Delikanlı gibi darbe deyin

Şehit eşi gaziden FETÖCÜlere salvo

Aybike Eroğlu Yeni Şafak
15 Temmuz’da vatan savunması için sokağa çıkan 3 çocuk annesi Vahide Şefkatlioğlu’nu tank ezdi. Eşi Mehmet Şefkatlioğlu da aynı tankın altında can veren genç kadın, “Bir an bile pişman olmadım. Bugün aynı şey olsa tek bacağımla gider vatanımı savunurum” dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü’ne mensup askerlerce gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimine evinde boya yaptıktan sonra dinlenirken yakalanan Vahide Şefkatlioğlu, o gece tankın altında kalarak bir bacağını ve eşini kaybetti.

Talimattan önce hazırlanmıştık!

“15 Temmuz gecesi evimizi boyuyorduk” diye anlatmaya başlayan gazi Vahide Şefkatlioğlu, “Yorgunduk. Erken yatmıştık. Gece kız kardeşim aradı. ‘Abla darbe olmuş, haberin var mı’ dedi. Yataktan fırladım, ağlamaya başladım. Allah’ım, ülke elden gidiyor dedim. Aklıma birden Suriye geldi, ölen insanlar, bombalar o korkunç görüntüler. Evsiz, vatansız kalanlar. Çocuklara, kadınlara neler yapıldığı geldi. Televizyonu açtık. Haberlerde bizim bir komutanının rehin alındığı söyleniyordu. Birden doğrulduğumu hatırlıyorum. Eşime ‘ben gidiyorum’ dedim. O da ‘sen kal, biz oğlanla çıkarız’ dedi. ‘Hayır ben de geleceğim’ dedim. Üstümüzü giyerken Başkanımız Cumhurbaşkanı Erdoğan televizyondan meydanlara gelin talimatı verdi” diye konuştu.

Bu gençler varken bize bir şey olmaz!

Dışarı çıktıkları an hangi yöne gideceklerini bilemediklerini anlatan Şefkatlioğlu , “O sırada bir-iki komşu gördüm. ‘Nereye koşuyorsunuz’ diye sordular. ‘Nereye koşacağız, ülke elden gidiyor’ dedim. O sırada ‘Atışalanı’na gidilecek’ dediler. Kardeşlerimi arıyorum. Baktım millet akın akın gidiyor. Ellerde bayraklar. O gençlerimizin bağırışları. Zaten ben onları gördüm. Vallahi insan öyle güçleniyor ki. Bu gençler oldukça, bu millet oldukça bu ülke yıkılmaz, sırtımız yere gelmez dedim var gücümüzle koşmaya başladık” şeklinde konuştu.

Tam o sırada

İnsanların akın akın havalimanına doğru gittiğini söyleyen Şefkatlioğlu, “Biz de o yöne döndük. Bir lokanta vardı. Oradan su aldık. Birlik Mahallesi’ne doğru yürüdük. Yol ikiye ayrılıyor. İki taraftan da ateş sesleri geliyor. Baktık ki bir yolda bariyerler var. O taraftan yürümeye başladık.

Akın akın insan gidiyor. Herkesin elinde bayrak. Bayraklar dalga dalga yayılıyordu, adeta bayrak denizi gibiydi. Birden ateş edildi. Eşim bariyerlerin üstünden atlayalım dedi. Ben, sen atla, ben yapamam altından geçerim dedim. O bacağını tam bariyere attı. Ben de elimi bariyerin altına koyup eğildim. Tam o sırada tank üstümüzden geçti” diye anlattı.

Tam 1,5 ay eşini yaşıyor zannetmiş

“Sadece Allah dediğimi hatırlıyorum” diyen Şefkatlioğlu, “Gözlerim döndü. Üzerime akan bir sıcaklık hissettim, muhtemelen eşinin kanıydı.

Sonra bir çocuk bağırdı. ‘Ablayı götürelim” dedi. Sonra biri ‘Kıpırdatma, ayakları sallanıyor baksana’ dedi. Oysa ben hiçbir şey hissetmiyordum. Beni bir arabaya koyup hastaneye götürdüler. İki ay boyunca yoğun bakımda yattım. Gözümü açtığımda eşimi sordum. Yatıyor tedavi altında dediler. 1,5 ay boyunca eşim aynı hastanede tedavi altında sanıyordum, kimse o tankın altında can verdiğini söylememişti” ifadelerini kullandı.

3 çocuğunun babası Mehmet Şefkatlioğlu’yla oldukça genç sayılacak yaşta evlenen Vahide Şefkatlioğlu, “Ben eşimden razıyım, Allah da ondan razı olsun” dedi. Evlilikleri boyunca zaman zaman sıkıntı yaşasalar da eşinin hep dimdik bir adam olduğunu anlatan Şefkatlioğlu, “Benim okumam-yazmam yoktu. Eşim okuttu. Öyle güzel bir insandı. Çocuklarına bir gün kötü davranmadı. Hiçbir şeylerini eksik etmedi” dedi.

Teröritte bayrak ne arar?

Cuntacı askerlerin mahkeme savunmalarında, “Biz tarlada gidiyoruz zannettik” diyerek insanın aklıyla alay ettiğini anlatan Şefkatlioğlu, “O yol üzerinde onlarca insan vardı. Herkesin elinde bayrak vardı. Terör saldırısı diyorlar, hangi terörist saldırıya elinde bayrakla gitmiş. Bizim aklımızla alay etmesinler. Bu bir işgal girişimiydi, çıkıp delikanlı gibi biz darbe yapmak istedik desinler” şeklinde konuştu.

29 Temmuz'da düğün var!

Genç annenin oğlu Ömer Şefkatlioğlu’nun 29 Temmuz tarihinde düğünü olacak. Vahide Şefkatlioğlu, “Eşim olmadan bir kolumuz kırık olacak belki ama biz bu vatanda özgürce yaşayabildiğimiz için daha büyük bir gururla yapacağız düğünümüzü. Babası da bir yerlerden bizi mutlaka izler” dedi.

Şehit olacağım

Vahide Şefkatlioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Eşim komşunun eşine ben şehit olmaya gidiyorum demiş. Akrabalarımıza 15 gün önce yemeğe gitmiştik, bir savaş olsa ben giderim demiş. Ben bunları sonradan duydum. Eşim namaz kıldığında, ‘Allah ile konuştuğumu hissediyorum’ derdi, tek namaz kıldığında hep ağlardı. Rabbim de ona şehitliği nasip etti.”

Protez e

15 Temmuz işgal girişimi sırasında bacağı tankın altında kopan genç kadın, o günden bu güne aradan geçen bir yılı ise şu sözlerle aktardı: “Eskiden 1 saatte 3-4 çeşit yemek yaparken şimdi süresi biraz daha uzadı. Genellikle oturduğum yerden yemek yapabiliyorum. Tedavi süresince sürekli yattığım için baya kilo aldım. Bu kiloları verdikten sonra protez takılacak. Yüzmeye başlayacağım. Ağrılarım nedeniyle kırmızı reçeteli ilaçlar kullandım. Zor bir süreç ama mükafatı çok büyük, hiç gocunmuyorum. Ben o gece sokağa ülkem için, evlatlarımıza güzel bir hayat bırakmak için çıktım. Türk milleti ülkesini bırakıp bir yere gidecek millet değil. Peygamberimizin torunlarının kanları var o kadar savaşlar yaşandı nasıl bırakalım.”

Namlularını sattılar

Eşini kaybeden dahası bir bacağından olan Vahide Şefkatlioğlu, sokağa çıktığı için bir an bile pişman olmamış. “Bugün aynı şey olsa tek bacağımla gider vatanımı savunurum” diyen Şefkatlioğlu, “Para için mevki için kendi insanlarını öldürdüler. Namuslarını, şereflerini, mevkileri sattılar. Öbür dünyaya amelinizden başka bir şey götüremiyorsunuz. Onlar esas hak divanında ne yapacaklar merak ediyorum” dedi.