, İslâm dünyasını, Müslümanları, münhasıran da Filistin'i, Filistinlileri, Filistinli çocukları dize getiremedikleri, kendilerine boyun eğdiremedikleri için çıldırıyorlar. Kuduruyorlar. O yüzden, kan banyosu yaptırıyorlar, kan kusturuyorlar Filistinlilere. Bütün Müslümanlara âlem-i ibret olsun diye.

Oysa tarih boyunca Batılıların aşağılamalarından, cadı kazanlarından sadece Müslümanlar kurtarmış, Müslümanlar kucak açmışlardı Yahudilere. Yahudiler, intikamlarını Batılılardan alacaklarına Müslümanlardan alıyorlar. Böyle bir şeyi, ancak aşağılık bir varlık türü yapabilir/di yalnızca.

Kansız bu adamlar. Kana susamışlar. Kan içerek yaşabiliyorlar. Çünkü Frankenstein ruhu var bunlarda. Dünya, Frankenstein ruhlulara emanet edilebilir mi?

Not: Bu yazının geniş bir versiyonu, Gerçek Hayat dergisinin bu haftaki sayısında yayımlandı-YK.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi