Ramazan-ı Şerif’in 26. gününe ulaşınca herkes birbirinin kandilini tebrik ediyor.
Niye?
Kadir Gecesi münasebetiyle.
İyi de Kadir Gecesi kandil değil ki!
Ramazan-ı Şerif’in 26 gecesine ulaşınca camiler dolup taşıyor.
Niye?
Çünkü ahali o günün Kadir Gecesi olduğundan emin.
Kuvvetle Kadir gecesi olma ihtimali olduğu söylenen Ramazan-ı Şerif’in 26. gecesi nasıl oldu da kandil gecelerinden bir gece hüviyetine kavuştu halkın nezdinde?
Bu sorunun cevabını özellikle DİB’ten bekliyoruz.
Yıllar sonra “Türkiye’de Kadir Gecesi Kutlamaları” diye bir tez yapıldığını düşünün.
Tezi yapanlar şaşıracak Allah Allah diyecekler, Allah Teala bir taraftan Kadir gecesini idrak etmeyi özendirirken bir taraftan onu bir sır olarak anıyor, lakin Türkiye Müslümanları Kadir Gecesi’ni “resmi” hale getirmişler.
Gazeteler, Ramazan-ı Şerif'in başında bu sene “Kadir Gecesi ne zaman idrak edilecek?” başlığı ile haberler yapıyor.
Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’i Kadir Gecesi dünyaya indirdiğini, bu gecenin 1000 aydan daha hayırlı olduğunu, geceden sabaha kadar meleklerin yeryüzünü ziyaret edeceğini söylüyor.
Alimler Kadir Gecesi’ni Ramazan-ı Şerif’in son on gününde aramak gerektiğini söylerken biz hangi idrak ile, Kadir Gecesi bu gecedir eminliğinde yürüyoruz.
Lütfen aşağıdaki haberin seküler diline dikkat kesilin:
Bu haber muhafazakar kesime hitap eden bir haber sitesinden.
“İbadetine yön vermek isteyenlerin merak ettiği Kadir Gecesi...”
İbadete yön vermek nedir arkadaşlar!
“Kadir Gecesi tarihi belli oldu” böyle bir ifade olabilir mi? Efendimiz Ramazan-ı Şerif’in son on gününde aramamızı söylerken “bu sene Kadir Gecesi'nin tarihinin belli olduğunu” söylemek de nedir?
Haberin dilindeki seküler vurguya dikkatinizi çekmek isterim. Bu dil size de 28 Şubat günlerinin, “Bu yıl da Hac Kurban Bayramı'na denk geldi” cehaletini hatırlatmıyor mu?
Diyanet’in sitesinde ise, Kadir Gecesi'nin 21 Haziran’da kutlanacağı ifade edildikten sonra, kuvvetle muhtemel ifadesine yer verilerek Peygamber Efendimiz'in Ramazan-ı Şerif'in son on gününde gece ibadetlerini arttırdığı ve ev halkını da buna teşvik ettiği bilgisi veriliyor.
Lakin Diyanet’in sitesinin gösterdiği hassasiyet, medyanın dilinde imha olarak “Kadir Gecesi belli oldu” haberine dönüşüyor.
Üzerinde durmamız gereken ifade “kuvvetle muhtemel”.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önümüzdeki Ramazan-ı Şerif’in son on gününe özel bir vurgu yapan bir irşat programı uygulamasını, medyaya da bu konuda öncülük etmesini temenni ediyorum.
Bizler maalesef son on günde gece ibadetlerine öncelik vermek yerine iftar davetlerine öncelik veriyoruz.
Prensip olarak Ramazan-ı Şerif’in son on gününde iftar davetleri vermeyelim. Tam tersine imamlar, cemaati camilerine çekmek için seferber olsun.
Kadir Gecesi'ni tebrik etmek istiyorsak inşallah Kadir Gecesi'ni idrak edenlerden olalım diye tebrik edelim. Belli bir günü kast ederek Kadir Gecen mübarek olsun hele hele kandilin mübarek olsun diye değil.
Yarın arife. Bayramımız bayram olsun. Bayramı ibadet şuuru ile idrak edenlerden olalım. İlahi neşeden hepimize bir pay düşsün inşallah.
