Türkiye'de küçük yaşta çalışan çocukların büyük bir bölümünün "kayıtdışı" alanda bulunduğu bildirildi. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre, Türkiye'de 843 bin 944 çocuğun çalıştığı işyerinin hiçbir yerde kaydının olmadığı bildirildi. 18 bin 178 çocuğun çalıştığı işyerinin durumu bilinmezken, sadece 150 bin 902 çocuğun çalıştığı işyerlerinin ticaret odalarına ya da meslek kuruluşlarına kayıtlı olduğu belirtildi.
Türkiye'de 6-14 yaş grubunda yaklaşık 12 milyon çocuğun bulunduğu belirtilen verilerde, 3 milyon 848 bin çocuğun ücretsiz ev işleri, tarım sektörü ve "adı belli olmayan işyerlerinde" çalıştığı ifade edildi.
Ekonomik işlerde çalışan çocuk işçilerin yüzde 77'sinin tarım, yüzde 11'inin sanayi, yüzde 7'sinin hizmet, yüzde 5'inin de ticaret sektöründe bulunduğu belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi: Çoğunluğu tarımda ve ücretsiz aile işçisi olarak çalışan çocukların, ücretli ve yevmiyeli olarak emek harcayanlara oranı sadece yüzde 20 civarında. Yani ekonomik çalışmada bulunan çocukların yüzde 79'u ücretsiz olarak çalışmakta. Çalışan çocukların yüzde 54,5'i kırsal kesimde yaşarken, ekonomik işlerde çalışan çocukların yüzde 81,4'ü kırsal kesimde yaşamakta. Kentlerde çalışan çocukların sadece yüzde 10,7'si ekonomik işlerde çalışırken, kırsal kesimde bu oran yüzde 39'a yükselmekte. Çocukların çalıştığı işyerleri genelde küçük ölçekli. Çocukların yarısı (yüzde 50,6) 5-9 kişinin çalıştığı işyerinde, yüzde 45'i de 1-4 kişi çalıştıran işyerlerinde istihdam edilmiş durumda. n İZMİR
BM Çocuk Fonu'nun (UNICEF) hazırladığı raporda Türkiye'de 12-19 yaş grubunda her üç çocuktan birinin imalat, hammadde, sanayi ve çeşitli hizmetlerde çalıştığı kaydedildi. Bu raporda, çocukların yarısının, okumak istemelerine rağmen imkan bulamadıklarına da yer verildi. ILO raporunda, Türkiye çocuk işçi çalıştıran ülkeler arasında Kenya, Bangaldeş ve Haiti'den sonra dördüncü sırada yer aldı. ILO'nun, çocuk işçiliğinin tüm dünyada kaldırılabilmesi için 15 yıla ihtiyaç duyulduğunu tahmin ettiği kaydedildi. Bir başka ILO araştırmasında ise Türkiye'de her üç çocuktan birinin istismara uğradığı dile getirilerek, bunların yüzde 91'inin psikolojik, yüzde 63'ünün fiziksel, yüzde 38'inin cinsel kökenli olduğu vurgulandı. Yetkililer, çocuk işçiliğinin Türkiye'de önlenmesinin, çocuğun ailesinin eğitimini artırmak ve aileye yeterli geliri elde edebileceği bir işin sağlanması ile mümkün olacağını söylediler.
