Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Ağır yaralı Tük genci Muhittin'i ölüm döşeğinde 1,5 saat sorgulayan Fransız polisi, uygulamayı 'mesleki ahlak kurallarına uygun' buldu. Fransa'daki insan hakları savunucuları ise kararı eleştirdi

Yabancılara karşı düşmanca yaklaşımı ile tanınan Fransız polisi, bu yargıyı doğrulayan bir uygulamaya daha imza attı. Fransa'da, geçtiğimiz Ekim ayında Paris banliyölerinde isyan başlamasına neden olan trafo kazasında ağır yaralanan Türk gencinin hastanede sorgulanması Fransa'da tartışma yarattı. Güvenlikle ilgili ulusal komisyonun raporunda, polisin Muhittin Altun adlı genci hastanede ağır yaralı durumdayken sorgulamasının, "mesleki ahlak kurallarına uygun olmadığı" belirtildi.

ÖLÜM DÖŞEĞİNDE SORGU

Altun'un 18 yaşın altında olduğu hatırlatılan raporda, ağır yaralı ve korku içindeki gencin 1,5 saate yakın süre sorgulanması eleştirildi. Banliyö olaylarının başlangıcında arkadaşlarıyla polisten kaçarken sığındıkları elektrik trafosunda akıma kapılarak ağır yaralanan Altun, hayatını kaybeden iki gencin ailesiyle birlikte güvenlik güçleri aleyhine daha sonra dava açmıştı.

SAHTE BELGEYLE İFADE

Bu arada, Altun'un ilk ifadesinin, sahte bir belgeyle alındığı ortaya çıktı. Altun'un babası, oğlunun kimliğini hastaneye vermesine rağmen, hastaneye gelen polislerin ailesinden izinsiz ifade alabilmek için doktorlara, üzerinde sahte doğum tarihi yazılı bir belge sunduklarını belirtti. Konuyu araştıran Fransız Güvenlik Deontolojisi raporunda, ifade alan iki polis memurunun ifadeyi hangi gerekçeyle aldığına ilişkin beyanlarının çeliştiği de not ediliyor. Raporda, polisler olayın şahidi Altun'a suçlu muamelesi yaptıkları da vurgulanıyor.

BİNLERCE ARAÇ YAKILMIŞTI

İki göçmen gencin hayatını kaybetmesi üzerine önce Clichy-Sous-Bois banliyösünde başlayan ve ülke geneline yayılan olaylar sırasında binlerce araç yakılmıştı.