|

Bebek ölümü ihmalden

Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Rıza Mete, her gün 160 bebeğin doğum gününü görmeden yaşamını yitirdiğine işaret ederek, "Sağlık camiası, buna göz yumuyor" dedi

.
00:00 - 24/03/2001 Cumartesi
Güncelleme: 11:55 - 11/01/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Bebek ölümü ihmalden
Bebek ölümü ihmalden

Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Rıza Mete, Türkiye'de her gün 160 bebeğin doğum gününü görmeden yaşamını yitirdiğine işaret ederek, "Sağlık camiası, her gün bir uçağın düşmesi anlamına gelen bu manzarayı görerek, bilerek yaşıyor. Bu uçak nasıl bir tıp ortamına düşüyor?" diye sordu. Dr. Mete, hekimler, tıp fakültesi dekanları, sağlık müdürleri, binlerce profesör ve doçent ile sağlık bakanı ve yetkililerin, her gün 160 bebek yolcusu bulunan bir uçağın düştüğünü bildiğini, buna rağmen çözümü konusunda herhangi bir şey yapamadıklarını öne sürdü. Medyanın sıklıkla hekim hatalarıyla ilgilendiğini; ormanı değil, ağacı görüp-gösterdiğini savunan Dr. Mete, hekimlerin çoğunun ülkenin batısında toplandığını, doğum gününü göremeden ölen bebeklerin ise yarısından fazlasının ülkenin doğusunda yaşama başlayıp veda ettiğini belirtti.

Türkiye'de, 47 tıp fakültesi bulunduğunu, bu fakültelerde eğitim ve araştırmanın ikinci, üçüncü plana itildiğini anlatan Mete, binlerce doçent ve profesörün başarısının, Türkiye ihtiyaçlarına uygun hekim yetiştirmedeki becerilerinden çok, tıpta uzmanlık sınavına endekslendiğini söyledi. Üniversite hastanelerinin döner sermaye kazancı baskısıyla birinci basamak sağlık kurumlarına dönüştüğünü savunan Mete, şöyle devam etti: "Ayrıca, uzman hekim olmak bir kurtuluş olarak algılanıyor. Doçentlik ve profesörlük bir piyasa titrine dönüştü. Hekimler ve diğer sağlık çalışanları ikinci, üçüncü işlerde çalışarak belli bir yaşam standartını korumaya çalışıyor. Tek bir işte tam gün çalışarak geçinebilmek olanaksızlaştı. Bu arada hekim işsizliği yaşanmaya başladı.

Öte yandan, onlarca Manyetik Rezonans (MR), yüzlerce tomografi, binin üzerinde ultrason cihazı ülkeye yayılmış durumda. Özel hastaneler (Artık sağlık sorun değil) sloganı ile sağlık dağıtıyorlar. Hasta müşteri olarak düşünülürken, hasta hakları da tüketici haklarına indirgendi."

Hemofili gen nakli ile tedavi edilebilecek

Tıp alanında son yıllarda yaşanan gelişmelerle gelecek birkaç yıl içerisinde gen nakli ile hemofili hastalığının tedavisinin mümkün olmasının beklendiği bildirildi. Ege Hemofili Derneği Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kaan Kavaklı, hemofilide gen tedavisi yönteminin kullanılması ile ilgili dünyadaki bilimsel çalışmaların sürdüğünü söyledi. Kavaklı, ''Hemofili genetik bir hastalık olup, faktör 8 uygulamasıyla tedavi edilebilmektedir. Ancak hastaların yarısından fazlasının tedavi olanaklarından yoksun olması ve bu nedenle sakat kalması hemofiliden esas kurtuluşun gen tedavisinde olduğunu göstermektedir'' görüşünü ifade etti.

Yalan söyleyenin burnu şişiyor

Amerikan bilim adamları, yalan söyleyen kişilerin burunlarının şiştiğini tespit ettiler. Alman tıp gazetesi Aerztezeitung'da yayınlanan habere göre, Chicago'daki Koku ve Tat Alma Araştırma Vakfı ile Illinois Üniversitesi'nde görevli bilim adamları Alan Hirsch ve Charles Wolf, yalan söyleyen kişilerin burunlarının şişmesinin nedeninin, bu bölgede kan akışının artması olduğunu açıkladılar. Hirsch ve Wolf, izledikleri kasetlerde, ABD eski Başkanı Clinton'ın, Monica Lewinsky ile ilişkisi hakkındaki sorgusunda sık sık burnuna dokunduğunu tespit ettiklerini söylediler.

23 yıl önce