Ülkede yaşanan ekonomik kriz en çok varoş bölgelerinde yaşayan halkı vurdu. Her gün elektriğe, tüpe, şekere, çaya ve daha pekçok şeye yapılan zamlar kentte varolma mücadelesi veren yoksul ailelerin belini büktü. İşten çıkarıldığı için düğününü yapamayan gençlerle, çocuğuna kalem bile alamayacak duruma düşen annelerle, gün boyu iş aradıktan sonra yorgun düşüp kahvelere dolan işsiz aile reisleriyle, dersane paralarını aileleri ödeyemediği için dersaneye gidemeyen genç kızlarla ve veresiye defterleri her gün biraz daha kabaran ve buna karşın aldığı malı yerine koyamayan mahalle bakkallarıyla ülkede yaşanan ekonomik krizi konuştuk. Yapılan konuşmalardan anladık ki kriz en çok varoş bölgelerinde yaşayan halkı vurmuş.
Sultançiftliği'nde yaşayan iki çocuk annesi Türkan Yazar, yaşanan son krizle birlikte zor günler geçirdiklerini ifade ederek, "Ekonomik kriz ne evde ne işyerinde huzur bıraktı. Eşim bir aydır eve para getiremez oldu. Çocuklarımdan biri ilkokula gidiyor. Eskiden haftalık alışverişimizi yaptığımız pazara bile artık elimizde 2 -3 milyonla gitmeye başladık. Bu parayla ne alıp eve döneceğiz? Mahalle bakkalına veresiye yazdırıyoruz. Bugüne kadar 5 milyondan fazla elektrik parası gelmezken zam üstüne zam yaptılar ve bu ay 20 milyon elektrik parası ödeyeceğim" dedi.
Gaziosmanpaşa'da oturan Nahide Yılmaz ise, eşinin lokantada çalıştığını, 4 çocuklarıın olduğunu ve geçinemediklerini söyleyerek, "Eşim ayda 150-200 milyon lira para kazanıyor. Büyük oğlum geçen hafta işten çıkarıldı. Bir oğlum askerde para istiyor. Diğerleri okuyor. Ekonomik kriz kim ne derse desin yalnızca fakiri vurdu. Zengin gene zengin. Borçlarımız krizin ardından ikiye katlandı. Mahallede borcu olmayan ev yok gibi" dedi.
Kahvede vakit geçiren Savaş Balkır adlı genç derdini şöyle anlattı. "Nişanlıyım. Ama kriz yüzünden düğün yapamıyorum. Düğün tarihini belirlemiştik ama kriz araya girince tarihi erteledik. Aileler arasında bayağı bir sorunumuz oldu. İşten çıkarıldım. Düğünü yapabilmem için iş bulmam gerekiyor. Günlerdir iş arıyorum. Bulamayınca kahvehaneye geliyorum" dedi. Orta son sınıf öğrencileri olan Derya Özyurt, Sevim Çapar ve Serap Özcan adlı öğrenciler ise hafta sonları okullarında düzenlenen kurslara katıldıklarını ancak kurs parasını ödeyemelecek duruma geldiklerini söylediler. Öğrenciler, "Dersane ücreti olarak 20 milyon veriyoruz. Kursa devam eden arkadaşlarımızın yarısından çoğunun ailesi bu parayı ödeyemedikleri için geçen hafta kurstan ayrıldılar" dediler.
Sultançiftliği'nde Bizim Gıda adlı bakkal dükkanını babasıyla birlikte işleten Şakir Selenk yaşadıkları ekonomik sıkıntılar yüzünden zor günler geçirdiklerini ifade ederek, "Mahallemizde dar gelirli aileler oturuyor. Daha önce veresiye defterini çok fazla açmazdık. Ama şimdi veresiye defteri tutmazsak zaten iş olmuyor. Herkes krizin ardından veresiye almaya başladı. İşler bu yüzden durgun. Mahallelide zaten para yok. Veresiye defteri borçlarla dolu. Eskiden veresiye defterine 15 günde bir ödeme yapılırdı. Ama artık ödemelerde durdu" dedi. Bayram Sağlam adlı bir başka mahalle bakkalı sahibi ise yaşadıkları sorunları şöyle anlatıyor: "Dükkanı babamla birlikte işletiyoruz. Ama artık öyle bir duruma geldik ki bu dükkan ikimizi geçindiremez duruma geldi. Ben iş arıyorum. Babam da borçlarını kapatıp dükkanı satmayı düşünüyor. Elimize para geçmiyor. Millet veresiye yazdırmak için bizleri tercih ediyor. Paraları olsa markete giderler. Defterler kabardı ama tek kuruş getiren yok. Bu hafta defter kayıtlarına göre 1.5 milyar alacağımız var. Ama ödeme yapacak durumda kimse yok. Bu arada zamlar yüzünden sattığımız malı yerine koyamadığımız için iflasın eşiğine geldik. Bankalardan aldığımız kredilere ise hergün faiz ekleniyor" diye konuştu.
